Necip Fazıl Kısakürek’ten 30 alıntı ile Mektubat

Kul, kendi sınırını tanımalıdır. Necip Fazıl Kısakürek sözleri Dünya hayatını gurur matahlarından saymayınız! Eğer dünya matahının zerrece değeri olsaydı, Allah onu dalâletteki kullarından esirgerdi. Fırsat, daima içinde bulunduğumuz andır. Bir dava adamı Necip Fazıl'dan okumanız gereken kitap ve alıntılar Allah'a yalnız Allah için ibadet ne zaman müyesser olur? Evet, sual budur ve bundan başka sual yoktur. Fazla cüret edebi taşırmaktır. Necip Fazıl tasavvufla nasıl tanıştı? Sahabîler bir bütündür. Bazısı inkâr ve bazısı kabul olunamaz. Onlardan bir kısmını inkâr, hepsini inkârdır. Zira onlar, Beşerin En Hayırlısının sohbetine müşterektir. Kulluk makamının her makamdan üstün olduğu şüphesiz. Necip Fazıl Kısakürek'ten okuyabileceğiniz 20 e-kitap Zamanın en güzel ve verimlisi olan gençliği, işin en güzel ve verimlisi olan ibadet yolunda kullanmak gerek. Böyle bir günde söz ve fikir cihadı, her cihaddan üstündür. Mâniler karşısında, ibadeti yapmak güçlüğü, sıkıntısı, o ibadetlerin şanını, şerefini göklere çıkarır; mâni olmayarak, kolay yapılan ibadetler aşağıda kalır. Bunun içindir ki, insanların yüksekleri, meleklerin yükseklerinden daha üstün olmuştur. Çünkü insanlar mâniler arasında ibadet ediyor, melekler ise mâni olmadan emre itaat ediyorlar. Şeriatın zahirine en küçük aykırılık, ortada hiç bir hakikat bırakmaz. Arifler, Allah Resulünün, sahabîlerini yıldızlara benzettiğini söylemişlerdir. Bu incelik benim göğsümü tazyik ediyor, fakat lisanım anlatmaya yol bulamıyor. Nasıl izah edebilirim ki, bazı halleri yazmaya asla muvaffak olamıyorum. Ve yol, Âlemlerin Fahrinin tebliğ ettiği, şeriate bütün saffet ve asliyetiyle uymaktan ibarettir. İnsan 'Nefsi Emmare'nin saltanat vakti olan gençliğinde nefse zıt hareket edebilirse, en küçük bir amelle sevapların en büyüğünü kazanır. Allah ve sevgilisinin düşmanlarına dostluk etmekten büyük cinayet ne olabilir? Gerçek muhabbete müdahene sığmaz; ve seven, sevilenin divanesi olur. Sevende muhalefete hiçbir kudret yoktur; seven sevilene karşı hiçbir şekilde başını kaldıramaz. Dava büyüklüğü nefse bağlanmamaktadır. İslam'ın azametini üstünlükle temsil edenlere düşen borç, hiç değilse küfür ehlinin İslam vatanında yayılan fikir ve görüşlerini yıkmaktır. Allah ile kul arasındaki perde, daima kuldur, başkası değil. Payımıza sükût düştüğünden beridir, kalbimizin sesini daha bir güzel duyar olduk. Âlem, Peygamberlerin vasıta oluşuyla kurtuluşa erdi ve ebedi hüsrandan kurtuldu. Yalanı ağza almamak şeriattır. Kalbe giren yalanı nefyetmekse tarikat. Kalbe giren yalanı cehd sarf ederek nefyetmek tarikat iken, cehdsiz ve emeksiz atmak da hakikattir. Hususiyle Müslümanlar için dünya, ancak kurtuluş çarelerini düşündürmeye yarayacak bir zindandır; zindanda zevk ve eğlence istemek ise akıllıların kârı değildir. Hak, bizi ve sizi halden uzak ve boş sözden ibaret ilimlerden korusun. Zira İslam ile küfrün arasını açan ancak namazdır. Dâva, kendi kendinden kurtulabilmek. Hepsi bu kadar. Kendimizin içinden geçip kendimizi arayacak, kendimizde bulacak ve böylece kendimizden kurtulmuş olacağız. Ölçü de bu kadar. Deryaya ulaşan havuzu görmez. Talebe, ilim ve fazilet mayasını ruhunda tutturmaya bakmalıdır; yoksa şekil ve kaide ezberciliğinde kalmak, hikmetleri kaybetmek olur. İnsana, sonsuz kurtuluş için üç şey lazımdır: İlim, amel, ihlas.