Mart ayında hangi meyve ve sebzeler tüketilmeli?

Günümüzde tarımda gelişen imkânlar nedeniyle hemen her mevsim tüm meyve, sebze ve yeşillikleri manavlarda, pazarlarda, market reyonlarında bulabiliyoruz. Özellikle yeni nesil hangi sebze, meyve ya da yeşilliğin hangi mevsimde yetiştiğini bilmiyor. Mevsiminde olmayan meyve, sebze ve yeşilliklerin yetiştirilebilmesi için pek çok hormon takviyesi ve kimyasal ilaç kullanılıyor. Her mevsim her şeyi bulabiliyor olsak da bu kimyasallara maruz kalmamak için meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeliyiz. Besinleri mevsiminde tüketmenin bir diğer avantajı da bu gıdaların mevsim koşullarına göre bağışıklık sistemimizi desteklemesi. Ayrıca mevsiminde yetişen besinler hem daha ekonomik hem de daha lezzetli. Eğer bir sebze ya da meyvenin tazesini bulamayacağımız bir mevsimdeysek, hormonlu olanı tüketmektense mevsiminde dondurulmuş olanları ya da konservesini tercih etmek daha sağlıklı. Mart ayında tüketilmesi gereken meyveler, özellikle bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve hastalıklara karşı bariyer olması bakımından önemli bir yer tutar. Mart ayında tüketilmesi gereken meyveler: Portakal, elma, yerli muz, limon, çağla. Portakallar, mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Bir portakal, C vitamini için günlük değerin yüzde 116.2'sini sunar. C vitamininin iyi bir şekilde alınması, zarar veren serbest radikallerden kurtulmaya yardımcı oluyor. Sağlıklı bir bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için de hayati önem taşıyan C Vitamini, soğuk algınlığı ve tekrarlayan kulak enfeksiyonlarının önlenmesi için iyidir. B6 Vitaminleri bakımından zengin olan portakallar, hemoglobin üretimini desteklemeye yardımcı olur ve ayrıca magnezyum varlığı nedeniyle kan basıncını kontrol altında tutar. Vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren elmanın bolca tüketilmesi öneriyor. Elma, vücudumuzu özellikle grip gibi hastalıklara karşı koruyor. Her gün tüketilen bir adet elma sayesinde saymakla bitmeyecek olan faydaların arasında kansere karşı koruyucu özelliği de bulunuyor. Özellikle çağımızın en korkutucu hastalığı olan kanserin, akciğer ve kolon tiplerine büyük önlem almanıza yardımcı olduğu belirtiliyor. Bu özelliği ise içeriğindeki C vitamininden kaynaklanıyor. Bu vitaminin en yoğun olarak bulunduğu yer ise elmanın kabuğu oluyor. Dört mevsim tercih edilen muzun faydalarını saymakla bitmez. Mart ayında yerli muzun çıkması ile kimyasal ya da koruyucu madde içermeyen şekliyle muzu tüketmek mümkün. Hem enerji veren hem tok tutan özelliğiyle bilinen muzun insan sağlığına faydası oldukça fazladır. Muz sindirime yararlıdır. Sindirim bozukluklarını düzeltir. Lif açısından oldukça zengindir ve kabızlığa iyi gelir. Potasyum açısından zengin olan muz, böbrekler için de faydalıdır. Muz, kalp sağlığı için oldukça önemlidir. Kan basıncını dengeler ve kalp kaslarını güçlendirir. Triptofan proteinini serotonine çevirir; serotonin ise mutlu hissetmeyi sağlar. Bu nedenle depresyon, stres ve yorgunluğa çözüm olabilir. Limon, C vitamini, B vitamini, fosfor, protein, karbonhidratlar gibi birçok zengin içeriğe sahip bir besin. Limon, aynı zamanda bağışıklık ve sindirim sistemlerinin düzenli çalışmasına, vücudun kanserle savaşmasına ve yaraların çabuk iyileşmesine de yardımcı. Ilık limonlu su içmek boğaz ağrılarına ve farenjite iyi gelir. Karaciğerde bulunan sindirim enzimleri, limonlu su