Haşmet Babaoğlu

Zaman gelip geçerken: Alınganlık

Ne zaman yatağa düşecek kadar hasta olsam Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın o eşsiz şiirindeki çocuğu hatırlarım;
"Üfleme bana anneciğim korkuyorum/ Dua edip edip, geceleri/ Hayattayım ama ne kadar güzel/ Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri."
Bu kez zihnimi şiirlerle, şarkılarla bile oyalayamadım.
Can yoldaşım tablet bilgisayarımla bile bağlantım koptu.
Bir sabah ekranından "kullanım süreniz yüzde 41 düştü" diye not geçti... Bu sefer grip mi kırdı geçirdi beni, yoksa havanın birden soğumasına mı kurban gittim, bilemiyorum.
"Soğuk algınlığı"nın gerçekte soğuktan alınganlık olduğuna inanırım, bilirsiniz.
Ama bu kez alınganlığımın sebebi başkaydı:
Belli ki, hızla gelip geçen yıllar benden çabuk iyileşme becerisini çekip almıştı.

***

Anlaşılan "evrene ne verirsen, onu alırsın" modası bitmiş.
Eh, anlaşılır! "Evren" kelimesi kullanıla kullanıla anlamını yitirdi. Şimdi de "yankı" kavramını piyasaya sürüyorlar. Kitaplar, vd. Bir süre de o moda olur. Maksat Nişantaşı/ Karşıyaka tayfasının gönlü olsun! Neymiş, "Yaşam sana daima senin verdiklerini verir"miş, bunun da adı "yankı"ymış...
"Allah"sız ( tek bir kez bile adını anmaksızın) bir inanç dili kurmak için ne yapacaklarını şaşırmış haldeler.
Çevreleri bir büyü ile sarılsın ama bu halenin içine geleneğe dair hiçbir şey girmesin istiyorlar. Allah selamet versin!

***

Sosyal medyanın her çevreye bir virüs gibi bulaştırdığı şöhret hastalığı:
Seyredilmeyi sevilmek sanmak...

***

Hastalıktan başımı kaldırdığım gibi Yasmin Levy konserine gittim... İnsanın içini yakan, üstelik çok güçlü bir ses. Tamam! Ama her şarkıyı aşırı duygusal bir tona sarıp sarmalamasına hep itiraz ettim. Deyim yerindeyse, çok kanırtıyordu. Bu durumda üst üste dört şarkı dinlemek çok zordu. Bu sefer konserde Yasmin Levy'nin tarzıyla barıştım. Albümlerini baştan sona dinler miyim, hâlâ emin değilim. Ama konserde dinlemek güzelmiş! Naci el Alamo'dan, Sevda'dan falan söz etmeyeceğim. Bana göre konserin en güzel parçası bir Julio Iglesias "cover"ıydı:
Natalie. Sözlerini bilir misiniz?
"Sana kim bakacak Natalie, senin için kim yaşayacak, kim bekleyecek seni?"

Haşmet Babaoğlu-Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.