Sömürge imparatorluğunun son varisi II. Elizabeth

◾ Yaban bir ada olan İngiltere'yi ilk olarak şehirleştiren, medenileştiren ve bayındır bir hale getirenler Romalılar oldu. Yollar ve istilaya karşı inşa ettikleri duvar ile medeni olma durumunu İngiltere'ye kazandıran bu yüksek medeniyetin sahipleri tarih boyunca Saksonları, İskoçları, İrlandalıları ve İngilizleri küçümsediler. (x) İngiltere adasının sahipleri kimlerdi? (x) Tarih boyunca Sakson, İngiliz ve İskoç toplulukları ingiltere adasının doğal sakinleri oldular. (x) Dünyayı işgal eden dil: İngilizce ◾ Altı krallık döneminin sonunda birliklerini tamamladıklarında ise İngilizler, komşuları olan Galliler, İskoçlar ve İrlandalıları katlederek ada üzerinde hak sahibi oldular. ◾ Dünya üzerinde kendi milli benliklerini oluşturmak ve 'farklı' olmak maksadıyla kiliseyi saf dışı bırakan ilk devlet de İngiltere oldu. 8. Henry'nin eylemleri ile Anglikan kilisesi kuruldu ve Kral, kilisenin başı olarak kabul edildi. (x) Anglikanizm nedir? (x) 8. Henry'nin kurduğu hıristiyan mezhebi. (x) Şehirlerinden kan sızan medeniyet: Vahşi Batı ◾ Donanmaya verdikleri önemle İspanyol direnişini kıran İngilizler 1607 senesi ile beraber Kuzey Amerika'yı işgal etmeye başladılar. ◾ Amerika ve Hindistan ile beraber iki kıtanın yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömüren bu insanlar, kıtanın gerçek sahiplerini ise büyük katliamlarla soykırıma maruz bıraktılar. (x) Kapitalizm klasik üretebilir mi? Üzerinde güneş batmayan imparatorluk ◾ Bugün Kraliyet Tacı'nda bulunan mücevherler dahi İmparatorluğa işgal yoluyla dahil edilen sayısız ülkenin zenginlikleridir. Dolayısıyla İngiliz dünya düzeni esasında bir sömürü ve hırsızlık anlayışıdır. (x) Üzerinde güneş batmayan imparatorluk ne demek? (x) Her kıtada toprağı olan İngiliz İmparatorluğunu övmek için kullanılır. Tabir, güneşin İngiltere adasında batsa da başka bir İngiliz toprağında hala güneşin batmadığını dile getirir. (x) 'Batı'ya Yön Veren Metinler' Aktör hep aynı ◾ Kraliçe II. Elizabeth böyle kanlı ve adi bir düzenin yegane temsilcisi olarak 1952 yılında tahta çıkar. İktidar süresi olan 1952 - 2022 yılları arasında dünyada gerçekleşen tüm karışıklıklarda Kraliçe bir şekilde aktör olmayı sürdürür. ◾ Kendisine karşı İngiltere'de duyulan sempatiyi tüm dünyaya basın yolu ile mal eden Kraliçe, adeta yirminci yüzyılın şekil değiştiren sömürgeciliğinin bir simgesi olur. (x) İslam uygarlığında gelişen bilim Avrupa'ya nasıl ulaştı? Bir ikon ◾ Time Dergisi'nin II. Elizabeth'in bebekliğinin fotoğrafını taşıyan bu tarihi kapağı esasında altında, yeni döneme dair ciddi mesajlar içeriyordu. Bilhassa yirminci yüzyılın sakin dönem olması vurgusu... ◾ Lakin istenildiği gibi olmadı. Adolf Hitler'in Polonya'ya saldırmasıyla başlayan II. Dünya Savaşı, ardında milyonlarca ölüm bırakarak tarihe karıştı. (x) Yıkıcı Batı kurucu Doğu ◾ II. Dünya Savaşı sonrasında ise sistemin devamlılığı ve yeni dünya düzeninin ihdası için İngiltere'nin yani eski düzeninin başına bir kral yerine bir kraliçe geçmeliydi. ◾ Bu geçiş hem 'Altın Çağ' olarak adlandırılan I. Elizabeth'in devrine atıf