Anlamın izinde: Frankl ve Logoterapi

Gelecekte bir hedef göremediği için kendini çöküşe teslimeden bir insan, geçmişe dönük düşüncelerle meşgul olmaya başlar. Fuat Sezgin'den Bilim Tarihi Sohbetleri eserinden altı çizili cümleler Logoterapideki hasta, yaşamının anlamıyla karşı karşıya getirilir ve bu anlama yönlendirilir. Logoterapiye göre, kişinin kendi yaşamında bir anlam bulma arayışı, insandaki temel güdülendirici güçtür. Freudcu psikanalizde merkezi bir öneme sahip haz ilkesine (ya da buna haz istemi de diyebiliriz) karşıtlık içinde ol duğu kadar, Adlerci psikolojinin dayandığı 'üstünlük arayışı'na (buna üstünlük istemi de diyebiliriz) da karşıt bir anlam isteminden söz etmemin nedeni işte budur. Eğer yaşamda gerçekten bir anlam varsa, acıda da bir anlam olmalıdır. Acı da yaşamın kader ve ölüm kadar silinmez bir parçasıdır. Acı ve ölüm olmaksızın, insan yaşamı tamamlanmış olmaz. İsmet Özel'in Faydasız Randevu eserinden hafızalara kazınan cümleler Logoterapi insan varoluşunun özünü, sorumlulukta görmektedir. Mutluluğun peşinde koşulamaz, o kendiliğinden ortaya çıkmalıdır. Logoterapistin rolü, hastanın görüş alanını, potansiyel anlam spektrumunun tamamının bilinçli ve görülebilir olması için genişletmekten oluşmaktadır. Alev Alatlı'nın kaleminden Kadere Karşı Koy A.Ş Bir insanın kendi kaderini ve içerdiği olanca acıyı kabul ediş yolu, kendi davasını seçiş yolu, ona, en ağır koşullar altında bi le, yaşamına daha derin bir anlam katma fırsatı verir. Logoterapinin de ortaya koyduğu gibi, kişinin yaşamda bir anlama ulaşmasının üç temel yolu vardır. Bunlardan ilki bir eser yaratmak ya da bir iş yapmaktır. İkincisi bir şey yaşamak ya da bir insanla etkileşime girmektir; başka bir deyişle sadece işte de ğil, sevgide de anlam bulunabilir. Ama gözyaşlarından utanmamız gerekmiyordu, Çünkü gözyaşları, bir insanin cesaretlerinin en büyüğüne, acı çekme cesaretine sahip olduğuna tanıklık ediyordu. İbn Hazm El-Endelüsi'den tavsiye niteliğinde cümleler Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çeki len bu acıda bir anlam bulmaktadır. Eğer yaşamda bir amaç var sa, acıda ve ölümde de bir amaç olmalıdır. Yaşamak için bir nedeni olan kişi, neredeyse tüm nasıllara dayanabilir. Yaşam, bir dişçiye gitmeye benzer. Her an, daha kötüsünün henüz yaşanmadığına inanırsınız, oysa zaten yaşanmış bitmiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kaleminden 'Hep Aynı Boşluk' Bir insanın ruhsal durumuyla -cesareti ve umudu ya da bunların bulunmayışı- vücudunun bağışıklık durumu arasında ne kadar yakın bir ilişki olduğunu bilenler, umut ve cesaretin birdenbire yitirilmesinin öldürücü bir etkisi olabileceğini anlayacaktır. Bir insan, acı çekmenin kaderi olduğunu gördüğü zaman, acısını kendi görevi olarak kabul etmek zorunda kalacaktır; bu onun tek ve eşsiz görevidir (işidir).

AKADEMİK

İLAHİYAT

Kur'an

TARİH

EDEBİYAT

SİNEMA

MÜZİK

EĞİTİM

FELSEFE

SOSYOLOJİ

PSİKOLOJİ

GALERİ

LİSTELER

FİKRİYAT TV

ESMA-İ HÜSNA

İSLAM

MÜZİK

FİKRİYAT AKADEMİ

Anlamın izinde: Frankl ve Logoterapi