Zekeriya Erdim

Nitelikli öğretmen nasıl yetişir?

Son yıllarda, "Eğitim Fakülteleri iyi öğretmen yetiştiremiyor" fikri; yaygın bir ön kabul haline geldi. Sistemden ve sonuçlarından memnun olmayanlar öğretmenlere; öğretmenlerin hal ve gidişlerinden memnun olmayanlar Eğitim Fakülteleri'ne yöneldi.

Eleştirilerin odak noktasında bulunan YÖK; bu günlerde yeni bir çaba içinde. Nitelikli öğretmen yetiştirme amacına yönelik olarak; ek tedbirler alma peşinde.

Eğitim Fakülteleri'ne gelen öğrencilerin, yani muhtemel ya da müstakbel öğretmen adaylarının kalite standartlarını yükseltmek için; "taban puan" şartı getirmeyi planlıyor. Bununla bağlantılı olarak, faturanın bir kısmını da Milli Eğitim Bakanlığı'na çıkarıp; ortaöğretimin zayıf olduğundan ve dolayısıyla öğrencilerin yükseköğretime hazırlıksız geldiğinden dert yanıyor.

Böylece; "Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?" noktasına gelmiş oluyoruz. Çünkü; ortaokullarda ve liselerde görev yapan öğretmenlerin, idarecilerin Eğitim Fakülteleri'nde yetiştirildiklerini hepimiz biliyoruz.

Kurumların sorumluluk alanları ve oranları bir yana; asıl mesele, nitelikli öğretmenin nasıl yetişeceğidir. Bu ise; sonucu değiştirmek için, süreci değiştirmek yahut safhalara müdahale etmek anlamına gelir.

BİRİNCİ SAFHA

Biz biliyoruz ki; insanlar madenler gibidir. Doğuştan getirdikleri kabiliyetlerin ve kapasitelerin; alanları da, oranları da farklıdır, çeşitlidir.

Bu gerçeğin tahlilinden; insanların, hayatın içindeki işlere, mesleklere, meşguliyetlere yakınlık ve yatkınlık durumlarının da farklı olacağı mesajını alırız. İşler ile istidatlar arasında bağlantı kurup; fıtri kabiliyet ve kapasitelerine uygun olan alanlara, bölümlere yönlendirmemiz gerektiği sonucuna varırız.

Bütün mesleklere, meşguliyetlere uygulanması gereken bu gerçek; öğretmen ve idareci kadrosu için daha fazla geçerlidir. İlkokulda, ortaokulda çocukların ve gençlerin ilgi ve yetenek alanları, oranları belirlenip; lisede ona uygun meslek okullarına gönderilmelidir.

Anaokulunda başlayıp ilkokulda devam eden gözlem süreci, ortaokulda tamamlanmalı; diplomayla birlikte, mesleki yönlendirme raporu da çıkmalıdır. Madeni öğretmenlik mesleğine müsait olan çocuklar ve gençler; özel müfredatlı Öğretmen Meslek Liseleri'nden birine gitmenin yollarına bakmalıdır.

İKİNCİ SAFHA

Yetmişli yıllarda, bunun iyi bir örneği vardı. Öğretmen Okulları; hem ortaokul düzeyinde, hem lise düzeyinde sınavla öğrenci alıyorlardı.

Mevzuatı, müfredatı özeldi. Kadrosu seçme, fiziki altyapısı güzeldi.

Uygulamalı dersler için, atölyeler vardı. Son sınıfa gelenler, belirli zamanlarda ilkokullara gönderilip; ciddi düzeyde staj yapıyorlardı.

Mezunlarının bir kısmı ilkokul öğretmeni oluyor; bir kısmı ortaokul öğretmenliği için Eğitim Enstitüleri'ne, diğer bir kısmı da lise öğretmenliği için Fen ve Edebiyat Fakülteleri'nin ilgili bölümlerine gidiyordu. Fakültelere gidenler; akşamları ve hafta sonları Yüksek Öğretmen Okulları'nda pedagojik formasyon derslerine devam edip, iyi öğretmenler olarak yetiştiriliyordu.

Şimdi de benzeri yapılıp; Öğretmen Meslek Liseleri, öğretmen adaylarının okulları olmalı. Genelde mesleğe, özelde branşa hazırlığın temelleri atılıp; Eğitim Fakülteleri'nin altyapısı haline gelmeli.

Böylece; öğretmen yetiştirme süreci, lisede başlamış olur. Üniversiteye daha hazırlıklı gider; mezun olduğunda, daha nitelikli bir öğretmen haline gelir.

ÜÇÜNCÜ SAFHA

Şüphesiz, Eğitim Fakülteleri de yeniden yapılandırılmalıdır. Mevzuatı, müfredatı, fiziki altyapısı ıslah edilip; akademik yaklaşımla pedagojik yaklaşımın sentezi yapılmalıdır.

Her şeyden önce; ilgi ve yetenekleri bakımından öğretmenlik mesleğine yakın ve yatkın olmayanlar, bu fakültelere kabul edilmemeli. Sadece Öğretmen Meslek Lisesi mezunları; diploma notuna ve meslek, alan, bölüm, branş eksenli sınav sonuçlarına göre girebilmeli.

Eğitim Fakülteleri'nin temel zaaflarından biri; hayattan kopuk olması. Öğretmen adaylarının, teorik ağırlıklı yetiştirilmesi; okul ve sınıf ortamlarından uzak kalması.

Bunun çözümü; her Eğitim Fakültesi'nin bünyesinde, bir Uygulama Okulu'nun olmasıdır. Öğrencilerin, amfilerde öğrendikleri teorik bilgileri; sınıflarda uygulama imkanı bulmasıdır.

Bugün daha çok Tıp Fakülteleri'nde uygulanan yaparak, yaşayarak öğrenme modeli; aslında bütün meslekler için, dolayısıyla öğretmenlik için de zaruri bir ihtiyaçtır. Okul ortamında yetişen öğretmenler; doğal olarak, daha nitelikli olacaktır.

DÖRDÜNCÜ SAFHA

Bütün bu tedbirlerin işe yaraması, öngörülen amaçlara etkin bir biçimde ulaşılmış olması için; yapılması gereken bir şey daha var. On sekiz milyon çocuğu ve genci emanet ettiğimiz, bir milyon öğretmen ve idareci kadrosu; temel bakış açısında değişiklik bekliyorlar.

Genel imaj ve itibar açısından da, özlük hakları ve imkanları bakımından da; öğretmenlik mesleği daha cazip hale getirilmelidir. Razı olunan değil, arzu edilen bir alan altyapısı oluşturulmalı; tercih edenler, teveccüh gösterenler arasından ihtiyaca göre seçilebilmelidir.

Çünkü; öğretmene verilen değer, eğitime verilen değer demektir. Bu alana yapılan yatırımlar; hayatın bütün alanlarında ve konularında, uzun vadeli katma değere dönüşecektir.

Ancak; itibar, tek taraflı ve karşılıksız ikram edilen bir şey değildir. Öğretmen ve idareci kadrosu da; bu itibarı hak edecek bir duruş ve davranış süreci içine girmelidir.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.