Zarafetiyle dillere destan Süslü Karakol'un hikayesi

📌Süslü Karakol ya da Aziziye Karakolu, İstanbul'un Beşiktaş İlçesi'nde bulunan tarihi yapıdır. Asıl adı Aziziye Karakolu olan bina, 1866'da Sultan Abdülaziz tarafından yaptırıldı. Ancak cephesindeki bezemeler nedeniyle halk arasında 'Süslü Karakol' olarak nam saldı. 📌Binanın olduğu yerde daha önce III. Selim tarafından yaptırılan başka bir yapı bulunuyordu. Ihlamur semtinde, 1789-1807 yılları arasıda III. Selim hükümdarlığında kurduğu Nizam-ı Cedid birliklerini barutlu tüfeklerle donatmış, okçulukta bilinen nişantaşı dikme geleneğini tüfek atışı yarışmalarıyla devam ettirmişti. III. Selim'in bilinmeyen yönü 📌Daha sonraları II. Mahmud da kumandanlarıyla beraber yarışmalara katılmış, yarışmalar sonucunda rekorlar kırarak semte kitabeli nişantaşları diktirmiştti. Nişan taşı dikme geleneği nedir? Eskiden sultanın veya büyük bir zatın attığı okun düştüğü yere yahut vurduğu hedefin yerine dikilen değişik biçimde taşlardır, üzerlerinde atışın kimin tarafından yapıldığı ve tarihi yazılıdır. 📌II. Mahmud'tan sonra tahta geçen Abdülmecid buraya iki kasır yaptırıp çevreyi ağaçlandırarak yapılanma hareketini hızlandırdı. Teşvikiye Camii ve Yıldız Sarayı'nın inşasından sonra Yıldız Bulvarı ve Nişantaşı ekseni iyice popüler hale gelmiş ve yoğun yerleşim başlamıştı. 📌Bu arada III. Selim zamanında yaptırılan ahşap karakol ve köşk yetersiz olduğu gerekçeciyle yıktırılmış, yerine 1866'da Abdülaziz tarafından bugünkü Aziziye Karakolu inşa edilmişti. Karakol halk arasında, cephesindeki yoğun bezeme nedeniyle Süslü Karakol adını aldı. Sultan Abdülaziz nasıl katledildi? 📌İki katlı yapının cephe tasarımında o dönemde moda olan neogotik üslup kullanılarak, sivri kemerli kapı ve pencerelerle donatılmıştır. 📌Köşelerde sütunların taşıdığı kulecikler ve pencereler arasında cepheyi üç bölüme ayıran, dışarıya taşkın kolonlarla yapı askeri mimarlığı andıran bir görünümdedir. 📌Yüksek bir platform üzerindeki iki katlı yapı özgün halini kaybetmeden önce dışarıdan kagir, içeriden ahşaptı. Zeminde koridor, kapı ve pencere çerçeveleri mermerli ve kapının iki yanında iki adet mermer sütun yer almaktaydı. 📌İç mekanda tavan ve mobilyalar yağlıboya ve altın yaldızla oldukça yoğun bir bezemeye sahipti. Arkada kagir mutfak ve ahır yer almaktaydı. 📌Günümüzde üzerinde lokantanın armasını taşıyan yüksek sivri kemerli kapının üzerinde, beyaz mermer üzerinde kazılan güneş ışınlarının içine yerleştirilmiş II. Abdülhamid'in tuğrasını taşıyan büyük bir arma yer almaktaydı. Sanki Yedim Camii'nin ilginç hikayesi 📌1904'te II. Abdülhamid'e yapılan bombalı suikastten sonra, çevreye bu yapıyı andıran küçük taş karakollar yaptırılmıştı. 📌1909'dan sonra söz konusu karakollara Selanik'ten gelen jandarmalar yerleştirilmiş, Süslü Karakol 1910'da Jandarma Mektebi olmuş, yanlarına kurulan küçük barakalarda Çanakkale gazileri tedavi edilmişti. 📌Jandarma Okulu'ndan sonra yapı 1922'de kullanım dışı kaldı. 1980'li yıllarda restoran olarak işletilmeye başlanarak yıllar içinde defalarca el değiştirdi. Birkaç yıl öncesine kadar da iskender kebap lokantası olarak hizmet verdi. Geçtiğimiz yıl kiralığa çıkmış ve üzerine ilanlar yapıştırılmıştı. Tarihi bir eserin bu şekilde değersizleştirilmesine en yakından tanıklık etmişti Süslü Karakol... Süslü Karakol'a nasıl gidilir?

Zarafetiyle dillere destan Süslü Karakol'un hikayesi

HALK ARASINDA "SÜSLÜ KARAKOL" İSMİYLE NAM SALDI