sayesinde harekete geçer ve ayrıca kanın oksijen durumunu dengelemesini de sağlar. Limon suyu vücudun kandaki toksinleri temizlemesine yardımcı oluyor. Limon suyu içerisinde bulunan asit, besinlerin kan şekeriniz üzerindeki etkilerini hafifletiyor. İçerdiği pektin lifler sayesinde limon açlık hissini ve kalori alımını azaltır. Genel olarak alkali besinleri daha çok tüketirseniz, daha hızlı kilo verirsiniz. Yıl boyunca bahar mevsiminde ve sadece 20 gün görülebilen çağlanın faydaları saymakla da bitmiyor. Kayısı ve badem çekirdeğinin olmamış hali olan çağla, ekşi ve mayhoş tadıyla bahar müjdecisi bir meyve ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yüksek dozda C ve E vitamini ile selenyum içeren çağlanın; bağışıklık sistemini güçlendirerek hem kanserden koruduğunu hem de kanser tedavisi sırasında vücuda büyük destek sağladığı biliniyor. İçerisinde antioksidandan bakımdan güçlü E vitamini bulunduran çağla meyvesi özellikle cilt sağlığında oldukça etkili olabiliyor. Mart ayında tüketilmesi gereken meyvelerin yanı sıra sebzeler de bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve hastalıklara karşı bariyer olması bakımından önemlidir. Mart ayında tüketilmesi gereken sebzeler: Kereviz, bakla, havuç, şalgam, enginar, kuşkonmaz, pırasa, ıspanak, karnabahar, pancar. Kereviz C vitamini, beta karoten ve flavonoidler içerir, ancak tek bir sapta bulunan en az 12 ek antioksidan besin türü vardır. Aynı zamanda, sindirim sistemindeki, hücrelerde, kan damarlarındaki ve organlardaki iltihaplanma vakalarını azalttığı kanıtlanmış olan harika bir besin kaynağıdır. Kereviz, vücutta böbrek üstü bezleri çalıştırarak sinir ve yorgunluğa iyi geliyor. Kanı pisliklerden arındıran kereviz, yüz bölgesi başta olmak üzere vücutta çıkan sivilcelerin giderilmesine de fayda sağlıyor. Vücutta en çok efor sarf eden organlar arasında olan karaciğerin şişliğini de gideren kereviz, organın yorgunluğunu da alıyor. Sarılığın giderilmesinde de önemli rol oynayan kereviz, böbreklerin aktif olarak çalışmasını sağlıyor ve fazla suyu dışarı atıyor. Böbreklerde yer edinen kum ila taşı döküyor. Vitamin ve protein açısından çok zengin olan baklalar tazeyken de kuruyken de vitamin ve minerallerini koruyor. Bakla, içeriğinde B1, B2, B6 ve K vitaminleri bulundurmakla birlikte magnezyum, demir, kalsiyum ve potasyum açısından da oldukça zengindir bir gıdadır. Bakla vücudumuzda bulunan kötü kolesterolu atarak düzeyine normale getirir. Böbreklere de oldukça yararı vardır. Böbrekte oluşan ağrıları keserek böbrek taşlarının ve kumlanmasının dökülmesini sağlar. İçerisinde bulundurduğu lifle oranı kabızlık çekenlere direk olarak etki eder. Demir ve kalsiyum mineralleri sayesinde kemikleri güçlendirir. Baklanın besleyici ve iştah açıcı özelliği vardır. Havuç, muhteşem bir A vitamini kaynağıdır. A vitamini karaciğer için çok faydalıdır, içerdiği diğer besinler aynı zamanda göz ve kemik sağlığına faydalı olduğu bilinmektedir. B6 vitamini, bakır, folik asit, tiamin ve magnezyum içermektedir. Zengin mineral ve besin kaynaklarından dolayı aşırı şekilde tüketilmemesi gerekir. Havuç, kanın temizlenmesi ve sürkilasyonunu hızlandırma noktasında önemli görevler üstlenir. Damarlarda tıkanmaya izin vermediği için kalp sağlığını korur, tıkanmadan dolayı kaynaklanan aşırı yorgunluğu engeller. Zengin miktarda beta karoten içeren havuç, kanseri önlemede çok önemli bir rol oynayabilir. Havucun prostat kanserine karşı koruyucu