AK Parti’nin başarısı: Vesayetle mücadele ve kalkınma hamleleri

14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kurulan AK Parti 18. yılını geride bıraktı. Az sayıda siyasi oluşuma nasip olacak başarıları 18 yıla sığdırdı AK Parti. Şimdi bu tablonun haklı mutluluğunu yaşıyor.

AK Parti muhafazakar, dindar ve liberal kesimlerin oluşturduğu siyasal geleneğin temsilcisi olarak devraldığı mirası kurumsallaştırarak geleceğe taşıması gerekiyor.

Bu hedef gerçekleşirse gelecek 10 yıllara da rahatlıkla damgasını vurabilir AK Parti. En başından bu yana dışarıdan ve şimdilerde içeriden de yapılmaya başlanan durdurma girişimleriyle yapılan mücadeleye bakılırsa AK Parti aklı bunun bilincinde ve Erdoğan'ın liderliğinde kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor.

KALKINMA HAMLELERİ

AK Parti'nin pek çok başarısı var ama özellikle kalkınma hamleleri ve vesayetle mücadeledeki kazanımlarının altını defaatle çizmek gerekiyor.

Çünkü bu sayede Türkiye'de demokrasinin kökleşmesi ve ekonomik görünüm bakımından önemli bir çıta ortaya konuldu. Yeni kuşakların bunu daha da yukarı taşıması lazım.

Ülke genelinde başlatılan inşa çalışmalarıyla "Türkiye'de sağ kalkınmacıdır" söyleminin hakkı tam olarak verildi. Yollar, köprüler, barajlar, hava limanları, tüneller ve daha pek çok yapı hizmete alındı. Kalkınma hizmeti konusunda şehirler ve bölgeler arasında ayrım yapılmadı. Sadece ulaşımda değil modern görünüm bakımından ülkenin temel altyapı ve üst yapı ihtiyaçlarının karşılanması konusunda çağ atlandı.

Ülke genelinde bir yerden başka bir şehre giderken bile bu yeni durum hemen fark ediliyor.

VESAYETLE MÜCADELE

Kalkınma hamleleriyle eş zamanlı bir şekilde AK Parti vesayetle mücadele etti. Darbe girişimlerinin tamamı püskürtüldü.

Jakoben Kemalistlerin sivil iradeyi ipotek altına almak için yaptığı vesayetçi girişimler engellendi. FETÖ tarafından yapılan askeri darbe girişimi başta olmak üzere diğer asimetrik darbe girişimleri püskürtüldü.

Dışarıdan dayatılan ekonomik darbe girişimlerine karşı dik duruldu.

Milletin desteği ve Başkan Erdoğan'ın liderlik iradesi ile darbe girişimleri püskürtüldükçe hem siyasal alana olan güven arttı hem de vesayetçilerin müdahale yoluyla ülkeyi ele geçirebileceklerine olan inancı zayıflatıldı.

Diğer bir ifadeyle siyasetin tepesinde Demoklesin Kılıcı gibi sallandırılan darbe mekaniğine Türk siyasal hayatında ilk defa darbe vuruldu. Darbe mekaniği onu bir silah olarak tutanların elinde kaldı.

AK Parti vesayetle mücadele ettikçe özgürlük alanları da genişledi ve bununla ilişkili olarak milletin desteği arttı.

Sandıktan hep AK Parti birinci parti olarak çıktı.

AK Parti değişimi, reformu, özgürlükleri temsil ederek statükoyla mücadeleyi sürdürdükçe milletin inancı ve desteği aynı oranda devam etti.

Bugün de AK Parti'nin ülkeyi yöneten parti konumunda olmasının arkasında bu rasyonalite yatıyor.

Önümüzdeki süreçte de AK Parti bu iki alandaki çalışmalarını devam ettirmeli.

Bunlara ilaveten genç kuşakların yeni taleplerine cevap verecek politikalar geliştirmeli ve kendi döneminde ortaya çıkan toplumsal değişimi iyi yöneterek yoluna devam etmeli.

Yusuf Özkır