Çin’in Doğu Türkistan’da kadınlara yönelik uyguladığı insan hakları ihlalleri

Doğu Türkistan'da yaşayan Türk ve Müslüman Uygur kardeşlerimiz, yıllardır Çin zulmü altında yaşam mücadelesi veriyor. 1949 senesinden beri bir işgal edilen Türkistan topraklarında, Çin yönetimi tarafından alenen bir soykırım yapılıyor. Elbette tüm bunlar, hukuk bağlamında apaçık bir suç. İnsan haklarının en temel hakkı olan yaşamdan mahrum bırakılma suçu işleniyor. Kız kardeşlerimize yapılanlar ise çok farklı bir boyutta sınıyor bizleri. Bu yazımızda; Doğu Türkistan'daki kız kardeşlerimize yapılan; doğum kontrol politikası, zorla kürtaj, kısırlaştırma, 'İkiz Akraba' Projesi ile özel yaşamın ihlalini, Uygur kızlarının Han Çinlileri ile zorla evlendirme, köle işçilik, inanç özgürlüğü ihlalleri, cinsel istismar ve toplama kamplarında işkence gibi konulara değineceğiz. İslam'da ve Türk kültüründe 'anne' kutsaldır, anne hem bir yuva hem de bir vatan demektir. Ancak bu, Türkistan'da hiçe sayılıyor...Çin'in doğum kontrol politikası, Doğu Türkistan'da hak ihlallerin temelini oluşturuyor. Çin yönetiminin güya bir politika olarak sunduğu bu uygulama, Uygurların nüfusunu azaltmak değil, Türk etnik nüfusunun ortadan kaldırmak için yaptığı bir saldırı. Nüfus planlama ve kısırlaştırma politikalarından ötürü Doğu Türkistanlı kadınlar fiziksel ve ruhsal travma yaşarken milyonlarca bebek anne karnından alınıyor. Binlerce kadın ise bir daha çocuk doğuramayacak hale getiriliyor. Bizler bunu 2000'li yıllardaki kaynaklardan biliyoruz ancak şu an oradaki durumun ne denli bir boyutta olduğunu asla tahmin edemiyoruz. Zorla kürtaj konusuyla alakalı yine buradaki kardeşlerimizin anlattıkları kan dondurucu... Uygurların 'insanlık dışı toplama kamplarına' alınma gerekçeleri Çinli bir doktor, Doğu Türkistan'da çalıştığı 20 yıl içinde, Çin hükumetinin emriyle en az 600 kadına kürtaj yaptığını anlatıyor. Hatta 2015'te Hoten'denTürkiye'ye gelen Zehra isminde bir genç kız, bir yakınının 9 aylık bebeğine Çin yetkilileri tarafından zorla kürtaj yapılmaya çalışıldığı hem annenin hem de bebeğin öldüğünü aktardı. Evet, Doğu Türkistan'da kadınlara her şeyden önce cinslerinden ötürü yapılan bir soykırım var. Doğum kontrol politikası, zorla kürtaj ve kısırlaştırma. Kısırlaştırma için de Çin yönetiminin ciddi baskılar uyguladığını, tanıklar vasıtasıyla biliyoruz. Doğu Türkistan'da belki de en ciddi kadın hakları ihlali, işgalci Çin'in 'İkiz Akraba' Projesi. İslam ve Türk geleneklerine uymayan bir şekilde, Han Çinlisi devlet memurlarını Doğu Türkistan'daki Uygurların evine yerleştirmek. Bu tamamen suni bir akrabalık oluşturmak adına yapılmış kirli zihniyetin bir oyunu. Bunu kabul etmeyen aileler, devlete karşı çıktığı gerekçesiyle toplama kamplarına alınıyor. Uygur kardeşlerimiz, 'akraba' dayatmasıyla evlere yerleştirilen Han Çinlileri ile aynı yemeği ve aynı yatağı paylaşmak zorunda bırakılıyor. 2010'lu yıllardaki belgelere bakıldığında bu durumda olan hanelerin sayısı çoktan bir milyonu aşmıştı. Çin yapımı yapay zekadan Doğu Türkistan sansürü! Doğu Türkistan'da oynanan bu kirli oyun; Uygur kardeşlerimizin hem dini inancına hem de milli kültürüne de saldırıyor. Kirli zihniyete sahip Çin yönetiminin bu politikası; eşi toplama kampında olan kadınların maalesef Han Çinlisi memurların her türlü saldırılarına maruz kalmasına neden oluyor. Doğu Türkistan'da Türk ve Müslüman olmak zorken kadın olmanın zorlukları çok daha fazla. Bu cümleler bizi utandırıyor, bu cümleler bizi öfkelendiriyor ve çaresiz