Zekeriya Erdim

Özgür iradenin inşası

Geçmişten geleceğe doğru baktığımızda; ülkelerin ve toplumların, ortak bir hassasiyetlerinin olduğunu görüyoruz. Kendi doğrularına ve değerlerine uygun olarak; çocukların ve gençlerin iyi yetişmeleri, mutlu ve başarılı bireyler olmaları için gayret ettiklerini biliyoruz.

Bu amaca ulaşma konusunda; nice yollar ve yöntemler geliştiriyorlar. Büyüme ve gelişme çağındaki yeni nesilleri; oluşturdukları örgün ve yaygın eğitim sistemlerinin, ince eleyip sık dokuyan tezgâhlarından geçiriyorlar.

Hemen hemen her gün ve her an; araştırma, soruşturma süreci devam ediyor. "İyi ve güçlü insan" yetiştirme çabaları; kesintisiz olarak sürüp gidiyor.

Görünen o ki; ilim ve irfan sahibi kimselerin bilgi ve beyanları, bir noktada buluşmuş. Ortak akıl ikliminin süzme sonucu olarak; "insana kazandırılacak en önemli vasıf, özgür irade gücüdür" ana fikri oluşmuş.

Hal ve gidiş böyle ise; anlamını ve açılımını bilmeye, bu sihirli güce sahip olmanın yolunu ve yordamını bulmaya ihtiyaç vardır. Ali Fuat Başgil'in görüşüne göre; "Tarihte şan ve şeref sahibi olanlar, irade silahını elinde tutanlardır".

William Shakespeare; meseleyi veciz bir benzetme ile özetlemiş. "Bedenimiz bizim bahçemizdir, irademiz de onun bahçıvanı" demiş.

Kişisel, kurumsal, toplumsal irade; hem en büyük enerji kaynağı, hem de en etkili dönüştürücü. İnsanoğlunu özgün kılan, karakterini şekillendiren ve hayatına istikamet veren en belirleyici gücü.

Kısa ve öz ifadesiyle; "kendi isteği yahut rızası ile seçme, tercih etme hakkı" diyebiliriz. Bilinçli olarak aldığımız kararların, attığımız adımların, takındığımız tavırların; temel dayanak noktası olduğunu söyleyebiliriz.

İnsanı diğer varlıklardan ayıran, yetkili ve sorumlu kılan, kazanmasına ya da kaybetmesine vesile olan stratejik vasıf budur. Epiktetos'un tabiriyle; "bütün iyiliklerimiz ve kötülüklerimiz, irademizin sonucudur".

Peyami Safa; "hayatta muvaffak olmak için, her bakımdan beslenmiş ve büyütülmüş bir irade kuvveti lazımdır" diyor. Friedric Schiller ise; "insanı büyük veya küçük, başarılı veya başarısız, mutlu veya bedbaht yapan şeyin kendi özgür iradesi olduğunu" söylüyor.

Çinli bilge Konfüçyus; iradenin ahlak ile ilişkisini gündeme getirmiş. "Eğer, irade erdemin üzerine kurulursa; o zaman, nefret uyandırıcı davranışlar olmaz" demiş.

Jean Jacques Rousseu; meselenin bir başka yönüne vurgu yapmış. "insanların irade kullanma özgürlükleri ellerinden alınırsa, ahlaki değerlerini kaybedeceklerini" hatırlatmış.

Şimdi bir de "kelam-ı kadim" penceresinden bakalım. Âlemlerin ve içindekilerin rabbi olan, insanı yaratılmışların en üstünü kılan Allah'ın; irade konusundaki açıklamalarına göz atalım.

İnsan suresi ayet 3'te; "yol gösterdiğini" söylüyor. Zümer suresi ayet 41'de; "Kitab'ı bunun için gönderdiğini" beyan ediyor.

Bakara suresi ayet 256'dan anlaşıldığına göre; hak ile batıl belli olduktan ve doğru ile yanlış ayırt edildikten sonra, "dinde zorlama yoktur". Ancak, kim kendi özgür iradesiyle "tağutu (azgınlığı, sapkınlığı) reddedip Allah'ın hükümlerine uyarsa; en sağlam kulpa tutunmuş olur".

Vahyi tebliğ ve temsil makamında bulunan peygamberler bile; kimseyi, beyanlarını kabul etmeye zorlamıyorlar. Bunun için, Gâşiye suresi ayet 21-22-23'te; "Hatırlat! Sen sadece hatırlatıcısın. Onların üzerinde bir zorba değilsin" uyarısı var.

Fussilet suresi ayet 46'da diyor ki; "Kim iyiliği tercih ederse, (bu) kendi lehinedir. Kim de kötülüğü tercih ederse, kendi aleyhinedir". Ayrıca ve ilaveten; "Rabbimiz, kullarına asla haksızlık edici değildir".

Mademki insan özgür irade sahibidir, tercihleri kendisine ve çevresine fayda yahut zarar getirir; örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri, bu noktaya odaklanmalıdır. Daha huzurlu ve güvenli bir ülke, toplum, dünya, insanlık âlemi sonucunu elde etmek için; yetişme çağındaki çocukların ve gençlerin "irade teşekkülü" ile yetişkinlerin ve yaşlıların "irade terbiyesi", hak ve hakikat temeli üzerine bina edilmiş olmalıdır.

Bu yolda atılacak ilk adım; evimizi ve ailemizi, amaca uygun hale getirmek. Oğullarımızın ve kızlarımızın, "şahlanan küheylanlar" olma yolunda ilerleyebilmeleri için; onlara, "oynayan taylar" olma fırsatı vermek.

Allah'ın emrini, Peygamber'in sünnetini esas alarak. Zorba, diktatör, dayatmacı değil; müşfik birer tebliğci, temsilci, yol gösterici olarak.

Aynı anlayışın ve işleyişin; okul ve toplum hayatına da taşınması gerekir. Anneler ve babalar, öğretmenler ve idareciler, aydınlar ve yöneticiler insanların iradelerini ipotek altına alma yanlışına düşmemeli; iyi rehberler, önderler, örnekler, öncüler olma sorumluluğunu üstlenmelidir.

Özgür iradenin, kadim değerlere göre ve insan fıtratına uygun bir şekilde inşa edilmesi; dünya ve ahiret hayatımızın teminatıdır. Bunu başarabilen ülkeler ve toplumlar; ebediyen payidar kalır.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.