İbrahim Tenekeci

Bir kötüye düşmek

Bazı kimseler eş değil, kurban arar. Yahut o kişi gerçekten de fena huylu biridir, lakin başlangıçta kendini iyi saklar. Böylece 'bir kötüye düşmek' denilen sıkıntı başlamış olur.

Birkaç yıldır türküler üzerinden 'kötüye düşmek' bahsini araştırıyor, notlar alıyorum. Çünkü bu durum en çok türkülerimize yansımış. Milletimiz içini türkülere dökmüş, derdini onlarla anlatmış. Burada sadece kötüye düşen değil, sevip alamayan da olumsuz bir dilek olarak bunu dillendirmiştir. "Kıymetimi bilmedin / Bir kötüye düş de gör" gibi. En bilineni ise şudur: "Mihnet ile yetirdiğim gülleri / Varıp gittin bir kötüye yoldurdun." Onlarcası içinden bir örnek daha verelim: "Ne gün görmüş ne de murat almışam / Ana beni bir kötüye verdiler / Verdiler de günahıma girdiler."

Sadece kişiler değil, milletler de bir kötüye düşebiliyor. Suriye halkının Esat ailesinin, zihniyetinin eline düşmesi tam manasıyla böyledir. Sonradan daha iyi anlaşıldı ki son seçimlerde kıyısından döndüğümüz şey de budur.

Bu konunun en yakıcı ve yıkıcı örneği ise maalesef Filistin milletinin başına gelenlerdir. Filistinliler, insanlık tarihinin en kötü topluluğunun eline düşmüşler, insafsızın insafına kalmışlardır.

Bugün Amerika'nın başını çektiği İngiliz / Yahudi ittifakı, kurban olarak Filistinlileri seçmiş ve böylece bir milletin çilesi başlamıştır. Yüz yılı aşkın zamandır gün görmeyen bir milletten bahsediyoruz.

Her türlü ahlaksızlığı yapıp da ahlaktan bahseden Siyonist teröristler, hem kadim bir milletin topraklarını işgal etmiş hem de emsali olmayan bir zulme imza atmışlardır. Kötünün "kötüyüm" dediği nerede görülmüştür? Zulüm sahiplerinin kendilerini "aydınlık", mazluma çevirdikleri insanları ise "karanlık" tarafta görmeleri, doğru yanlış cetvellerinin tamamen birbirine karıştığının ispatıdır.

Siyonist işgalciler, tarafsız haberciliğe ve kısa süreli insani ateşkese karşı çıkıyorlar. Filistinlilerin lehine olurmuş bu. Yani dürüstlük ve insanlığı aleyhlerine bir şey olarak görüyorlar. Gerçekten de ibretlik bir durum.

Kötüye düşmek bir kader olabilir. Fakat Sezai Karakoç'un ifadesiyle "kaderin üstünde bir kader vardır." Buna 'yüksek kader' diyoruz. Hep beraber kararlı olur, gayret eder, iyice şuurlu hale gelip istikrarlı bir şekilde çalışırsak, Allah'ın izniyle kötüden kurtulabiliriz. Ümitsiz olmak, karamsarlığa kapılmak müminlere yakışmaz. Çaresizlik bizden değildir.

İbrahim Tenekeci

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.