Çizgi roman sanatçılarına üstadından altın öğütler

Jean Henri Gaston Giraud, Fransız çizgi film yapımcısı, çizer ve yazar, 8 Mayıs 1938'de Fransa'da doğdu. Müthiş bir hayal gücüne ve çizim yeteneğine sahip film yazarına, modern bilimkurgu-fantezi edebiyatı ona çok şey borçludur. 1976 -79 yılları arasında Arzach'ı çizdi. Çizgi roman Blueberry'nin yaratıcısıydı. Sinemaya da etkisi oldu. Alien'deki kostümleri tasarladı. Stan Lee ile de bir Silver Surfer albümü için çalışmışlığı var. Ünlü çizer, Giraud lenfoma nedeniyle 10 Mart 2012'de Paris'te 73 yaşında öldü. Mœbius, çizgi roman dünyasının hem Leonardo'su, hem Picasso'su oldu. Tekniğinin kusursuzluğu ile Çizgi roman dünyasının Leonardo'su olarak kabul edilir. Çünkü onun da perspektif, kadraj ve deseni eşsizdi. Çağlar ötesine seslenebildiği için dönemindekilerden ayrılır. Bu yönüyle Picasso'ydu. Jean Giraud, bilindiği ismiyle Mœbius, kör hızını sınırsız hayal gücü ile birleştiren çizgi roman sanatçısıydı. Japon animesinden büyük Hayao Miyazaki'den bilim kurgu yazarı William Gibson'a kadar herkes üzerinde kabul gören bir etkisi vardı. Çizim yaparken, önce, kendinizi nefret, mutluluk, hırs vb. gibi derin duygulardan arındırmalısınız. Bu duygular tipik olarak yaratıcılığa engel teşkil eden duygusal önyargılardır. Kendinizi duygusal olarak kör edici önyargılardan ayırmak, şeyleri taze gözlerle görmenizi sağlar. Çözümler ve fikirler daha sonra kolayca akar. Karşılaştığım tüm yaratıcı dahilerle hepsinin hayatında bir şey ya da biriyle karşı karşıya kaldıklarında keyif aldıklarını fark ettim. Hatta hayatın kötü yanlarıyla da mutlu olabiliyorlardı. Elinizi eğitmek çok önemlidir. Düşüncelerinizi doğru ve tam olarak ifade edebilmesi için ellerinizi yüksek bir itaat seviyesine ulaşmasını sağlayın. Ancak bir sanatçı olarak çok fazla mükemmellik ve çok fazla hız elde etmeye çalışırken çok dikkatli olun. Mükemmellik ve hız tehlikelidir - karşıtları gibi. Çok hızlı veya çok gevşek çizimler ürettiğinizde, hata yapmanın yanı sıra, ruh veya ruhsuz bir varlık yaratma riskini de taşırsınız. Perspektif bilgisi çok önemlidir. Okuyucularınızı etkilemenin veya sizden nefret etmesini sağlamanın bir yoludur. Sevgiyle kucaklanacak bir başka şey, insan vücudunun anatomisi, konumları, vücut tipleri, ifadeleri, yapısı ve insanlar arasındaki farkların incelenmesidir. Bir erkeği çizmek, kadını çizmekten çok farklıdır. Erkeklerle, betimlemelerinde daha gevşek ve daha az hassas olabilirsiniz; küçük kusurlar sıklıkla karakteri oluşturur. Bununla birlikte, bir kadını çiziminiz mükemmel olmalı. Tek bir kötü yerleştirilmiş çizgi, onu büyük ölçüde yaşlandırabilir veya sinir bozucu ya da çirkin gösterebilir. O zaman kimse çizgi romanınızı satın alamaz! Okuyucunun hikâyenize inanması için, karakterlerinizin kişiliği ve gerçek hayatta yaşadığı hissedilmeli. Karakterlerin fiziksel hareketleri kusurlarından, güçlü ve zayıf yönlerinden kaynaklanıyor gibi gözükmelidir. Bedene hayat verildiğinde dönüşüm geçirir; yapısında, yağ oranında, yüz ve vücuttaki her kas, kıvrım ve buruşuklarda bir mesaj vardır. Bu hayatın bir çalışması hâline gelir. Hikâye oluşturmaya kalkıştığınız zaman, her şeyi bilmeden başlayabilirsiniz. Lakin hikâyeniz ilerledikçe tasvir ettiğiniz dünyanın ayrıntılarına ilişkin notlar almalısınız. Bunun