İstanbul'un fethinde dikkat çekenler

29 Mayıs 1453, Orta Çağ sona erdi ve Yeni Çağ başladı. Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünün ne denli olduğunu tüm dünya, İstanbul'un fethi ile öğrenmiş oldu. Adına şiirler yazılan, marşlar ithaf edilen ve bir milleti cihan ve cihad aşkı ile yakan güzide şehir, tüm zorluklara rağmen fethedildi. Böylece 29 Mayıs 1453,Türk milletinin hafızasına altın harflerle nakşedildi. Sekiz asırlık düş: İstanbul'un fethi YERALTI TÜNELLERİ İstanbul'un fethinde fazlasıyla dikkat çeken olaylar ve yerler var. Bunlardan biri yer altına açılan tüneller. Osmanlı ordusundaki bir birim olan lağımcılar, savaş sırasında İstanbul'un merkezine çıkan tüneller kazmaya başlar. Açılan tünellerle şehre gizli bir şekilde ulaşılacak ardından çok güçlü, yıkılmaz denen Bizans surları yıkılacaktır. Fakat durum, planlandığı gibi ilerlemez. Tarih 16 Mayıs 1453'ü gösterdiğinde Bizans muhafızları yerin altından gelen sesleri fark eder. Osmanlı askerlerinin yer altında bir tünel hazırlığında olduğunu öğrenirler ve Bizans muhafızları da tünel kazmaya başlar. Bir zaman sonra yer altında karşılaşırlar ve Bizanslılar tüneli ateşe verir. Bu olayda Osmanlı birliğinden olan lağmacıların çoğu şehit olur. Sonu beklendiği gibi bitmese de bu olay, İstanbul'un fethinde önemli bir rol oynar ve tarih sayfalarında yerini alır. Bir rüyanın fethi: İstanbul HALİÇ'E ÇEKİLEN ZİNCİR İstanbul'un fethinde, akıllara kazınan bir nesne var, zincir. Fatih Sultan Mehmed, 23 Mart 1453 tarihinde Edirne'den İstanbul'a fetih için yola çıkar. Haberi alan Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç surlarının diğer surlara göre daha zayıf olduğunu bildiğinden harekete geçer. Haliç körfezine girişin engellenmesi gerektiğini düşünür. İmparatorun emri üzerine Cenovalı Bartolomeo Soligo, 2 Nisan günü, Sarayburnu'ndaki Kentenarion Kulesi ile Galata Kulesi arasındaki dar boğaza zincir çektirir. Devasa büyüklükte dökülen zincirler, baklalar halinde yapılmış. Eni 18 boyu ise 50 santimetre olup her bir baklası yaklaşık 14 kilogram ağırlığındadır. Bu zincirlerin su üzerinde durması ise büyük dubalar sayesinde sağlanmış. Haliç; en dar yerinden devasa zincirlerle kapatılmış, on savaş gemisi de bu zincirleri korumak ve gerekli durumlarda taarruza geçmesi için bekletilmiş. Böylece ecdadımızın su yolu kapatılmış. Bu haberi alan Fetihler Sultanı Mehmed Han, 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece, gemilerini karadan Haliç'e indirmeye karar vermiş. Fetih ile ilgili unutulmaz şiirler KARATAN YÜRÜTÜLEN GEMİLER Haliç'e çekilen zincirler, Fatih Sultan'ı şehre girecek başka bir yol aramaya sevk etmiştir. Konstantinopolis'in Haliç kıyısındaki surları çok daha zayıf olduğundan Sultan, İstanbul'u Haliç üzerinden giderek fethetmeyi kafasına koymuştur. Roma tarihine oldukça hakim olan Sultan Fatih, İstanbul'u nasıl fethedeceğini bulmuştur, 'gemileri karadan yürütecek'tir. Bu fikir aklına yattıktan sonra harekete geçmiş ve Galata'nın arkasından dolanarak ağaçları kestirip, kütükleri yağlatmıştır. Sultan'ın Dolmabahçe'den karaya çıkarttığı gemiler, 21 Nisan günü Kasımpaşa'dan tekrar denize indirilmiş. Gemilerin karadan yürütülebilmesi öyle kolay bir olay değildir. Bu tarihi olay; Osmanlı donanmasının devasa gemilere sahip olmasıyla ve askerlerin çevikliğiyle gerçeklemiştir. Hiç beklemedikleri bir yerden yani surların ardından Haliç'e inen Osmanlı donanmasını gören Bizanslılar, büyük dehşete kapılmış ve 'Rum ateşi' dedikleri ateş gemileri ile kendilerini son kez savunmaya çalışmışlardır ancak bu çabaları yetersiz kalacaktır... Az bilinen tarihi İstanbul fotoğrafları ŞEHRİ SARAN SURLAR Zincirlerden, tünellerden ve karadan yürütülen gemilerden bahsettik. Dördüncüsü ve İstanbul'un fethinde en önemli rol oynayanlardan biri şüphesiz surlar. Konstantinopolis, 22 kilometrelik surlar ile korunmaktadır. Yedikule'den başlayıp Topkapı'ya kadar uzanan surlar, çok yakın zamanda onarımdan geçmiş, bu da fethi daha da zorlaştıran bir etmen olmuştur. 1453 yılına kadar şehri tam 23 ordu kuşatmış hiçbiri, güçlü surlarından aşamamıştır. Ancak bir yer unutuluyordu, Haliç. Burayı koruyan surlar çok da güçlü olmamakla birlikte uzunluğu 7 kilometredir. Fatih Sultan Mehmed buradaki surların zayıflığını fark eder ve Allah Resulü'nün (SAV), 'İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, fetheden ordu ne güzel ordudur' hadis-i şerifine nail olabilmek için Konstantinopolis'i fetheder. Surlardan bahsederken Ulubatlı Hasan'ı anlatmadan geçemeyiz. Ulubatlı Hasan'a dair elimizde pek bir bilgi olmasa da onu İstanbul'un fethinde gösterdiği yiğitliği ile tanımaktayız. Bu yiğit; onlarca mızrak, ok ve taş saldırısına karşın surlara tırmanıp sancağı dikmeyi başarmıştır. İmparatorluk Tahtında Entelektüel Bir Padişah: Fatih Sultan Mehmet Ulubatlı Hasan; kendini yalnızca küçük bir kalkanla korumuş. Arkadaşları yanına gelene kadar kaledeki bayrağa canı pahasına sahip çıkmış. Artık her şey bittiğinde, vücudunda tam 27 ok yarası tespit edilmiş. Böylece tarihte, adı altın harfle yazılanlar arasına girmiştir. Ulubatlı Hasan'ın diktiği bu bayrak, Fatih Sultan Mehmed'in hüküm sürdüğü yıllar, olduğu yerde fethin bir sembolü olarak sergilenmiştir. İşte, hiç şüphesiz Sultan'ın analitik ve stratejik zekası, Osmanlı askerlerinin gücü ve inancı sayesinde İstanbul'un fethi gerçekleşmiştir. Fatih Sultan Mehmed; çağ açıp çağ kapatmış ve zekasıyla tüm dünyayı kendine hayran bırakmıştır...

AKADEMİK

İLAHİYAT

Kur'an

TARİH

EDEBİYAT

SİNEMA

MÜZİK

EĞİTİM

FELSEFE

SOSYOLOJİ

PSİKOLOJİ

GALERİ

LİSTELER

FİKRİYAT TV

ESMA-İ HÜSNA

İSLAM

MÜZİK

FİKRİYAT AKADEMİ

İstanbul'un fethinde dikkat çekenler