Doğan Cüceloğlu'nun İçimizdeki Çocuk adlı eserinden 20 alıntı

'Kendi bütünlüğünü tamamlayamamış, kendisine saygı ve sevgisini geliştirememiş kişi, başkasını gerçek anlamda sevemez.' (s.77) Doğan Cüceloğlu'nun İçimizdeki Çocuk adlı kitabından 20 alıntı 'Mahcubiyet duygusu alçakgönüllü olmayı, kendi gücümüzün sınırlarını bilmeyi, 'ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı' öğretir. Bu tür sağlıklı utanma duygusuna sahip olmayan kişi, 'kendini beğenmiş' 'küçük dağları ben yarattım diyen tip' olur. ' (s.89) 'Uyanış olduğu gibi kabul ettiğimiz dünyanın, düşündüğümüzden farklı olabileceğini anlamamız ile başlar. Önce bir kuşku, sonra reddediş ve geriye dönüş, daha sonra biraz kurcalamaya karar veriş ve gittikçe artan ilgiyle soruşturmaya başlama uyanışın tipik gelişim adımlarıdır.' İletişimin temel ögesi beden dili (s.193) 'İç çocuk bizim enerji, istek ve haz depomuzdur. Onun sesi kaybolduğu zaman yaşamanın zevki de kaybolur.' (s.171) 'İç ana-baba gerçekçi, deneyimli, ciddidir ve sonuca yöneliktir. İç çocuk hayal doludur, masallar ve efsaneler onun yaşamının bir parçasıdır. İç çocuk oyuncudur, enerji küpüdür, şevk heyecan ondan gelir ve sonuca değil, sürece yöneliktir.' (s.171) Çocuklarda dijital bağımlılık 'İç çocuğunuzu arayış uzun süreli bir yolculuktur. Elma ağacı dikildikten bir hafta sonra o ağaçtan elma toplamayı beklerseniz, kendinizi hayal kırıklığına baştan mahkûm etmiş olursunuz.' (s.244) 'Kendini güçsüz hisseden kişi, her koşulda çevresindekileri davranışlarını denetlemeye çalışır; çünkü çevresindekilerin davranışlarını denetlediği zaman kendisini güçlü ve emniyette hisseder.' (s.156) Anlaşmanın yolu iletişim 'Bazı insanlar kendilerini o kadar değersiz görürler ki, ancak başkalarına sürekli yardım etmekle bir değer kazanmaya çalışırlar. Bu kişiler olur olmaz yerde, herkese her durumda yardım etmeye kalkarlar.' 'Psikolojik yönden sağlıklı insanın sınırları vardır; böyle sağlıklı insanın bir kişinin yanında nelerin konuşulup konuşulamayacağı, kendisine nasıl davranılması gerektiği bellidir. Psikolojik sınırların, bir ailenin bir ülkenin sınırları gibi korunması gerekir.' Kemal Sayar'ın insan halleri kitabından 20 alıntı 'Hepimizin içinde bir çocuk vardır. Sağlıklı bir aile ortamında büyüyen kişinini iç çocuğu ve iç ana-babası birbirini tanır ve oldukları gibi kabul ederler. Ne var psikolojik yönden sağlıklı aile sayısı azdır; çoğumuz korku, öfke ve utancın baskın olduğu aileler içinde yetişiriz.' (s. 20) 'Sağlıksız aile, eksik insanların ilişkileri üzerine kurulur. Eğer anne ve baba, kendi bütünlüklerini gerçekleştirememişlerse, onların kendi içlerinde ve aralarında kuracağı ilişki sağlıksız olur ve yetiştirdikleri çocuklar da eksik kişilikli olarak yetişirler.' (s.75) Sonbahar depresyonu belirtileri ve tedavisi 'Yaşamını kendi özgür istemiyle istediği gibi yaşayamayan kişi, bir esir gibi, ömrü boyu diğerlerinin dileklerini yerine getirmek için çabalar.' (s.75) 'İç çocuğu gelişmemiş kişinin en önemli özelliklerinden biri, otorite yanındayken ona sınırsız boyun eğmesi, otorite yanından uzaklaşınca da, son derece sorumsuz davranmasıdır.' (s.26) Sağlıklı toplumun temeli çocuk psikolojisi 'Kişi normal bir çocukluk devresi geçirerek sağlıklı bir aile yaşamı içinde büyümüşse içindeki ana-baba iç çocuğu duyar ve ikisi arasında bir denge kurulur.' (s.31) 'Olgun insan şu özellikler sahiptir: İyi belirlenmiş benlik sınırları vardır; kendini değerli bulur; yaşamının değişik yönleri arasında denge kurar; duygularını tanır ve ifade eder.' (S.42) Kentleşmenin insan psikolojisine etkileri 'Dayanışma ve güvenin baskın olduğu ailelerden gelen kişiler, bu güven ve dayanışmayı diğer insanlarla olan ilişkilerinde de gösterirler; karşısındakinin iyi niyetli ve dürüst olduğuna inanmak onların temel varsayımıdır.' (s.53) 'Sağlıksız ailede, kimin ne olması gerektiği, aile içindeki katı kurallar çerçevesinde belirlenmiştir. Kişinin nasıl bir insan olarak yaşamını sürdürmesi gerektiği, dolaylı ve dolaysız, sürekli kendisine empoze edilir.' (s.66) Yenilikten kaçınma hali: Neofobi 'Kişilik gelişimlerini tamamlamış, bütünlüklerini gerçekleştirmiş insanlar, kendi mutlulukları için başka bir insanın varlığını zorunlu görmezler.' (s.76) 'Çocuk, yetişkinlerin önem verdikleri kişi ya da uğraşılara zaman ayırdığını, sezgisel düzeyde bilir. Kendisine anne ve babasının zaman ayırmamasını, 'demek ki ben önemli değilim, ben değersiz bir yaratığım' biçiminde içselleştirir.' (s.102) Kusursuzluk sanrısı: Ördek sendromu 'Çocuğa olan sevginin ve değerin açık seçik ifadelerinden biri de, onu dikkatle ve ilgiyle dinleyebilmektir. Çocuklar neye gereksinimleri olduğunu kendi dilleri ve ifadeleriyle açık seçik söylerler.' (s.99)