Japon sinemasının imparatoru: Akira Kurosawa

57 yıllık kariyerinde 30 film çeken ve yöneten Kurosawa, sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden biridir. 23 Mart 1910 yılında Isamu ve Shima Kurosawa'nın sekiz çocuğundan biri olarak, Japonya'da doğar. Kurosawa'nın babası samuray savaşları üzerine araştırmalar yapıyordu. Bir süre ağabeyinin yanına taşınan Akira, Heigo'nun etkisiyle tiyatro ve sinemaya ilgi duymaya başladı. 'Sinemayı seviyorum, iyi filmler yapıyorum, bu da bana yetiyor.' 'Bir çocuğun elinden şekerlemesini alırsanız, o geriye kalanları da fırlatır.' Kurosawa, 1936 senesinde Japon sinema endüstrisine kısa bir süreliğine ressam olarak girdi. Resim sanatında yetenekli olan Kurosawa, 26 yaşına kadar resim yaptı. Kurosawa, bu yeteneğinden ötürü ileride her filminin 'resimli taslak' kısmını kendisi çizecekti. *Resimli taslak, bir teknik dekupajdır. Kurgulama işleminde sahnelerin hem sözcüklerle bir betimlemesi yapılır hem de her sahne çizgi filmlerde olduğu gibi şematik bir biçimde görselleştirilir. 'Tatlı sözler genelde aldatıcıdırlar.' 'Sinema nedir? Bu sorunun cevabı hiç de sandığınız kadar kolay değil.' Japon sinemasının temel eksiklerini anlatan alaycı bir üslupla anlatan yazısı, Kurosawa'ya yönetmenliğin kapılarını açtı. Kurosava 'Japon sinemasının sorunları çok zor çözülür' gibi alaycı bir makaleyi kaleme aldı. Bu makale onu yönetmen yardımcılığı kariyerine taşıdı. Akira Kurosawa'yı diğerlerinden ayıran bir özelliği vardır, bir ya da iki başyapıtı yoktur. Kurosawa tam sekiz başyapıta imzasını atmıştır. 'İnsanların kendileriyle ilgili konularda tam bir dürüstlük içinde olmamalarına karşın, kendilerini başka insanların yerine koydukları zaman gerçekten kaçmaları çok daha zordur.' 'İnsan, düşlediği zaman, bir dahidir.' Tarihinin en etkileyici yönetmenlerden biri olan Kurosawa, Amerikan film endüstrisi tarafından senaryoları en çok taklit edilen yönetmenlerden biri oldu. Ayrıca atom bombası zulmünü yaşayan Kurosawa, gittikçe karamsarlaşan bir dünyada filmleri ile hala bir umudun var olabileceği mesajını izleyiciye vermek istedi. 'Babam her zaman sevdiği filmlerin en iyi 10 sıralamasını yapamayacak kadar çok olduğunu söylerdi. Bu da, babamın mükemmel olarak nitelendirdiği filmlerin birçoğunu bu listede neden bulamadığınızı açıklıyor. Seçim kuralı: her yönetmenden bir film, babam ve benim konuşmaktan zevk aldığımız unutulmaz film girişleri ve babamın değer verdiği ama alenen dile getirmediği sinema üzerine bazı fikirler. Kurosawa'nın seçimi olan 100 filmlik listeyi oluşturma yöntemim budur.' 'Savaş sırasında söz özgürlüğü yoktu. Savaştan sonra Japonya üzerine söylenecek öylesine şeyim vardı, öylesine 'dolu'ydum ki! O vakit benim için tek anlatım aracı gerçekçilikti.' 'Sanat bir iletişim yöntemi değil, ölüme karşı bir dirençtir.' Dostoyevsky'nin Budala adlı romanını beyazperdeye uyarladığı Hakuchi, sonrasında İkiru ve 1954′te ona Oscar adaylığını getiren filmi Yedi Samuray'ı çeker. Bu film, Japon sinemasının en önemli filmlerinden biri olarak kabul edilir. Yedi Samuray filmi neden çok önemli? Üç saati aşan filmin savaş sahnelerinde kullanılan çekim teknikleri ile sinema tarihinde bir milat olarak kabul edilir. Bu tekniklerden bazıları; yavaş işlenen şiddet sahneleri, sahnenin akışını bozmamak için sahnelerde birden fazla kamera kullanılmasıdır. 'Günümüz insanı, doğanın bir parçası olduğunu unutmuş vaziyette. Hâlihazırda hayat kaynakları olan doğayı yok etmeye devam ediyorlar.' 'Özel üniversitelere bir hayalet bile girebilir derdi. Gerçi bugünlerde bu pek mümkün değil, eğer hayaletin parası yoksa.' Kurosawa, oyuncularını role sokmak için onlara film dışında da karakterlerinin adıyla seslenirdi. Ünlü yönetmen, Uzak Doğu kültürünün sinemayla bütünleşmiş halini ustaca yansıttı. Özellikle Yedi Samuray filmi tabiat ile insan arasındaki uyumunun doruk noktasıdır. (Karakter karamsar olunca yağmurun yağması, ya da karakter umutlu olunca bahar ve yazın gelmesi.)

Japon sinemasının imparatoru: Akira Kurosawa

AKİRA KUROSAWA KİMDİR?