gibi detaylar okuyucuların merakını yukarı çekecek özellikler sağlar. Bir karakter bir hikayede öldüğünde, karakter kendi kişisel hikayesini yüzünün, bedeninin ve kıyafetinin çiziminde bir şekilde ifade etmemişse, okuyucu umursamaz. Bu durumda okuyucunun hikayeyle herhangi bir duygusal bağı kalmayacaktır. Sizin insan doğasına (sanatçının kapasitesiyle birlikte) dair yaptığınız derin çalışmalar sonucunda oluşturduğunuz ölü, yaralı, zarar görmüş veya herhangi başka bir problemi olan gerçek karakteri eğer okur hissederse duygu oluşacaktır. Bu çalışmalarla birlikte hem ilgi görecek hem de gelişeceksiniz. Aynı zamanda insanlık adına sevgi ve şefkat geliştireceksiniz. Bu bir sanatçının gelişimi için çok önemlidir. Eğer sanatçı toplumun ve insanlığın aynası olarak işlev görmek istiyorsa, bu aynası tüm dünyanın bilincini taşımalı; her şeyi görebilen bir ayna olmalı. Uyuyan bir vücut veya terkedilmiş birisini çizmek çok zordur. Çünkü çoğu çizgi roman her zaman üzerinde çalışılan eylemdir. İnsanları dövüştürmek çok daha kolay. Bu yüzden Amerikalılar neredeyse her zaman süper kahraman çiziyorlar. Konuşan insanları çizmek çok daha zor, çünkü bu çok küçük bir hareketler dizisidir. Küçük ama gerçek önemi olan da bunları çizebilmektir. Çizgi romanda küçük şeyler hayatı ve kişiliği aktarır. Çoğu süper kahramanın herhangi bir kişiliği yoktur; hepsi aynı mimik ve hareketleri kullanırlar. Karakterlerin giydirilmesi ve hangi malzemeden yapıldıkları, diğer unsurlar kadar mühim. Bu dokular, karakterlerinizin deneyimlerinin, yaşamlarının ve maceranızdaki rollerinin, kelimeler olmadan söylenebilecekleri bir vizyon yaratır. Elbisede bin kat var; sadece iki ya da üç tane seçseniz yeter, hepsini çizmeyin. Sadece iyi olan o iki ya da üç taneyi seçtiğinizden emin olun. Sanatçının tarzı, biçimsel devamlılığı ve bunun aleni sunumu sembollerle doludur. Kişi karşıdan baktığında bunu okuyabilir. Yirmi iki yaşındayken 'Moebius' ismimi şaka olarak seçtim. Ama gerçekte bu isim bana anlamla dolu olarak geldi. Bana kalırsa göreceli olarak sadelik ve ince işaretlerin çizilmesi mühimdir. Bir sanatçı, -'gerçek' sanatçı - sokağa çıktığı zaman 'normal' insanlarla aynı şeyi görmez. Onun eşsiz vizyonu, yaşam tarzını ve onu yaşayan insanları belgelemek için hayati bir önem taşır. Bir diğer önemli unsur kompozisyondur. Hikayelerimizdeki kompozisyonlar incelenmelidir, çünkü bir sayfa veya resim veya panel okuyucuya bakan ve onunla konuşan bir yüzdür. Bir sayfa birbirini izleyen önemsiz paneller değildir. Dolu paneller vardır. Bazıları da boş. Diğerleri dikey. Kimisi yatay. Hepsi yazarın niyetini belirtir. Dikey paneller okuyucuyu heyecanlandırır. Yataylar sakinleştirir. Batı dünyasındaki bizler için; bir paneldeki soldan sağa doğru hareket geleceğe doğru yapılan hareketi temsil eder. Sağdan sola doğru hareket geçmişe doğru hareketi yönlendirir. Belirttiğimiz yönler bir enerji dağılımı temsil ediyor. Bir panelin ortasına konan obje veya kişi enerjiyi, dikkati odaklar ve konsantre eder. Bunlar okuyucuda bir çeşit hipnoz, cazibe uyandıran temel okuma sembolleri ve formlarıdır. Ritim bilincine sahip olmalı ve okuyucunun düşmesi için tuzaklar kurmalısınız zira düştüğünde kaybolur. Onu büyük bir kolaylık ve zevkle dünyanızda kontrol etmenize, hareket ettirmenize olanak