özelliğinin olduğunu ortaya koymuştur. A vitamini eksiği gözlerimizde bazı görme sorunlarına neden olur. Havuç, A vitaminini bol miktarda içerdiği için göz sağlığına direkt katkıda bulunmaktadır. Bileşiminde kalsiyum ve demir ile A, C ve B grubu vitaminler bulunan şalgam, birçok hastalığa iyi geliyor. Kilo almak isteyenler için şifadır. İştah açar. Laktik asit içermesi nedeniyle sindirimi kolaylaştırıyor. Mide ve karaciğere de iyi geliyor. Kalsiyum, potasyum ve demir içeriyor. Böylelikle kemik ve dişleri kuvvetlendiriyor. Şalgam, A-B-C vitamini içeriyor. Kalp, damar ve göz sağlığı için faydalıdır. Vücuttaki toksinleri atmak, kolesterolden uzaklaşmak, stresten kurtulmak için bolca yenip, suyu içilebilir. Enginar, antioksidan, vitamin ve mineral açısından olan zenginliği sayesinde sindirim sistemi ve kan basıncını düzenler. Kanı temizlediği ve iyi kolesterolü dengede tutup kötü kolesterolü düşürdüğü söylenir. Enginar lifli bir yapıya sahiptir. Vücudumuzdaki sindirim sistemi fonksiyonlarını yüksek oranda destekler. Bu nedenle mide ve bağırsak hareketlerini hızlandırır. Amino asit bakımından ciddi anlamda zengindir. Bu yüzden de midenin asit oranını dengede tutmaya yardımcı olur. Mide ve bağırsakları temizleyen bu sebze şişkinlik ve gaz oluşumunu azaltır. Sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, bakır bakımından zenginliğiyle kan hücrelerini güçlendiren enginar, antioksidan içerdiğinden sadece kan hücrelerinde değil vücuttaki tüm organların temizlenmesini ve fonksiyon arttırmasını sağlar. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında tezgahlardaki yerini alan kuşkonmaz, içerisinde barındırdığı zengin vitamin ve minareller sayesinde bitkisel bir antibiyotik olarak bilinir. Kuşkonmaz potasyum, folat, vitamin A, C, K ve B vitamini kompleksi açısından mükemmel bir kaynaktır. Diyet lifleri içeren kuşkonmaz niasin, fosfor ve çok düşük sodyum açısından da zengindir. En etkileyici tarafı ise kalsiyum ve magnezyum açısından en ideal sebze olarak bilinmesidir. Kuşkonmaz içerisinde barındırdığı folik asit sayesinde kanserden korur. Mideyi tok tutarak zayıflamaya yardımcı olur. Sindirim sistemini rahatlatır. İdrar söktürücü özelliği vardır. Romatizma ve kemik ağrılarını giderir. Vücudun toksinlerden arınmasına yardım eder. Artrit hastalığına karşı fayda sağlar. Pırasanın içerdiği maddeler özellikle çok geniş bir yelpazede cilt sağlığına hizmet eder. Cilt için harika besinler içeren pırasa aynı zamanda, kalp, kan, göz, kemik, sindirim sistemi sağlığını yakından ilgilendiren vitamin ve mineraller içerir. Serbest radikallere karşı çok etkili olan pırasa damarların dayanıklığını arttırır ve hipertansiyon riskini azaltır. Pırasa aynı zamanda vücutta bulunan bütün dokuların sağlığını koruyan K vitaminini bol miktarda içerir. Pırasanın idrar söktürücü niteliği vardır; ayrıca pırasa şurubu göğüs yumuşatıcı bir ilaçtır, öksürüğe iyi gelir. Pırasa kötü huylu tümörlerin oluşumuna neden olan unsurları ortadan kaldırır. Prostat, kolon ve yumurtalık kanserlerine yakalanma riskini azaltabilir. Ispanak içinde bulundurduğu besin değerli açısından sağlığa oldukça faydalı bir sebzedir. İçeriğinde A, C, D ve K vitaminlerini bulunduran ıspanak ayrıca demir, iyot, potasyum, sodyum, bakır, çinko, lutein, kalsiyum, protein ve folik asit açısından da oldukça zengindir. Ispanak düşük kalorili olması ve lif açısından bolca zengin olması nedeniyle diyet yapmak isteyenler için