Modern çağdan çıkış mümkün mü?

◾ Dünyamız kendi kendini tüketen, sürekli öğüten ve öğütülen büyük bir çöplüğe döndü. Her taraftan kötü haberler alıyor, her gün yeni kötülükler duyuyoruz. ◾ İnsanlık artık madden iyi, manen çok kötü şartlarda yaşıyor. Herkesin şikayetçi olduğu bu çağa öylesine, alelade bir sabahta uyanmadık. Kapitalizm klasik üretebilir mi? ◾ İslamiyet hızlı bir atılımla Asya'dan Avrupa'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayıldı. Bu yayılma peşi sıra pek çok kavmin Müslüman olmasına vesile oldu. ◾ Talas muharebesi neticesinde kabileler halinde İslamiyet'i kabul eden Türkler, girdikleri din ile şekil alan ve bu dini yayan yegane millet olma vasfını yüzyıllar boyunca sürdürdü. Yeni dünya düzeni nasıl kuruldu? ◾ Zaman içerisinde kurulan ve güçlenen İslam devletleri evvela İslam medeniyetinin dünyadaki birer yansıması olan eserleri inşa ettiler. ◾ Roma İmparatorluğu'ndan, Sasaniler'den alınan koca bir coğrafya kısa sürede İslam'ın nişaneleri olan şaheserler ile kuşatıldı. Kağıttan ırmağa: Medeniyetimiz ◾ Bunlar Batılıların, Farisilerin ve diğer kavimlerin gösteriş olsun diye inşa ettikleri yapılara benzemezdi. Cami ve etrafında şekillenen şehir yaşamı, insanı yaşatmak ve ferahlatmak üzerine kuruluydu. ◾ Halbuki Müslümanlar dışındaki kavimler, büyük binaları toplumdan sürmek istedikleri insanları hapsettikleri, topladıkları hapishane ya da sefa sürdükleri saraylar olarak inşa ettiler. Gönül coğrafyamız ◾ İslam medeniyeti ilk ayet olan 'Oku' emr-i mucibince bir eğitim kültürü inşa etti. Buhara'dan İşbiliye'ye uzanan bu kültür, dünya üzerindeki cehalete savaş açtı. ◾ Her toprak parçası ve derya ilmin izzeti ve şerefinden nasibini aldı. Her Müslüman kendisini iyi yetiştirmeyi bir vazife addetti. Dünyayı işgal eden dil: İngilizce ◾ İşte bir medeniyeti kuvvetlendiren, yukarı yönde ivme kazandıran kitaplar da tam da bu noktada zuhur etti. ◾ Müslüman ilim adamları her alana dair aşılamayan eserleri böyle nezih ve huzurlu bir ortamda ortaya koydular. Dünya tarihinin en trajik olaylarından biri: Çocuk Haçlı seferleri ◾ Lakin zamanla ibre ters yönde hareket etmeye başladı. Yavaş yavaş maddi olan her türlü üstünlük tekraren Batılılara geçti. ◾ Onlar ise İslam dünyasından Haçlı Seferleri ile çaldıkları bu nimetleri kendileri dışında kalan insanları köleleştirmek ve onlar üzerinde tahakküm kurmak için kullandılar. Şehirlerinden kan sızan medeniyet: Vahşi Batı ◾ Batı medeniyeti kendisini İslam'ın tam karşısında konumlayarak bir meşruiyet kazanma yolunu tuttu. Bu metod aynı zamanda içerisinde bir eziklik psikolojisi taşıyordu. ◾ Batı, İspanya'da Müslüman olan din kardeşlerini ve Arapça öğrenen İspanyolları hiç unutmadı. Reconquista dediğimiz katliam serisi bu sebeple başladı. Kapitalizm klasik üretebilir mi? ◾ Asırlar boyunca Müslümanların gölgesi altında kalan bu zihniyet, katliamlar ile mazisini temizleme ve yeni bir gelecek inşa etme yolunu tercih etti. ◾ Batılı ülkeler bugün, İkinci Dünya Savaşı'nda gerçekleşen soykırımı gündemde kasıtlı şekilde tutarak mazilerini temize çekmeye gayret ediyorlar. Edmondo de Amicis'in Gözünden İstanbul ◾ İşte Batılıların Reconquista ile başlayan hesaplaşma hareketleri Endüstri Devrimi ile zirve noktasına ulaştı. Müslümanlardan intikam almak ve dünyanın zenginliğine ulaşmak isteyen zihniyet, bu uğurda neler yapmadı ki? ◾ Evvela kadın, çocuk, ihtiyar demeden tüm vatandaşlarını zorla şehirlere doldurdular. Çünkü fabrika demek çalışacak işçi, üretim gücü demekti. Şeyh Şamil'in