Modern çağın takıntı haline getirdiği hastalık: Hipokondriyazis sendromu nedir?

Modern çağda hastalığın tedavisinden çok sağlıklı halin korunması önem kazandı. Fakat bu durum sağlığını takıntı haline getiren insanların ortaya çıkmasına ve kişilerin hasta olmadığı halde endişe halinde sıklıkla doktora gitmesine neden oldu. Zaman zaman kişilerin, belirli bir nedeni olmasa bile sağlığı ile ilgili endişe duyması normaldir. Bu ruh halinin gelip geçmesi sorun değildir ama süreklilik kazanması, kronik bir hal alması gündelik hayatı etkileyecek ciddi bir probleme neden olabilir. ZİHNİ KEMİREN HASTALIK: OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK Hasta olma endişesi olarak adlandırılan sağlık anksiyetesi, hemen hemen her toplumda görülüyor. Ancak sağlık anksiyetesi, basit bir hastalık fobisinden, hipokondriyazise (hastalık hastalığına) kadar varabiliyor. Takıntı; kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kişinin isteği dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa yani anksiyeteye neden olurlar. Sağlık anksiyetesine sahip olan kişilerin hastalıklarla ilgili korkuları, gündelik faaliyetlerini ciddi derecede engeller. HASTALIKLARI ÇAĞIRAN DÜŞÜNCELER Hastane veya muayenehanelerde ömür tüketen, sürekli internette hastalıkları araştıran sağlık anksiyetesi sahibi bu kişiler hem kendilerine hem de çevrelerine hayatı oldukça zorlaştırabilir. Bu anksiyete strese, stres panik ve depresyona ve giderek pek çok gerçek sağlık sorununa yol açar. Kişinin herhangi bir hastalığı olmadığı halde, şiddetli ve ciddi bir hastalığı olduğuna en az 6 ay süreyle inanması ve bu konuda yoğun bir korku yaşamasına hipokondriyazis sendromu denir. Bu sendrom, halk arasında hastalık hastalığı olarak da bilinir. HASTALIKLARIN TEDAVİSİNE YARDIMCI OLAN 10 TIBBİ BİTKİ Bir tür takıntı hastalığı olan bu sendromda kişiler tıbben bedensel bir rahatsızlığı olmadığı halde inanmaz ve ciddi bir beden hastalığı olduğunu savunurlar. Hipokondriyazis sendromuna sahip kişiler, bedensel rahatsızlıklarını yanlış yorumlayarak büyük bir endişe duyar. Tıbbi değerlendirme sonuçlarından da tatmin olmayan hastalık hastaları, hep daha ciddi ve yoğun bir rahatsızlık geçirdiklerini düşünürler. En küçük rahatsızlıkları bile yanlış yorumlayarak büyük endişe duyan hipokondriyazis sendromuna sahip kişiler sürekli doktora gider. Orada doktorun verdiği güvence ile anksiyetlerinde geçici bir hafifleme olur, fakat daha sonraki günlerde yine kaygılanmaya başlarlar ve doktora başvururlar. Sürekli doktor değiştirmeleri de sık görülen davranışları arasındadır. Hipokondriyazis farklı şekillerde ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalık her yaş grubunda görülebilir fakat genellikle 20 ile 30 yaş arasında görülür. Hipokondriyazis hastaları genellikle endişe, kaygı ve bunalma gibi belirtiler verir. Sürekli bir kaygı hali vardır. Sık sık bunalma durumları yaşarlar. EN ÇOK GÖRÜLEN 30 HASTALIK Eğer bu hastalıkla beraber depresyonda yaşanıyorsa farklı belirtiler de görülebilir. Bunlar iştahta, kiloda değişimler, yorgunluk, hızlı kalp atışları, kalp çarpıntıları, terleme, kas gerilmesi, mide rahatsızlığı ve uyuşma veya vücudun farklı bölgelerinde karıncalanmalar halinde görülür. Rahatsızlık veren fiziksel hisleri tolere etmemek, vücudu o hislerden uzak tutmaya çalışmamak ve aşırı kontrollü davranmak insanları psikolojik olarak hasta eder. Fiziksel huzursuzluk, normal ve hayatın bir parçası olmasına rağmen eğer çok fazla bu konuya ilgi gösterilirse sorun gitgide büyür. Vücudun bir yerine fazla hassas olma oradaki sorunu daha da büyütür. Sonuç olarak, dikkat dağıtma teknikleri hastalık