en uygun besindir. İçinde bulundurduğu lif sayesinde tokluk hissi verdirerek acıkmayı önler ve bunu en düşük şekilde kalori alarak yapar. Ispanak içerisinde bulunan magnezyum sayesinde metabolizmayı hızlandırıyor. Ispanak içerisinde bulunan A, C, E ve K vitaminleri ile cilt sağlığı koruma da büyük rol oynuyor. Karnabahar düşük kalorili bir sebzedir. Diyet yapanların tercih ettikleri sebzelerden biri olan karnabahar, kilo vermeye yardımcı olur. Vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminleri karnabaharla almak mümkündür. Özellikle A, B1, B2 ve C vitaminleri açısından zengindir. Yüksek kalsiyum içeren karnabahar aynı zamanda vücudun potasyum ihtiyacını da karşılar. Mide rahatsızlıkları çekenlerin tüketmesi önerilen karnabahar, sindirimi kola bir sebze türüdür. Yaşanabilecek mide sorunlarının önüne geçtiği bilinen ve hazmı kolaylaştıran yapısıyla mide dostu olarak bilinir. Vücudun en önemli ve işlevi büyük olan organlarından karaciğerin toksinlerden temizlenmesine yardımcı olan karnabahar, karaciğer sağlığı açısından önemli bir besindir. Birçok faydasının yanında karnabahar kalp sağlığına da destek olur. Kalp hastalıklarına karşı vücudu korur ve kalbin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Pancar içeriğindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. İçeriğindeki nitratın vücutta nitrik okside dönüşmesi sayesinde beynin kanlanması ve bilişsel fonksiyonların en elverişli şekilde yürütülmesinde önemli rol oynuyor. Pancar, vücudun kalsiyumu etkili olarak kullanabilmesi için önemli bir bileşen olan silis ile doludur. Kalsiyum kemik ve dişleri beslediği için günde bir bardak kırmızı pancar suyu içmek kemik erimesi ve cam kemik hastalığı gibi durumlardan korur. Pancar yüksek oranlarda demir içerdiğinden demir eksikliğine bağlı kansızlık için bulunmaz nimetlerden biridir. İçerisinde bulunan diğer bazı bileşikler ise demir emilimi arttırarak kansızlığa karşı mücadele eder. Mart ayında tüketilmesi gereken meyve ve sebzelerin yanında yeşillikler de hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendiren besinlerdir. Mart ayında tüketilmesi gereken yeşillikler: Marul, roka, biberiye, nane, maydanoz, tere. A vitamini açısından zengin olan marul, düzenli olarak her gün belirli bir miktar tüketildiği takdirde cilt sağlığını korur. Stres ve kaygı gibi duygu bozukluklarını önler. Bu sayede uyku problemini giderir. Uyumadan hemen önce tüketilen bir miktar marul, konforlu bir uykuyu mümkün kılar ve uykudan alınan verimi artırır. Marulun yapraklarındaki marul özü kanser hücrelerinin kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Yapılan araştırmalar neticesinde maruz özünün kanser hücrelerini belirli bir miktarda yok ettiği sonucuna varılmıştır. Özellikle lösemi ve akciğer kanserine karşı güçlü etki gösterir. İçeriğindeki çok sayıda mineral ve vitamin sayesinde dolaşım sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Antioksidan açısından zengin içeriği kan dolaşımını düzenleyerek kardiyovasküler hastalıklara karşı dayanıklı bir bünyeye sahip olmayı mümkün kılar. Kolesterolü dengeler, bu sayede felç ve kalp krizi riskini en aza indirir. Rokanın en önemli faydaları arasında kansere karşı bünyeyi güçlendirmesi gösteriliyor. Taze roka akciğer kanseri ve bağırsak kanserinin tedavi süreçleri ile kanserin önceden engellenmesinde, bağışıklık sisteminin korunmasında oldukça etkilidir. Roka çok önemli bir antioksidan kaynağıdır. Bu