Mim Kemal Öke: "Aşk ölmenin sanatıdır"

Fikriyat Sohbetleri'nin bu bölümünde tavrıyla, sesiyle, bilgisiyle gönüllere taht kurmuş önemli bir ismi ağırladık. Prof. Dr. Mim Kemal Öke ile Turkuvaz Kitap'tan çıkan son eseri Muhabbetna(ğ)me üzerinden musikiyi, gönül insanını, aşkı kısaca ruha dokunan tüm güzellikleri konuştuk. Aşkın "ölme sanatı" olduğunu belirten Mim Kemal, öldürdüğümüzün aslında kendi nefsimiz olduğunu da ekliyor.

Yayınlanma Tarihi: 13.06.2022 16:49 Güncelleme Tarihi: 20.06.2023 09:16

"Hayatım hep beşinci viteste"

Nasılsınız hocam, hayat nasıl ilerliyor sizin için?

Mim Kemal Öke:

Hayatım hep beşinci viteste, ben zaten hiperaktif bir adamım. Savrulduğu yere gidiyoruz, tasmamıız mübarek nereye çekerse o taraftayız işte.

Tebrik ediyorum kitabınız muhabbetnağme gerçekten tam tadında çok güzel musiki sabrı aşkı bize tam manasıyla anlatan çok güzel bir eser olmuş. Kitabın girişinde bir yazılış ve öyküsü vardır diyorsunuz, söz başında anlatıyorsunuz bunu aslında bu kitap sizin nazlı ile birlikte bir yolculuğunuzun terennümü diyebilir miyiz?

Mim Kemal Öke:

Şimdi baktığınız vakit herkeste bir yanlış algı var; sanki bu adam, engelli veya özürlü veya işte özel gereksinimli bir çocuğun ebeveyni, dolayısıyla elini, eteğini dünyadan çekti, tamamıyla kendisini çocuğuna hasretti. Evet, doğrudur bir açıdan. Ama bunun ötesinde bir şey daha var o da şu ki; Mim Kemal Öke Beşeri Ve Toplumsal Bilimler hocası. Öğretim üyeliğini çok seviyorum. Akademik olarak eğer kitapların dışına çıkamazsanız, uygulamada hayatın içinde olamazsanız, teorik kuramlar çok askıda ve havada kalır. Dolayısıyla Nazlı'nın babası olabilmek, bilimlerde de bana yeni ufuklar açmıştır. Beşeri-toplumsal bilimler okumaya doyamayan ve hala kendini öğrenci hisseden bir insanım. İnsan bir ilme âşık olur ve devam eder; bir şeyler arar oralarda.

Burada da çok önemli bir isimden bahsetmek istiyorum. Prof. Mete Çamdereli… Fakülteden arkadaşım, tatlı tatlı sohbet ederdik hatta derslerine de girdim. Öğrencilik yıllarımın bir kısmı onun rahle-i tedrisinde geçti. Sosyal bilimlere bakarken, göstergelere de bakmak gerektiğini kendisinden öğrendim. Göstergebilim dediğimiz vakit, mesela ben neyin hocasıyım? Tarih. Peki, tarihte neyi arıyorsunuz? Hakikate bakmak lazım. Tarihte hakikat nedir, medenileşmenin neresindeyiz, bunu sorgulamamız gerekir. Burada da tablolar üzerinden anlattım, gösterge olarak tabloları kullandım. Bir dönem gastronomiyi kullandım. Yemeklerin üzerinden dünya tarihini anlattım. İçeceklerin üzerinden medeniyet tarihini anlatmaya çalışıyorum, burada da musiki ile anlattım.

İzlemek için :

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.