Kalplere uzanan kanlı el: Misyonerlik

◾ Hıristiyanlığın tüm kıtalarda yayılma çabası olarak bilinen misyonerlik, bilhassa Rönesans ile hız kazandı. ◾ Çünkü Avrupa, artık kilisenin köhne ve yanıltıcı zihniyetinden kurtularak geleceğini onlara maddi bir rahatlık sağlayacaklarına inandıkları bilime yöneldi. Yıkıcı Batı kurucu Doğu ◾ Avrupalılar 17. yüzyıl ile beraber bilimi bir din olarak benimsediler. Bu yeni din, onları aklın mahzenlerinden çıkararak zenginliğe götürecekti. ◾ Zenginlik diyoruz çünkü Müslümanları alt etmek ve geride kalan kavimlere hükmetmenin yolu Batılılar için akıl ve bilimden geçiyordu. Esasında herşey gibi onlar da amaca matuf birer araçtı. Kapitalizm klasik üretebilir mi? ◾ Bu çerçeveden mesele ele alındığında kilise artık güçten düşmüş, sözü dinlenmeyen ve hakkında nefret söylemleri üretilen bir kurum haline geldi. ◾ Katolikler bu durumu aksine çevirmek ve yeni bir kilise imajını değerlerinden taviz vermeden oluşturmak için ciddi şekilde emek harcadılar. Yeni dünya düzeni nasıl kuruldu? ◾ Uzun yıllar boyunca gerçekleştirilen araştırmalar ve tartışmalarının sonucunda ortaya çıkan yegâne fikir ise sömürgeciliğin bir başka versiyonu oldu. ◾ Esasında kilise kendisini kabul etmeyen Protestanların fikirlerini farklı noktalara çevirerek ortaya misyonerlik adı altında, unutulmuş bir kurumu çıkardı. Kağıttan ırmağa: Medeniyetimiz ◾ Lakin bu misyonun ilerlemesi, yayılması için bir lokomotife, ilerletici güce ihtiyaç vardı. Almanlar ve İngilizler mezhepleşerek Katolikliğin dışına çıkmışlardı. ◾ Fransız kralları ise papaya güvenmiyor onunla bir misyonu paylaşmak istemiyorlardı. Hatta meşhur Borgia papası (Rodrigo Borgia) zamanında İtalya'ya giren Fransız Kralı bu hakikati bizzat görmüştü. Gönül coğrafyamız ◾ Bu durumda Katolikliğini muhafaza eden ve denizlerdeki hakimiyeti ile hala dünya bir süper güç olan İspanya, bu misyon için en uygun devletti. ◾ İspanyollar tarih boyunca papalığa ve Katolikliğe bağlılığı en yüksek olan topluluk oldular. İspanya Engizisyon Mahkemeleri'nde yaşananlar hala Batı'nın hafızasında tazedir. Dünyayı işgal eden dil: İngilizce ◾ Bugün baktığımızda Katolikliğin en yoğun olduğu bölgeler, eski İspanyol sömürgeleridir. Vatikan ve çevresinde yetişen papazlar, misyonerler eliyle Katoliklik tüm dünyaya yayıldı. ◾ Misyonerlerin elindeki en önemli koz, insanları yeni bir din ve kurtuluşa davet etmeleridir. Bilhassa Afrika ve Latin Amerika'da misyonerler ciddi şekilde etkili oldular. Şehirlerinden kan sızan medeniyet: Vahşi Batı ◾ Lakin misyonerliğin altında sadece dinsel sebepler yatmıyordu. Esasında kilisenin planı da sömürgecilik ile paralel ama farklı yollardan ilerliyordu. ◾ Misyonerler gittikleri topraklardaki kültürü kayıt altına aldıkları gibi bölgenin haritalarını çıkarıyor, toprak sahibi oluyor hatta yer altı ve yer üstü kaynaklarına da sahip oluyorlardı. Batı'nın yeni AVM'si: Retro pazarı ◾ Bölgede yaşayan insanlara büyük bir sabır ve özveri ile yaklaşan misyonerler, aslında dini mevzulardan ziyade maddi meseleler üzerine yoğunlaştılar. ◾ Kurulan misyoner okulları ile kendilerine hizmet edecek, yeri geldiğinde her türlü zorlu görevi yerine getirebilecek deyim yerindeyse fedailer yetiştirdiler. Biz'den Ben'e: Kişisel gelişim ◾ Bu şekilde Hıristiyanlık on yedinci yüzyılda dünya sahnesinden silinecek iken daha güçlü bir şekilde tarih sayfalarına geri dönmüş oldu. ◾ Bugün Kanada'da, Afrika'da kilise ve misyoner okullarının bahçesinden çıkan kemikler, toplu mezarlar Katoliklerin zihin dünyasını görmemiz