Semih Kaplanoğlu'nun Bağlılık Aslı filmi vizyonda! 🎬

1990'larla başlayan Yeni Türk sinemasının en önemli yönetmenleri arasında yer alan Semih Kaplanoğlu'nun, ayağının yere bastığı coğrafya ya da zemin itibariyle kendi nevi şahsına münhasır bir dili keşfetme ve ardından buna inkişaf edebilme süreçlerinde geçtiği 'durak'ların üzerindeki yolculuğuna eşlik ediyoruz. Bu yolculuğun son üçlemesinin ilk halkası, Aslı… Önümüzdeki yıl 92'ncisi düzenlenecek olan Oscar Ödülleri'nde aday gösterilen Semih Kaplanoğlu'nun 'Bağlılık Aslı' filmi, modern dünyada kadın ve anne olmanın meydana getirdiği açmazlara odaklanıyor. Semih Kaplanoğlu'nun 'Bağlılık Aslı' filmi, Türkiye'nin 92'nci Akademi Ödülleri'ndeki (Oscar) adayı olarak belirlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile sinema alanındaki meslek örgütü temsilcilerinden oluşan 13 kişilik seçici kurul, 'Yabancı Dilde En İyi Film Dalı'nda Türkiye adayını belirlemek üzere değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Sanatsal Etkinlikler Komisyonu'na başvuran 11 filmin değerlendirildiği Kurul'da, Semih Kaplanoğlu'nun 'Bağlılık Aslı' filmi, 92'nci Akademi Ödülleri'ndeki (Oscar) adayı olarak Türkiye'yi temsil edecek. ABD'de düzenlenen 92'nci Akademi Ödülleri töreninin, gelecek yıl Şubat'ta gerçekleştirilmesi planlanıyor. Başrollerinde Kübra Kip ve Ece Yüksel'in yer aldığı, genç bir annenin öyküsünü konu alan film, 20 Eylül'de bugün vizyona girdi. Türkiye'nin 2020 Oscar adayı seçilen 'Aslı'nın ödül kazanma şansını yüksek bulan Kaplanoğlu '2010'da 'Bal' ile Oscar deneyimim oldu. O dönemki yabancı Oscar kurulunun yöneticisi, 'Bal'ın ilk 5'e çok yaklaştığını söylemişti. Belki bu sefer bir sonuç alırız. Olursa eğer, ilk kez bir Türk filmi ilk 5'e girmiş olacak.' dedi. Kaplanoğlu'nun filmleri uluslararası alanda da çok ses getirdi, 'Yusuf Üçlemesi'nin son filmi 'Bal' ile Berlin Uluslararası Film Festivali'nde 'Altın Ayı' ödülünü kazandı. Son filmi 'Buğday' ise hem prodüksiyon büyüklüğü hem de konusu itibarıyla çok dikkat çekti. Tokyo ve Saraybosna film festivallerinde 'En İyi Film' seçildi. Hakikâtin nefesi: Buğday'a dair detayları buradan okuyabilirsiniz. Filmin özeti: Film, doğumun ardından yeniden iş hayatına dönmek için bebek bakıcısı arayan bir kadının, bakıcıyı bulmasının ardından ikili arasındaki diyalog ve ana karakterin kendisiyle yüzleşmesini konu alıyor. Film, tüm dünyadaki kadınların 'anne' olmalarının kendilerine ve çevrelerine yansıyan etkiyi değerlendiriyor. Genç bir kadın olan Aslı, doğum sonrası işe başlamak için gün sayar. İşe başlamak için bakıcı arayışına giren Aslı, uzun araştırmalardan sonra kendisi gibi bir bebeği olan Gülnihal adında bir bakıcı bulur. Gülnihal'in bebeğine bakması için Aslı'nın hayatına girmesi, Aslı'nın kaçtığı gerçeklerle yüzleşmesine neden olur. Vizyon tarihi: 20 Eylül 2019 Semih Kaplanoğlu sinemasında 'Zaman'ın ehemmiyeti ve bütün filmografisi boyunca zaman mefhumunun işgal ettiği alanın genişlemesi günümüz konvansiyonel sineması ile tam tersi bir yönde ilerlerken, seyirci için deneyimleme sürecini bir nevi yapı söküme uğratmakta belki de yeni alımlama olanaklarına kapı aralayarak izleyicinin yola revan olabilmesinin imkânlarını aralamaktadır. 'Aslı' filmini yazıp yöneten Semih Kaplanoğlu, modern dünyada kadın ve anne olmanın yarattığı açmazlara odaklanan filmde, anne-bebek ilişkilerine değindiğini belirterek, 'Bebek anne ile kendisini bir zannetmektedir. Bu filmin temelinde, aslında bu anlamdaki ayrılığın, diğer bir deyişle görünmez bağlılığın hikayesi var. 