Sumud Filosu ve Özdenören’in Ansızınlık Hakikati
7 Ekim 2023'ten bu yana bütün dünya Filistin'de işlenen soykırımı izliyor. Oysa bu vahşet, çok daha öncesine, onlarca yıl geriye gidiyor. Annelerin, babaların, çocukların, bebeklerin yerine kendimizi koyabilme vicdanına ne yazık ki çok geç erişildi. Yaradan bu imtihanı hem Filistin halkına hem de ümmetine verdi. Filistin, on yıllardır bu sınavı dirayetle geçerken, bizler ümmet olarak sınıfta kaldık. Ama Filistin'den öğrendiğimiz bir şey vardı: Pes etmemek. O direniş hali o sabır ve sebat, bugün Gazze'ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosu ile yeniden kalplerimize umut olarak döndü. Ölümün ansızınlığını, dirilişin ise vicdanla mümkün olduğunu hatırlatan bir yolculuktu bu…
➡ Rasim Özdenören'in "Ansızın Yola Çıkmak" eserindeki hikayeleri okurken gözlerimin önüne Sumud Filosu geldi. Defalarca saldırıya uğramışlardı. Ama ne olursa olsun pes etmeyeceklerdi. Çünkü bu seferki yol, sıradan bir yolculuk değil; "kararlılık" yoluydu. Özdenören, hayatın ve ölümün sıradan akışında gizlenen o büyük hakikati bize hatırlatıyordu: İnsan, her an yola çıkmaya, yani göçmeye —ölüm yolculuğuna— hazır olmalıydı. Hepimiz bu dünyada ansızın yola çıkmak için hazırlıklı olmalıydık.
➡ Öyle ki Gazze'nin çocukları, kadınları, yaşlıları… Onlar ansızın yola çıkarılırken biz, hâlâ o büyük soruyla yüzleşiyoruz: Biz yola çıkmaya, yani vicdanımızı harekete geçirmeye hazır mıyız?
➡ Özdenören'in işaret ettiği hakikat, aslında Sumud filosunun rotasında da saklıydı. Çünkü her yolculuk, sadece bir mesafe değil; bir diriliş çağrısıydı. Filolar Gazze'den önce kalplere ulaşmıştı. Çünkü bu yolculuk, insanlığın vicdanına doğru yapılıyordu.