bakımından manidardır. Dünya tarihinin en trajik olaylarından biri: Çocuk Haçlı seferleri ◾ Ayrıca misyonerlerin geçtikleri her yer acı ve kan ile doludur. Afrika'da uzun yıllar boyunca süren iç savaşlar iki yüz sene evvel atılan tohumların neticeleridir. ◾ Vatikan arşivi, bugün dünyanın en önemli, en geniş arşividir. İçerisinde bulunan birbirinden kıymetli tarihi eserler misyonerler eliyle Vatikan'a taşınmıştır. Yıkıcı Batı kurucu Doğu ◾ Evvela gönüllü bir hareket olarak tarihe akseden misyonerlik, zaman içerisinde belli bir sistematik kazanarak kurumsallaşır. ◾ Kilise tarafından uzak diyarlara gönderilen vaiz, papaz manasına gelen misyonerler, Hıristiyanlık içinde de ehemmiyetli bir noktaya sahiptirler. Kapitalizm klasik üretebilir mi? ◾ Hıristiyanlar misyonerliğin daha rahat şekilde yayılabilmesi ve belli bir düzene kavuşabilmesi amacıyla önemli yapılar inşa ederek meseleye büyük bir hüviyet kazandırdılar. ◾ Zaman içerisinde teşekkül eden Hıristiyan tarikatları da dünya üzerinde misyon faaliyetlerini yürüterek enternasyonel bir kimlik kazandılar. Yeni dünya düzeni nasıl kuruldu? ◾ Orta Çağ sonrası yaşanılan kriz zamanlarını en iyi şekilde lehlerine çeviren Vatikan camiası, Hıristiyanlığın en büyük yayılma politikasını keşfetti. ◾ Genç, ihtiyar demeden dindar Hıristiyanların misyoner olarak dünyanın geri kalanına gönderilmesi ile Hıristiyanlık büyük bir güce kavuştu. Kağıttan ırmağa: Medeniyetimiz ◾ Gittikleri bölgelerde yer yer direnişle karşılaşan misyonerler, bu noktada da şehitlik anlayışına sığındılar. Kendilerini şehit görerek ebedi bir kurtuluş erleri olduklarını zannettiler. ◾ Pek çok manevi duygunun ve misyonerlerin yoğun baskılarının merkezinde kalan yeni kıtaların insanları, önce duraksadılar. Gönül coğrafyamız ◾ Lakin iki, üç kuşak sonra tıpkı Vikingler de olduğu gibi oluk oluk, kabile kabile Hıristiyanlığı tercih ettiler. ◾ Esasında bu dalga, onların beş yüz senelerini Batı'ya teslim etmeleri demekti lakin onlar bu tehlikeyi anlamadılar. Nihayetinde ortaya geleneği yok edilmiş nesil ve kavimler çıktı. Dünyayı işgal eden dil: İngilizce ◾ Misyonerlik eliyle tekraren güçlenen Vatikan, Haçlı Seferleri düzenleyebilecek bir konuma bir daha asla ulaşmadı. ◾ Bilhassa yeni keşfedilen yerlere gönderilen misyonerlerin kesif çabaları ile yayılan Katoliklik, günümüzde hala en güçlü Hıristiyan mezhebi olsa da artık bir popülarite biblosu olarak kabul ediyor. Şehirlerinden kan sızan medeniyet: Vahşi Batı ◾ Avrupalılar mesele din olduğunda dahi maddiyatı ve çıkarlarını önceleyerek ortaya bir anlayış şekli koydular. Zaman içerisinde kurdukları ağ, tüm dünyayı sardı. ◾ Dünyanın her yanında bulunan misyonerler eliyle yeni bir düzen tesis edip dini algılar kurarak eski düşmanları ile de dolaylı yoldan barıştılar. Batı'nın yeni AVM'si: Retro pazarı ◾ İslam dünyasında da denenen bu çaba, onlara istediklerini vermedi. Müslüman coğrafyasında gerçekleşen kırılmalar ise oryantalist ve ajanlar üzerinden gerçekleşti. ◾ İslam coğrafyasını arkeoloji çalışmaları, öğretmenlik ve gezginlik altında gezen farklı kılıklardaki misyonerler etkiledi. Biz'den Ben'e: Kişisel gelişim ◾ Tüm haritaları çıkarılan, tüm kaynakları belirlenen coğrafyamız bir taraftan emperyal güçler bir taraftan kilisenin saldırıları ile parçalandı. ◾ Misyonerliğin büyük etkilerini anlayabilmek için dünya haritasına bakıp birbirine aynı kandan ve anlayıştan gelmelerine rağmen birbirine düşman olan kavim, kabilelere bakmamız yeterli. Dünya tarihinin en trajik olaylarından biri: Çocuk Haçlı seferleri