'Aslı', 'Bağlılık' adını verdiğim üçlemenin de ilk filmi. İkincisi 'Hasan' ki şu an onun çekimlerindeyim. Bağlılık Üçlemesi'nin hikayelerini ana karakterler üzerinden kuruyorum.' yorumunu yaptı. Yönetmen Semih Kaplanoğlu filmleriyle 'Altın Ayı' dâhil çok sayıda mükâfata layık görüldü, eserlerinde iç dünyasının derinliklerini ustalıkla yansıttı ve en mühimi de bu toprakların 'nefesini' sinemaya taşıdı. İnsanların kalplerindeki görünmez duvarları sinema ve hikayeleriyle göstermeye çalışan Kaplanoğlu, yeni üçlemesinin ilk halkası olan Aslı'da da anne ve bebek arasındaki görünmez bağlılığın hikayesini anlatmaya çalışıyor. 'Buğday'ın 5 yılda tamamlandığını aktaran Kaplanoğlu, 'Buğday'ı bitirir bitirmez, bu süreçte birçok hikaye biriktirdiğimi fark ettim. Buğday'ın aynasından dünyaya bakmak, insana bakmak bana pek çok şey çağrıştırdı. Özellikle günümüz insanının çelişkileri, dışıyla içinin barışık olmaması, söylediğiyle yaptığının birbirini tutmaması, düşünce, eylem ve kalp arasında açılan mesafeler bana birçok hikaye yazdırdı.' ifadelerini kullandı. Filmin hazırlık ve çekim aşamaları yedi ayda tamamlandı. 'Aslı filmi benim ilk dijital filmim. Bundan önceki filmlerim hep 35 milimetre çekilmişti. Açıkçası benim için teknik anlamda bilinmezliklerle dolu bir süreçti. Birçok yeni şey öğrendim.' diyen Kaplanoğlu, filmin tamamına yakınını, pencereleri reel mekana bakan bir platoda çekti. Bunun da kendisi için bir ilk olduğunu vurgulayan Kaplanoğlu, 7 aylık bir bebekle (Almina Kavcı) çalışmak, beraber olmak da benzersiz bir deneyimdi benim için. Oyuncularım, başta Kübra Kip olmak üzere büyük bir fedakârlıkla çalıştılar. Çünkü neredeyse tüm zamanımızı bebek oyuncunun ritmine göre uydurmak durumundaydık.' açıklamasını yaptı. Birçoğunun senaryosu tamamlanmış ondan fazla öyküsü olduğuna değinen Kaplanoğlu, Aslı filmiyle ne anlatmak istediğini şöyle açıklıyor: 'Bu senaryoyu yazarken aklımda en yakınımdaki annelerin, genç annelerin yaşadıkları meseleler vardı. Bebekle birlikte yaşamanın getirdiği zorluklar, iş hayatı, işe dönme isteği ya da isteksizliği, çocuğa ayrılan zamanın giderek azalıyor olması… Bununla birlikte yaşlılardan, büyük anneler, babaanneler, anneanneler ve dedelerden ayrı yaşama tercihlerimiz nedeniyle artık çalışan anneler bebekleri bakıcılara ya da kreşlere bırakmak zorundalar. Her durumda da aslında bir şekilde gözleri arkada kalıyor. Bebek ve anneyi birbirinden ayıran modern hayat, sanırım hem annede hem de bebekte travmalar yaratıyor.' Bebek sütten kesildiği anda ayrı bir vücuda sahip olduğunu anlar. Bu, bebek için en büyük travmadır. Çünkü bebek anne ile kendisini bir zannetmektedir. Bu filmin temelinde, aslında bu anlamdaki ayrılığın, diğer bir deyişle görünmez bağlılığın hikayesi var. Bağlılık Üçlemesi'nin hikayelerini, ana karakterler üzerinden kuran Kaplanoğlu, sıradan, bildiğimiz, çok yakınımızda olan hikayeleri anlatıyor. Yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz anın, olayların gerisindeki gerçekliği ve bizi birbirimize bağlayan görünmez bağları göstermeye çalışıyor. Sinema dünyasının en prestijli ödülleri arasında gösterilen Oscar Ödülleri her yıl Amerika'da düzenlenen törenle sahiplerini buluyor. Önümüzdeki yıl ise Oscar Ödülleri 9 Şubat 2020'de Hollywood'da gerçekleştirilecek törenle sahiplerini bulacak. Akademi üyelerinin oyları ile belirlenen Oscar adayları ise 13 Ocak 2020'de açıklanacak. Gelecek yılki Oscar Ödülleri'nde 'Yabancı Dilde En İyi Film Dalı'nda Türkiye'yi Semih Kaplanoğlu'nun 'Bağlılık Aslı' filmi temsil edecek. Yapımcılığını Kaplan Film ve Sinehane'nin ortak olarak üstlendiği filmin 20 Eylül'de vizyona girmesi bekleniyor. 'Bağlılık Aslı' filmi Semih Kaplanoğlu'nun Oscar aday adayı olan ilk filmi değil. Kaplanoğlu'nun 'Bal' isimli filmi de Türkiye'nin 'Yabancı Dilde Film Oscar Ödülü' adayı seçildi ve 2010 yılında 60. Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülüne layık görüldü. Türkiye'nin Oscar aday adayı olan 'Bağlılık Aslı' filmi fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

Semih Kaplanoğlu'nun Bağlılık Aslı filmi vizyonda! 🎬

92. Oscar Ödülleri adayı "Bağlılık Aslı"