sağlar. Çünkü yarattığınız şey bir yaşam hissidir. Büyük ressamları çalışmalısınız; özellikle de çizimleriyle konuşanları. Onların gittikleri çizim okulları, türleri veya zaman dilimleri önemli olmamalı. Fiziksel ve aynı zamanda duygusal kompozisyonla kaygıları üstüne çalışılmalı ki böylece onların çizgilerinin birleşimlerinin kalplerimizde doğrudan bize nasıl temas ettiklerini öğrenebilirsiniz. Anlatım, çizimlerle uyumlu olmalıdır. Metninizin yerleştirilmesiyle oluşturulan görsel bir ritim olmalı. Grafiğinizin ritmi görsel kadansınıza ve sürenizi sıkıştırdığınız veya genişlettiğiniz şekilde yansıtılmalıdır. Bir film yapımcısı gibi, karakterlerinizi nasıl kullandığınıza ve onları nasıl yönlendirdiğinize çok dikkat etmelisiniz. Karakterlerinizi veya 'aktörler' i yönetmen gibi kullanın, çalışın ve ardından tüm karakterlerin farklı çekimlerinden birini seçin. Kuzey Amerika çizgi romanlarının yıkıcı etkisine dikkat edin. Meksika'daki sanatçılar sadece yüzey etkilerini inceliyorlar: dinamik kompozisyonlar, canavarlar, kavgalar, çığlık atma ve dişlerle karışmış bir miktar anatomi. Bunlardan bazılarını da seviyorum, ancak keşfedilmeye değer başka birçok olasılık ve ifade var. Müzikle çizim arasında bir bağlantı var. Bu bağlantının boyutu kişiliğinize ve o anda olanlara bağlıdır. Son on yıldır sessizlik içinde çalışıyorum; benim için çizgimin ritminde müzik var. Bazen çizim keşifler için yapılan bir araştırmadır. 'RENKLERİN DİLİNE DİKKAT EDİN' Renk, grafik sanatçısının okuyucunun dikkatini manipüle etmek ve aynı zamanda güzellik yaratmak için kullandığı bir dildir. Nesnel ve öznel bir renk var. Karakterlerin duygusal halleri, rengi, bir panelden diğerine, günün yerini ve saatini değiştirebilir veya etkileyebilir. Özel çalışma ve renk diline dikkat edilmelidir. Bir sanatçı kariyerinin başında öncelik olarak kendisini çok kaliteli kısa hikâyeler yaratmaya vermeli. Uzun formatlı hikâyelere nazaran işlerini yüksek kalite standardını korurken bitirmek için daha iyi bir şansı olur. Ayrıca bunları bir kitaba yerleştirmek ya da yayıncıya satmak daha kolay olacaktır. Bilerek bir başarısızlık yoluna, yeteneklerimiz için yanlış temayı veya konuyu seçmeye ya da çok büyük bir projeyi, uygun olmayan bir tekniği seçmeye başladığımız zamanlar vardır. Bu durumda daha sonra şikayet etmemelisiniz. Bir editöre yeni çalışmalar gönderildiğinde ve bir ret aldığında, reddetmenin nedenlerini her zaman sormalı ve keşfetmeye çalışmalısınız. Başarısızlığımızın nedenlerini inceleyerek ancak o zaman öğrenmeye başlayabiliriz. Bu bizim sınırlamalarımızla, halkla veya yayıncılarla mücadele etmekle ilgili değil. Kişi bu meseleye daha çok aikido yaklaşımı ile davranmalı. Onun yenilgisinin anahtarı olarak düşmanımızın kendi gücü ve kuvveti kullanılmalı. Artık çalışmalarımızı gezegenin her tarafındaki okuyuculara sergileyebiliyoruz. Bunun daima farkında olmalıyız. Evvela çizim kişisel bir iletişim biçimidir ancak bu sanatçının kendisini bir balon içine hapsetmesi anlamına gelmemelidir. İletişim kendi için estetik, felsefi ve coğrafi olarak yakın olanlarla olduğu kadar tamamen yabancı kişilerle de olmalıdır. Çizim; halk, dünya ve daha tanışmadığımız büyük bir aile ile iletişim aracıdır. (Derlenmiştir.)

Çizgi roman sanatçılarına üstadından altın öğütler

MŒBIUS HAKKINDA