hem de sivil ve şeffaf bir dünya yönetimine geçişin göstergesi olacaktı. (x) Sömürgecilik: Topraklara değil zihinlere pranga ◾ Düzenin devamlılığının esas olması tahta bir Kraliçe çıkması ve tüm totaliter rejimlere karşı 'kadın'ı merkeze alan bir idare biçiminin olması gerekiyordu. (x) I. Elizabeth kimdir? (x) 8. Henry Tudor'un Anne Boleyn'den olan kızı. Anglikan hareketleri destekleyerek İngiltere'yi denizlerde kuvvetli bir devlet haline getirdi. (x) Modern çağdan çıkış mümkün mü? ◾ İktidarı süresince toplumsal meselelere karşı duruşu, popülizm yanlısı eylemleri ve bir o kadar da keskin sınırları ile tanınan Kraliçe, adeta beş yüz yıllık monarşiyi sonlandırmamak için çalıştı. ◾ Olası bir toplumsal tepkiyi bertaraf etmek için her daim alarmda olan Kraliçe, popüler kültürde kendisine yer edinerek adeta iktidarını sağlamlaştırdı. Bağımsızlık ◾ İngilizlerin yirmi yüzyılda söyledikleri en büyük yalanlardan birisi de 'Bağımsızlık' oldu. İngiliz kolonisi yahut sömürgeleri olarak bilinen ve ekserisi Afrika'da olan ülkeler 1950 senesinin sonlarına doğru İngiliz desteği ile bağımsızlıklarını ilan ettiler. ◾ Kraliçe basın ve medya yoluyla bu eylemleri desteklediğini belirtti. Seçimler yapıldı, yerli iş birlikçiler iktidara geldi. Ama akan kan son bulmadı. ◾ İngiliz okullarında yetişen subaylar ve devlet adamları bu ülkelerde göreve geldiği için sistem güya 'şeffaf' bir şekilde işlemeye devam etti. ◾ Ayrıca halk arasında ve eğitimde hakim dil olarak İngilizce kullanılmaya devam etti. Günümüzde dahi Güney Afrika Dili ve Edebiyatı diye bir gerçeklik yok. O toprakların edebiyatçıları dolaylı yoldan sömürülmeye devam ediyor. (x) Yeni dünya düzeni nasıl kuruldu? ◾ Kanlı bir düzene sahip olan İngiliz monarşisi asırlar boyunca sömürgeleri sayesinde 'dünyanın en büyük imparatorluğu' olmayı başardı. ◾ II. Elizabeth siyasi bir manevra ile Kraliçe Viktorya'nın soyundan gelen, Yunan ve Dan Prensi unvanı bulunan Prens Philip ile evlenerek hanedanını tarihi temellere dayandırdı. ◾ Kraliçe adeta İngiliz sinsiliğinin ve iki yüzlülüğünün mücessem haliydi. Kameralara gülerken aldığı kararlarla iktidarı ve dünya hevesleri uğruna insanların haklarını gasp ediyordu. ◾ Bilhassa 'IRA' karşısında aldığı sert tedbirlerle ada komşusu olan İrlandalıları katleden İngiliz aklının arkasında Kraliçe vardı. Lakin insanlar o tatlı simayı ekranlardan bir iyilik perisi olarak gördüler. (x) Kalplere uzanan kanlı el: Misyonerlik ◾ İngiliz İşçi Partisi gibi 'sol' frekansların dahi cenazede birlik mesajı vermesi İngiliz üst kimliği ve yönetim hakimiyetinin gücünü ortaya seriyor. ◾ Var olan coğrafi sınırların neredeyse yarısını bir dönem elinde tutan İngilizler, bugün hala gölgeleri ile vahşi dünya düzeninde önemli bir mevkideler. (x) İyilik mafyası ◾ II. Elizabeth arkasında kötülük emelleri etrafında birleşmiş, statükoyu sahiplenmiş ve görülmeyen duvarları olan güya 'şeffaf' bir anlayış bıraktı. ◾ Yükselen cinsiyetsizlik akımı karşısında Prens Charles'ın İngiltere tahtına geçmesi ise adeta cinsiyetsizliğinin dünya çapında daha da yayılacağının ispatı. (x) Bir mutsuzluk hikayesi: Kapitalizm