özelliğinden dolayı bir çok hastalığı engeller ve savunma sistemini güçlendirir ve hücre içindeki enzim reaksiyonlarını sağlıklı bir denge tutmaya yardımcı olur. Antioksidanlar başta kanser hastalığı olmak üzere kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır, soğuk algınlıklarına iyi gelir. Bol miktarda K vitamini içeren roka, bünyenin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu miktarı sağladığı gibi, kemik sağlığına da katkıda bulunur. Kemiklerin güçlenmesini sağlayan besinleri sağlar ve yaşlanmadan dolayı meydana gelecek hastalıklardan korur. B, C, D, E ve K vitaminlerini yüksek oranda içerinde barındıran biberiye, besin değeri yüksek bir bitkidir. Demir, kalsiyum ve fosfor açısından da zengin bir içeriğe sahiptir. Esanslı kokusuyla hafızayı güçlendirir ve konsantrasyonu artırır. Bu yönüyle adaçayı ile benzerlik gösterir. Kaynamış biberiye çayının buharını solumak baş ağrısını giderir. Özellikle migren kaynaklı yaşanan ağrıların dindirilmesi için biberiye çayı tüketilmesi önerilir. Antioksidan özelliğiyle bağışıklık sistemini güçlendirir. Kanser ve benzeri bağışıklık sistemine savaş açan hastalıklardan korunmayı sağlar. Özellikle meme kanseri riskini önemli ölçüde azalttığı bilinir. Hazımsızlık, kabızlık gibi sindirim problemlerini önler. Diüretik bir etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra vücuttaki ödemin atılmasını kolaylaştırır. Solunum yollarını açmasından ötürü sinüzit benzeri hastalıkların tedavisinde kullanılır. Nane bitkisi, iştah açar. Sinirleri yatıştırır ve vücuda rahatlık verir. Strese ve baş ağrısına iyi gelir. Spazm ve kalp çarpıntısı riskini azaltır. Ateşi düşürür. Sindirim sistemi ve mide için çok faydalıdır. Sindirimi kolaylaştırır. Gaz söktürücüdür. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. Ülsere ve mide yanmasına iyi gelir. Kusmayı, mide bulantısını ve ağrısını önler. Grip, bronşit gibi soğuk algınlıklarında ve öksürükte faydalıdır. Diş ağrısını ve ağız kokusunu giderir. Anne sütünü arttırır. Sinirsel iktidarsızlığa iyi gelir. Maydanozu düzenli olarak yemek, vücudunuza yeterli miktarda K vitamini sağlar. Bu, kemik sağlığınızı iyileştirmek içindir. Bunun nedeni, kemik yapınız için bir protein dönüştürücü olarak görev yapmasıdır. Aynı zamanda, kalsiyum emilimini artırır. Ayrıca, idrar yoluyla atılan kalsiyum miktarını azaltır. Maydanoz, böbrek sağlığı için en çok kullanılan bitkilerden biridir. Eğer böbrek taşlarından muzdarip olmaya eğilimliyseniz, her gün maydanoz yememeniz önerilir. Bunun nedeni yüksek miktarda oksalik asit içermesidir. Diüretiktir ve böbrek fonksiyonunu uyarır. Böylelikle, temel görevi olan vücudunuzu arındırma ve detoks yapma işlevlerini daha iyi yerine getirir. Maydanoz, aynı zamanda yüksek potasyum içeriği sayesinde yüksek kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur. Kanı zehirlerden temizler, idrar söktürür, mesanedeki ve böbreklerdeki kumların atılmasını kolaylaştırır. Bu meziyetlerinin yanı sıra, yapısında bol miktarda madensel tuzlar bulunduğundan organizmanın madensel tuz eksikliklerini giderir. Karaciğer ve safra kesesini temizler. Bedenimizin hastalıklara karşı direncini arttırır. İştah açar, kan yapar. Kandaki şeker oranını düşürdüğü için özellikle şeker hastaları doktorlarına danışıp tere yemelidir. Güç verir, dermansızlık ve halsizliğe karşı ilaç gibi gelir.

Mart ayında hangi meyve ve sebzeler tüketilmeli?

HANGİ SEBZE MEYVE HANGİ MEVSİMDE YETİŞİYOR?