hastalığının psikolojik tedavisinde başarının anahtarıdır. ERTELEME HASTALIĞI NE DEMEK? Hipokondriyazis sendromunun nedeni tam olarak bilinmez. Fakat bu konuda farklı açıklamalar vardır. Bunlardan biri de psikiyatride bilinç dışı çatışmaların yarattığı endişenin, kaygının bedensel olarak ifade edilmesidir. Hipokondriyazis sendromuna sahip hastalarına bakıldığında, genellikle çok büyük tramva yaşadıkları görülür. Örneğin, bir ölüm, ciddi ekonomik bir sorun ya da kişiler arası ilişkilerde önemli problemler yaşamışlardır. Bunlar ile birlikte korku, kaygı, endişe gibi anksiyete bozuklukları da eşlik etmektedir. Az gelişmiş toplumlarda, bireysel baskının çok yoğun olduğu ailelerde, kişinin kendini ifade edemediği durumlarda hastalık hastası olma riski yükselir. Asıl ilgili olan hekime ulaşmanın zor olduğu, tanının konmasında gecikme gibi koşullar bu hastalığın ilerlemesine neden olarak hastalık hastalığını şiddetlendirir. Birçok takıntı hastalığında olduğu gibi hipokondriyazis sendromunun temelinde genellikle kısa süre önce yaşanmış önemli bir travmatik olay vardır. Bunun yanı sıra genel bir huzursuz yaşam tarzı sendromun oluşmasında etkilidir. Bu tür hastalar genellikle titiz, dikkatli, şüphecidir. Hastalık hastalığının teşhisi ancak diğer rahatsızlıkların olmadığı görülerek başlar. Hipokondriyazis sendromu bazen migren, mide ülseri gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Fakat diğer rahatsızlıklarda, hastalık hastalığında olduğu gibi anksiyete, endişe ve ölüm gibi korkular ön planda değildir. Ayrıca Akdeniz ateşi hastalığı gibi belirtilere ve şikayetlere neden olan romatolojik hastalıklar da bu hastalık ile karışmaktadır. Bazende bu tür hastalıklar nedeni ile kişilerde depresyon oluşur ve bu gibi bir durumda hastalık hastalığı zannedilebilir. Hastalık hastalığı şizofreni, depresyon, anksiyete bozukluğu gibi hastalıklar ile benzer belirtiler gösterdiği için bunlar ile de karışabilir. Bu hastalarda organik bir hastalığın varlığını anlamanın diğer bir yolu da, anlatış biçimlerindeki farklılıktır. Hasta olma endişesi normal ve olağan bir histir. Fakat hissedilen sözde semptomlarla ilgili ayrıntılı bilgiler aramak endişeyle baş etmek için doğru bir yol değildir. İlk olarak, kişinin her fiziksel uyarıyı kontrol etmeyi ve tıbbi testler yaptırmayı, böylece de 'hasta bir kişi' rolü yapmayı bırakmalıdırlar. Kişinin probleminin, hastalıktan ziyade ona karşı duyulan büyük endişe olduğunu anlamaya ihtiyaçları vardır. Bu endişeyi yatıştırmaları gerekir. Hastalık hastalığının tedavisinde en önemli nokta, hastanın organik bir rahatsızlığının olup olmadığını kanıtlayacak tetkiklerin ve muayenelerin yapılmasıdır. Kişinin, bu hastalığı pekiştiren davranışlardan uzak tutuması gerekiyor. Örneğin, istirahat raporları, yatak istirahatleri gibi hastanın boş kalacağı durumlardan uzak tutulması gereklidir. Bunun yerine hastaya uğraşlar verilmesi, işinden gücünden kalmaması gibi boş kalmayacağı önerilerde bulunulması daha doğru olur. Bunların yanı sıra hastaya uzun süreli bir psikoterapi tedavisi de uygulanmalıdır. Korkunuz üzerinde çalışmanız onu nasıl yöneteceğinizi öğrenmeniz için iyi bir yoldur. Bunun neden olduğunu, bununla ilgili neler yapılabileceğini araştırmalı ve bunu kabul etmeye çalışmalısınız. Bir psikologla çalışmak, hasta olma korkusu da dahil olmak üzere korkularınızı yönetmeyi öğrenmek için mükemmel bir yoldur. Bu korkuyu doğru bir şekilde yönetmemeniz, büyük olasılıkla psikolojik bir hastalığa yakalanacağınız anlamına gelir.

Modern çağın takıntı haline getirdiği hastalık: Hipokondriyazis sendromu nedir?

MODERN ÇAĞIN TAKINTI HALİNE GETİRDİĞİ HASTALIK