Peygamberimiz Hz. Muhammed'in ümmetine örnek yaşamı

Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (SAV) tüm insanlığın her bakımdan en önemli ve en büyük örneğidir. Bilhassa onun aile içi davranışları, asırlardır biz Müslümanlar için bir ölçü olarak karşımızda durmakta. Onun güzel ahlakını, her olayda metanetli duruşunu ve bizlere verdiği mesajları anlatmaya kelam yetmez ama elimizden geldiğince sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) emsal hareketlerini aktaracağız. Peygamberimiz'den (SAV) gençliğin kişiliğini şekillendirecek 40 Hadis-i Şerif Alemlerin Peygamberi Hz. Muhammed (SAV) Kabe'de namaz kıldığı esnada müşrikler toplanmıştı. İçlerinde bulunan Ebu Cehil, 'Hanginiz gidip filancalarda bugün boğazlanan devenin işkembesini ve döl eşini olduğu gibi kanlı kanlı getirip, secdede iken onun üzerine koyar?' diye sordu. Topluluğun arasından biri çıktı ve 'Ben yaparım' diye atıldı, bu gözü dönmüş müşriklerden biri olan Ukbe bin Ebî Muayt'tı. Peygamber Efendimizin (SAV) namaz kıldığı esnada bu iğrenç hadiseyi gerçekleştirdiler. Bu hadiseyi duyan Hz. Fatıma (RA), koşarak gelir ve hemen Efendimizin üzerinden pislikleri temizler. Namazını bitiren alemlere rahmet Peygamberimiz (SAV): 'Allah'ım, Kureyş'i sana havale ediyorum' diye dua eder. Burada Peygamberimiz sabırlı ve örnek bir duruş sergilemiştir. Ağzından kötü tek bir söz çıkmamış, Allah Teala'ya (CC) durumu en tesirli yol ile yani dua aracılığıyla bildirmiştir. Peygamber Efendimiz ve sahabilerin hayatından örneklerle samimiyet Sevgili Peygamberimiz karşılaştığı pek çok zorlu olayda sabrını ve sınırlarını daima korumuştur. Bu özelliğine de Taif'te maruz kaldığı muameleyi örnek gösterebiliriz. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) , İslam'ı tebliğ etmek için Taif'e gittiği zaman, orada bulunan kişiler, Allah'ın (CC) dinine girmeyi reddettiği gibi köle ve çocuklarına Efendimize taşlı saldırı da bulunurlar. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV), Taiflilerin saldırısının ardından, ellerini kaldırıp şöyle dua etmişti: 'Ya Rabbi! Gerçekte benim üzerime çöken bu musibet ve eziyet, şayet senin bana karşı bir gazap ve öfkenden ileri gelmiyorsa, ben buna aldırış etmem ve gönülden tahammül ederim. 'Allah Teâlâ, bu olaydan sonra; 'Ey Muhammed! Sen de, azim ve sebat sahibi peygamberlerin sabrettiği gibi sabret.' (Ahkaf suresi, 35. ayet) İmam Nevevi'nin şaheseri: Riyazü's Salihin Peygamber Efendimiz (SAV); hastalık ve ölüm gibi her insanın başına gelebilecek musibetlerle de sınanmıştır. Yedi evladı olan Efendimiz (SAV) 'acıların en büyüğü' evlat acısını çok iyi bilmektedir. İslam'ın göz bebeği sevgili Peygamberimiz (SAV) altı çocuğunu kaybetmiştir. Şöyle bir durup düşünmeli insan, etrafınızda evladını kaybeden insanlara bakın, yaşadıkları onlara nasıl tesir etmiş... Oğlu İbrahim'in ölümüne ağladığında, kendisine şaşıranlara şu cevabı vermişti: 'Göz ağlar, kalp üzülür. Biz Rabbimizi gazaplandıracak bir söz söylemeyiz. Eğer ölüm, doğru söyleyen (Allah'ın) herkesi kapsayan bir vadi olmasaydı ve arkada kalan, önden gidene kavuşmayacak olsaydı ey İbrahim, biz şu ankinden çok daha büyük bir üzüntü duyacaktık. Biz senin için çok hüzünlüyüz.' (İbn Mace, Cenâiz, 53) Hz. Peygamber'in Ahlakı O, en sevdiği insanların vefatlarıyla sınandı hep. Doğumuna 52 gün varken babası Hz. Abdullah'ı kaybetti ve yetim kaldı, 6 yaşındayken de annesi Hz. Amine'yi öksüz kaldı. Dedesi Abdülmüttalib, Kureyş reisiydi ve torunu, göz bebeği torunu Hz. Muhammed'i (SAV) derin, en içten sevgi ile seviyordu. Fakat dedesi Abdülmüttalib de Peygamberimiz (SAV) 8 yaşındayken bu diyardan ahirete intikal etti. Henüz 8 yaşında olan bir çocuğun yaşadıklarıydı bunlar. Yaşamı öyle başlamıştı en sevgilinin.... İslam'ın meşalesi sevgili Peygamberimize; 'yalancı, kâhin, şair, mecnun' gibi çirkin' benzetmeler yapılmış, hakaretlere uğramıştı. Kâbe'de namaz kılarken, üzerine deve işkembesi atıldı. Geçtiği yollara dikenler döküldü.Yıllarca boykota mâruz kaldı. Tâif'te taş yürekli müşrikler tarafından taşlandı. Sayısız tehditlere ve suikastlere uğradı. Ama O, tüm bu yaşadıklarına rağmen insanlığı İslam'a davet etmiş ve daima; emanet, ismet, fetanet, sıdk, tebliğ ve adalet gibi sıfatlarla anılmıştı. Çünkü o Muhammedü'l Emin'di... Bir şehir inşa edici olarak Peygamberimiz (SAV) Peygamber Efendimiz (SAV), 23 yıllık risalet hayatında Mekke'de 13 yıl, Medine'de ise 10 yıl boyunca oldukça çetin bir mücadelenin içindeydi. Efendimiz (SAV), 'Allah yolunda hiç kimsenin görmediği eziyetlere mâruz kaldım' buyurmuşlardır. (Tirmizî, Kıyâmet, 34/2472) Kendi halkı tarafından yalanlanmış, işkence görmüş, ölümle tehdit edilmiş hatta taşa tutulmuştu... Onun bela ve musibetlere karşı tavrı her zaman biz Müslümanlara örnek teşkil etmeli. Yaşadığımız her an karşılaştığımız tüm zorluklarda o gelmeli aklımıza...

AKADEMİK

İLAHİYAT

Kur'an

TARİH

EDEBİYAT

SİNEMA

MÜZİK

EĞİTİM

FELSEFE

SOSYOLOJİ

PSİKOLOJİ

GALERİ

LİSTELER

FİKRİYAT TV

ESMA-İ HÜSNA

İSLAM

MÜZİK

FİKRİYAT AKADEMİ

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in ümmetine örnek yaşamı