Arşiv fotoğraflarıyla az bilinen Antik Mısır

Mısır, M.Ö. 5500'lerde tarımsal yaşam tarzının ortaya çıkması ile tarım kökenli bir toplum haline gelerek yerleşik hayata geçiş yaptı. Böylece Nil Vadisi'nin ekolojik sisteminde köklü bir uygarlığın temsilcisi olarak uzun süre varlık gösterdi. Mısır'ın etrafının dağlar ile çevrili olması, güneyinde Nil Nehri'nin yer alması ülkeyi saldırılara karşı korudu. Etrafındaki dağlar, mimaride kullanılan taş ihtiyacını karşıladı. Ayrıca Nil Nehri'nin tarım alanlarını beslemesi ve papirüs ağaçlarının bolluğu ise Mısır'ın gelişmesine büyük etki sağladı. Mısır'ın eski tarihi genellikle üç 'krallık' dönemine ayrılarak incelenir: Eski, Orta ve Yeni. Bu dönemler ise kendi içinde bir kez daha ara dönemlere ayrılır. Buradaki ara dönemden kasıt, Mısır'ın birleşmiş ve tek elden yönetilmediği, dolayısıyla güçlü krallıkların 'arasında' olduğu zaman dilimidir. Mısır halkı, hiyeroglif olarak bilinen yazı sistemini kullanarak yazılı kayıtlar tuttu. Bazı yazılar bir taş ya da kil üzerinde, bazıları da kamış liflerinden yapılan kağıt benzeri bir ürün olan papirüslerde tutuluyordu. Oldukça hassas olan papirüsler, Mısır'ın sıcak ve kurak ikliminden dolayı sadece bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Mısır'da 'nom' adı verilen şehir devletleri bulunuyordu. Devletin başında firavun adı verilen krallar vardı, firavunlar devletin mutlak hâkimiydi. Mısır'da toplum kâtipler, rahipler, askerler; tüccarlar, zanaatkârlar; çiftçiler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştır. Mısır ekonomisi ise tarım, ticaret ve madenciliğe dayanmıştır. Kilometrekare başına yetmiş bir kişinin düştüğü ve nüfusun Nil'in kenarlarıyla deltasında toplandığı Mısır'da halkın % 35'i büyük şehirde yaşamakta ve şehirlerde nüfus hızla artmaktadır. Nil vadisindeki yerleşmeler Kahire'nin güneyinden itibaren Asvan'a kadar uzanır. Ülkenin bundan sonraki bölümü olan Mısır Nûbe'sinin toprakları ve köyleri Asvan Barajı'nın suları altında kalmış, bölge ahalisi Kom Ombo yakınlarında Yeni Nûbe'ye nakledilmiştir. Mısırlılar, su ihtiyacını karşılamak için Nil Nehri boyunca yerleştiler. Tarım alanları ülke yüz ölçümünün sadece % 4'ünü kaplar. Kullanılabilir arazinin kısıtlı olması sebebiyle devlet çölden yeni topraklar kazanılması ve kanal, gölet, baraj inşası için büyük yatırımlar yapmaktadır. Asvan Barajı tarım alanlarına sulama imkânı sağlamış ve ekili alanların oranını arttırmıştır. Sulama yoluyla yılda iki defa ürün alınır. Mısır firavunları, kutsal krallık kavramını kullandı ve güçlerini göstermek ve sürdürmek için anıtsal mimari geliştirdi. Mısır'da tıp bilgisi zamanına göre oldukça ileriydi. Homerosi 'Odysseia' adlı kitabında tüm sanatlar içinde Mısırlıların en yetenekli ve başarılı oldukları alanın tıp olduğu yazdı. Örneğin Eski Mısır'da enfeksiyonlar, küflü ekmek ile tedavi edilirdi. Piramit sözcüğü Grekçe'de ateş anlamına gelen piro ile merkez anlamına gelen amid sözcüğünden oluşur. Anlamı ise ''Merkezdeki ateş'' demektir. En önemli Mısır piramitleri, Gize Piramitleri'dir yani Mikerinos, Kefren ve Keops isimli üç piramittir. Dünyaca ünlü Keops Piramidi'nin nasıl inşa edildiğini biliyor musunuz? 20 yıl içerisinde 150 metre yüksekliğe çıkarılarak her biri 2.5 ton olan 2.300.000 adet kireç taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Zengin Mısırlılar kadını da erkeği de saçlarını kazıtır ve peruk kullanırlardı. Diğer sınıflara mensup olanlar ise ya saçlarını uzatır ya da kuyruk takarlardı. Zengin bir ülke olan Mısır'da önceleri savunma amacıyla, sonraki dönemlerde ise sınırları genişletme amacıyla güçlü orduların kurulmasına önem verilmiştir. Mısır ordusunun büyük bölümü yayalardan oluşuyordu. Firavun'a bağlı askerlere maaş ödeniyor, eyaletlerdeki askerler ise kendilerine verilen toprak gelirleriyle geçiniyordu. Mısır'da sanat; bilim, edebiyat, sosyal hayat gibi dinin etkisi altında ilerlemiştir. Mısırlılar mimari, heykel, resim ve kabartma sanatlarında oldukça ilerlemişlerdir. Krallar için mezar olarak inşa edilen piramitler ise oldukça sağlam yapılardır. Piramitler, Mısırlıların matematikte çok ilerlediklerinin bir diğer göstergesidir. Küflü gıdalar, enfeksiyonlar için toprak kullanımı dahil antibiyotik kullanımının temelinin Mısır'a dayandığını biliyor muydunuz? Eski Mısır'da hem kadınlar hem de erkekler makyaj yapardı. Bunun sebebi güzel görünmek değil, amaç güneşten korunmaktı. Mısırlılar dünyanın hem düz hem de yuvarlak olduğuna inanırlardı, onlara göre Nil nehri dünyanın merkezine doğru akmaktaydı. Mısır ekonomisinin can damarı olan tarım Nil sularından yararlanarak gerçekleştirilmektedir. Mısırlılar bu amaçla en eski dönemlerden itibaren sulama kanalları ve barajlar yapmışlar, özellikle nehrin taşması sayesinde toprağın sulanmasını sağlamışlardır. Modern hukuğa göre, bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır. Fakat Antik Mısır'da suçlanan kişinin aksi ispat edilene kadar suçlu olduğu kabul edilirdi. Mısır'da, suçlanan kişiye ne yapılacağına karar vermek için heykellere sorulurdu.