hissettiriyor. Uygur kardeşlerimiz bu şekilde gebe bırakılıyor ve yıllardır bu pis yönetimin baskılarıyla yaşam mücadelesi veriyor... Doğu Türkistan'da kadın olmak dedik ya yine yapılan hak ihlallerinden biri de 'Uygur kızların Han Çinlilerle zorla evlendirilmesi' meselesi. Doğu Türkistan'ın eyaletlerine yerleştirilen Han Çinlileri ile Uygur kız kardeşlerimizi zorla evlendirmek için Çin yöneti belli teşvikler sunuyor. Bu bile aslında Çin zihniyetinin Uygur Türklerinden ne kadar korktuğunu gösteriyor. Öncelikle Uygur-Çinli evliliği gerçekleştirenlere beş yıl boyunca 10.000 yuan ödül veriliyor. Han Çinlisi işsiz ise istihdamının sağlanacağı, iki tarafın ailesinden herkese her sene tedavi desteği için en fazla 20.000 yuan sübvansiyon verileceği desteğin ne denli ciddi olduğunu gösteriyor. Buna ek olarak evlilikten doğan çocuklarının eğitim hayatı boyunca tüm okul masraflarının devlet tarafından karşılanacağı, üniversiteyi kazanmaları durumunda ise 5.000 yuan destek verileceği belirtiliyor. Sübvansiyon ne demek? Sübvansiyon, bir ürüne devletçe yapılan para yardıma verilen isim. Yüzyıllardır devam eden Çin zulmü Evet, yukarıda belirttiklerimiz, Han Çinlilerini ekstra celbeden durumlar. Uygur Türk'ü kız kardeşlerimiz ve aileleri elbet bu evliliklere karşı çıkıyor. Ancak Çin yönetimi 'özellikle kızların ailesine zarar vermekle ve toplama kampına atmakla tehdit ediyor.' Bir diğer şantaj yöntemi ise -annesi, babası ya da bir yakını toplama kampındaysa- 'eğer bu evlilik olursa yakınını oradan çıkarırız' şeklinde teklifler yapılıyor. Böylesine bir çıkmazın içinde kalan kız kardeşlerimiz ise 'anne-babama bir şey olmasın veyahut onlar çıksın' diyerek Han Çinlileri ile evleniyorlar. Bu durumun zoraki dayatıldığı ise düğün törenlerindeki kayıtlarda açıkça görülüyor. Doğu Türkistan'da kadınlara yapılan hak ihlallerinden diğerlerinden zorla çalıştırma da var. Uygur kızları, Çin'in iç kesimlerine çalışma bahanesi ile götürülüp her türlü istismarda bulunuyor. Üstüne ücret almadan çalıştırılıyorlar. İnanç özgürlüğünde zaten genel olarak Uygur halkına ciddi kısıtlamalar getiriliyor. Yine Çin devlet politikası olarak sunuluyor ve buna uymayanlar toplama kampına alınıyor. Peçe takmak, kapalı giyinmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kur'-an-ı Kerim okumak, seyahat etmek ve daha pek çok dini faaliyetler ve Türk kültürüne ait her şey yasak. Doğu Türkistan'da yaşayan bir Müslüman ve bir Türk olmak, yasak... Doğu Türkistan'da kadın haklarının en temel ihlali kesinlikle kadın olmak... Çünkü işgalci Çin yönetimi savunmasız Uygur Türk'ü kız kardeşlerimizin namusuna kirli ellerini uzatma cüretinde bulunuyor. Kardeşlerimizin evvela yaşama hakları gasp ediliyor, kölelik ve köle ticaretinin her türlüsü zaten yasakken Doğu Türkistan'da kadınlar köle işçi olarak kullanılıyor. Düşünce ve anlatım özgürlüğü kısıtlanıyor ve dışarı bilgi sızdırılmasının önüne geçmek için her türlü tehdit ve şantaj Çin yönetimi tarafından yapılıyor. Doğu Türkistan'da alenen bir soykırım yapılıyor ve Çin bunu sinsice, kendine göre koyduğu kurallar ve tehditlerle uyguluyor. Uygur kardeşlerimizin yanlarında durmak ve sesi olmak Müslüman ve Türk olmanın ötesinde insan olarak sorumluluğumuzda...

AKADEMİK

İLAHİYAT

Kur'an

TARİH

EDEBİYAT

SİNEMA

MÜZİK

EĞİTİM

FELSEFE

SOSYOLOJİ

PSİKOLOJİ

GALERİ

LİSTELER

FİKRİYAT TV

ESMA-İ HÜSNA

İSLAM

MÜZİK

FİKRİYAT AKADEMİ

Çin’in Doğu Türkistan’da kadınlara yönelik uyguladığı insan hakları ihlalleri

Doğu Türkistan'da kadın olmak