Keşif Değil, İşgal: Sömürgecilik Çağı
Kelimeler, masumiyetten heyecana, öfkeden sevimliliğe kadar insan ruhunda derin yankılar uyandırır. Ancak bazı kelimeler vardır ki, bıraktıkları tek his yalnızca öfkedir. İşte bu kelime, sömürgecilik... Sömürgecilik; haklara kasıtlı saldırı, kültürleri yok etme ve topraklara gaspçı bir baskınlık kurma eylemidir. Bu sistemin, iyi olarak nitelendirilebilecek ne bir gerekçesi ne de iyimser bir tarafı mevcuttur. Gerçekleri, çarpıtılmamış bir bakış açısıyla görmenin zamanıdır. Keşif değil, yalnızca işgal olan o karanlık çağa dair bilmeniz gerekenler...
◾ Sömürgecilik, küresel tarihi derinden etkileyen ve basit bir siyasi olgunun ötesinde çok katmanlı etkileri olan bir süreçtir. Bu olgu, sadece siyaset ve ekonomi alanlarıyla sınırlı kalmamış; aynı zamanda eğitim, kültür ve ideoloji gibi toplumsal yaşamın temel direklerinde de kalıcı izler bırakmıştır.
◾"Sömürgecilik" teriminin özündeki anlamı daha iyi kavramak için, temel bileşen olan "sömürü" ifadesine odaklanmak gerekir. Sömürü (İstismar), en yalın tanımıyla:
- Bir bireyin emeğinin veya çabasının karşılığının adil bir şekilde verilmemesi ve bu yolla o kişinin kullanılmasını ifade eder.
- Daha geniş bir anlamda ise, bir kişinin rızası olmadan onun zamanından, enerjisinden veya diğer kaynaklarından faydalanılması anlamına gelir.
Özetle sömürü, bir ilişkinin ya da sistemin adaletsizlik üzerine kurulu olduğunu ve temelinde bir istismar durumu barındırdığını vurgular. Sömürgecilik de bu istismar durumunun devletler veya uluslar arası düzeyde kurumsallaşmış bir biçimidir.