Tarihi kişilikler hakkında ilginç bilgiler

Pîrî Reis'in dünya haritası Antarktika kıtasının tamamen buzla kaplanmadığı zamanki halini göstermektedir. Tuhaf olanı ise 1513 yılında yapılan haritada bu bilginin nasıl elde edildiğidir. Çünkü bazı teoriler kıtanın MÖ 4000 yılından önce tropikal iklime sahip olduğunu ileri sürmektedir. Ünlü ressam Pablo Picasso'nun bebekken ilk konuştuğu kelime İspanyolca 'kalem' kelimesiydi. Sanat ve bilimsel alandaki çalışmalarıyla tanınan Leonardo da Vinci bir vejetaryan ve hayvan hakları savunucusuydu; öyle ki kafeste satılan kuşları alır, onları hemen ardından serbest bırakırdı. Fransa'nın ünlü ulusal kahramanı Napolyon Bonaparte, aslında İtalyan kökenli bir aileden gelmekteydi. Hatta kendisinin bizzat İtalyan olduğuna ve çocukluğunda Fransızlardan nefret ettiğine dair de çeşitli iddialar vardır. Çünkü Napolyon, Korsika doğumluydu ve ünlü komutan doğduğu yıllarda bu ada, İtalyanların elinden Fransızlara daha yeni geçmişti. Gelmiş geçmiş en ünlü bilim adamlarından biri olan Einstein'a 'İsrail Cumhurbaşkanlığı' teklif edilmiş ve bu teklif Einstein tarafından reddedilmişti. Elinde lambasıyla ''şifa veren melek'' olarak tanınan Nightingale, yaşamının yarısını hemşire olarak değil ''hasta'' olarak geçirdi. Ünlü İngiliz bilim adamı Isaac Newton öldükten sonra, özel notları arasında simya, astroloji ve gizli bilimler hakkında yazılmış binlerce sayfa not bulunmuştu. Fransa'nın simgesi Eyfel Kulesi'ni tasarlayan Fransız mimar Gustave Eiffel, aynı zamanda ABD'nin simgesi olan ünlü Özgürlük anıtının da iç iskeletini meydana getirmiştir. Dünya'nın en ünlü spor markalarından olan Adidas ve Puma, aslında II. Dünya Savaşı öncesinde aynı ayakkabı atölyesini işleten, fakat savaş sonrasında birbirlerine küsüp yollarını ayıran ve farklı atölyeler kurarak kıyasıya rekabet eden iki erkek kardeşe aittir. Alman müziğinin en büyük isimlerinden biri olan Ludwig van Beethoven'ın hem sağır olmasının, hem davranış bozukluklarının ve hem de ölümünün sebebi aslında Cam Armonika denilen bir müzik aletiydi. Dünyada en çok sevilen 10 'Klasik Müzik' parçasını dinlemek için tıklayın. Dünyaca ünlü Dedektif Sherlock Holmes karakterinin yaratıcısı İngiliz yazar Arthur Conan Doyle, aslında bir göz doktoruydu. Gelmiş geçmiş en büyük müzik dehalarından biri kabul edilen Mozart'ın mezarı belli değildir. Viyana'daki St. Marx mezarlığında bir yere gömüldüğü kesin olarak bilinse de, mezarını belli edecek herhangi bir işaret olmadığından orijinal mezar kayıptır. Dünyaca ünlü Rus besteci Aleksandr Borodin'in asıl mesleği kimya profesörlüğüydü ve ölümüne kadar iki mesleği bir arada yürütmeye çalıştı. Amerikalı mühendis Percy Spencer, bir savunma şirketinde görev yaptığı dönemde, elektriği bir arada toplayan yeni bir sistem üzerine çalışıyordu. Bu sırada cebindeki çikolatanın ısıdan hemen eridiğini görünce, rastlantısal bir şekilde mikrodalga fırını icat etmiş oldu. Elvis Presley lise yıllarından beri saçlarını koyu renge boyuyordu ama aslında sarışındı. ABD'nin en ünlü başkanlarından biri olan John F. Kennedy, Narnia Günlükleri kitabıyla edebiyata damgasını vuran İrlandalı yazar C.S Lewis ve Cesur Yeni Dünya isimli kült kitabıyla tanınan İngiliz yazar Aldous Huxley aynı gün vefat etmişti: 22 Kasım 1963... Mahatma Gandi'nin ilk sivil başkaldırısı sanılanın aksine Hindistan'da değil, Güney Afrika'da gerçekleşmişti. Burada çalıştığı yıllarda, 'beyaz' olmayan ırklara karşı yapılan ayrımcılıktan bir Hintli olarak kendisi de nasibini almıştı. Bir tren yolculuğu sırasında elinde birinci mevki bileti olmasına rağmen üçüncü mevkiye geçmediği için trenden atılmış ve bu gibi olaylar siyasi açıdan onun için dönüm noktası olmuştu. Tarihin en büyük matematikçilerinden ve bilim insanlarından biri olan ve teoremiyle hepimizi bir dönem uğraşmak zorunda bırakan Pisagor, kendisini takip edenlere ve öğrencilerine, ne olursa olsun fasulye yememelerini öğütledi. Tarihin en ünlü ressamlarından biri olan Michelangelo, aynı zamanda heykeltıraş, mimar, şair ve mühendis kimliğiyle batı sanatının gelişiminde oldukça etkili isimlerden bir tanesi. Sanatçı aynı zamanda geceleri giysileri ve botlarıyla uyurdu. Asistanının söylediğine göre bazen botlarını o kadar uzun süre çıkarmazdı ki, derisi tıpkı deri değiştiren bir yılan gibi vücudundan ayrılırdı. 1500'lü yıllarda yaşamış Danimarkalı astronom Tycho Brahe, zamanında modern astronominin en yetkin ismi olarak anılırdı. Yemek masasının altında tuttuğu Jepp isminde bir cücesi vardı ve bir soytarı gibi giyinmesi için ona para verirdi.