Mektupları ◾ İnsanlık onurunu hiçe sayan, haysiyet ve gururu yok eden bu vahşi zihniyet, kanalları ve toprakları insan kanı ile sulayarak zalim bir maddi düzen kurdu. ◾ Bugün Avrupa şehirleri, zamanında feda edilen milyonlarca canın kanı üzerinde yüzen birer gemiyi andırır. Kimse kanı hatırlamak için aşağıya bakmaz. Ahlak'ın gelişimi ◾ Zamanla koca fabrikalar ve bu fabrikaların hammaddeleri için zorla köleleştirilen insanlar sosyal statü kazandılar. ◾ Lakin kazanılan bu statü sadece dünyanın gözünü boyamak ve demokrasinin işleyişini devam ettirmek için gerçekleştirilen bir eylemdi. Batı'nın yeni AVM'si: Retro pazarı ◾ Batılı kan emici baronlar, kendi milletlerinden olan alt sınıfları dahi ticaretlerine dahil etmedikleri gibi onlarla aynı kamarayı bile paylaşmadılar. ◾ On yedinci ve on sekizinci yüzyılda Doğu Hindistan Ticaret Şirketi dünyada var olan ticaretin yarısından fazlasını elinde tutuyordu. Biz'den Ben'e: Kişisel Gelişim ◾ Bu aymazlık ve aç gözlülük esasında Müslümanlardan intikam alma ve onları aşağılama temeli üzerine bina edilmişti. ◾ Bizler ise Batı'dan üzerimize gelen her akını cansiperane şekilde göğsümüzde söndürerek var olan topraklarımızı savunma aşamasına geçmiştik. Alev Alatlı'nın kaleminden 'Batı'ya Yön Veren Metinler' ◾ Modern dönemin temellerinin atıldığı ve olgunlaşma devrinin oluşmaya başladığı dönemde ise İslam dünyasının yegane lideri Osmanlılardı. ◾ Merkezi bir sisteme sahip olan Osmanlılar, gelirlerini düzenli üretime ve ganimete dayandırırlardı. Müslümanlar için tekel olmak değil, tüm tebaanın karnının doyması esastı. Avrupa'nın büyük değişimi ◾ Osmanlı Devleti esasında Batı'da gerçekleşen bu atılım ve gelişmelerin farkındaydı. Lakin hem kaht-ı rical yaşanıyordu hem de gerçekleşen devrimler İslamiyet'in temellerine aykırıydı. Kaht-ı rical nedir? Adam yokluğu anlamına gelen Osmanlı'da devlet kadrolarının nakıslığını ifade eder. ◾ Müslümanlık insan onurunu ve haysiyetini her şeyin önüne koyarken Batı'da hür insanlar sırf para uğruna köleleşiyordu. Alev Alatlı'nın Hollywood algısı ◾ Bu sebeplerden dolayı Osmanlılar uzun seneler boyunca Batı ile daima bir savaş durumunda oldular. Ruhlarını, İslam'ı kaybetmemek için topraklarından vazgeçtiler. ◾ Lakin zamanla sınırların daralması ve devlet yöneticilerinin sıcak bakması ile Batılılaşma hamlelerine girildi. Teoman Duralı'nın Çağdaş Küresel Medeniyet eserinden alıntılar ◾ Bu durum hem devletin hem de milletin temel yapı taşlarını yerinden oynatarak bir şeyler yapması, dönüşmesi manasına geliyordu. ◾ Neticede Anadolu her şeye rağmen modernleşmeye başladı. Bu durum Osmanlıların sonunu getirdiği gibi Alem-i İslam'ı da başsız bıraktı. Osmanlı'nın ilk baskı eserleri ◾ Bugün sıkıntısını, özlemini çektiğimiz her duygu boşluğunun temeli aslında burada yatıyor. Bizler kaybettiğimiz yitiğimizi arıyoruz yıllardır. ◾ İçimizdeki boşluk bu sebepten dolayı para ile, eşyalar ile bir türlü kapanmıyor. Çünkü o boşluğu kapatacak olan sadece İslam. İslam tarihindeki büyük gizem ◾ Başlıkta sorduğumuz sorunun cevabı burada saklı. Tüm yollar tutulmuş, tüm milletler benzer düşünce yapısında olsalar da bir çıkış mümkün. Müslümanlar olarak dünyaya hükmettiğimiz yıllarda elimizde ve gönlümüzde yegane bir şey vardı. ◾ O, Allah Teala'nın kelamı ve Resulullah'ın (SAV) sünneti idi. Biz Müslümanlar olarak bu ipe tekrar sımsıkı sarıldığımızda yüreğimizdeki o tarifsiz sızı bertaraf olacak, yeryüzü tekrar esenlikler yurdu haline gelecektir. Katip Çelebi'nin başyapıtı: Mizanü'l Hak