İstanbul'un tarihine damga vuran sikkeler
İstanbul'u farklı kılan önemli bir özelliği de, antik çağlardan günümüze uzanan etkileyici sikke geçmişidir. Aslında para hiçbir zaman salt bir ekonomik değer unsuru olmamıştır. Kültürün, inancın, gücün, savaşın ve barışın, birliğin ve ayrılığın ifade edildiği bir mecra olmuştur. Kısacası para, aslında onun dilini bilenlerle konuşur. Okumasını bilen için bir gazete niteliğinde olan tarihi sikkeleri sizler için derledik.
İlk kullanımı MÖ 8. yüzyıla uzanan sikkeler, en basit ifadeyle ait oldukları dönemin ticari bir aracı olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte bu küçük eserler, dönemlerinin en önemli iletişim mecrası olma özelliği taşımaktadır. Sikke bunların da ötesinde "devletin mührüdür" egemenliğin kanıtıdır.
İstanbul'un ilk sikke üretimleri Halkedon'da gerçekleşti. Yeni gelen yerleşimciler Bizantion'u o kadar beğenmişlerdi ki, karşı kıyıdaki yerleşimcilerin kentine Bizantion'un güzelliğini göremedikleri için "Körler Ülkesi" adıyla yakıştırmışlardı. Bizantion sikkelerinde ise kentin sembolü olarak "inek" tasviri kullanıldı. Bu sembolün seçimi mitolojik bir efsaneye dayanıyordu.