Yeni dünya düzeni nasıl kuruldu?

◼ 20. yüzyıl, insanlık tarihinin daha önce karşılaşmadığı denli büyük acıları tattığı, milyonlarca insanın devlet politikaları sebebiyle öldüğü bir çağı ifade ediyor. Bu ölümlerin acısı hala hissediliyor. ◼ Sömürgecilik ile başlayan güç çekişmeleri, devletlerin artık birbirlerini tamamen bitirmek anlamına gelen dünya savaşları ile farklı bir boyuta taşındı. Bu bitiriş fiziki ve psikolojik bir kavramı ifade eder. Kapitalizm klasik üretebilir mi? ◼ Bir cinnet hali olarak başlayan cihan harpleri, arkalarında parçalanmış hayatlar, acılı ölümler ve hüzün yüklü hikayeler bıraktı. Bu hikayeler maalesef hala yaşatılıyor. ◼ Lakin bu kadar acı dahi Batılıların kan ihtiyacını karşılamadı. Yeni yüzyıl, peşinde soğuk savaş ve bölgesel savaş gibi yeni tabirleri de getirdi. Kağıttan ırmağa: Medeniyetimiz ◼ Bu bakımdan yirminci yüzyıl daha evvel terminolojide görülmeyen yeni tabirler türetti. Lakin bu terimler acıdan devşirildi. ◼ Acıdan devşirilen bu yeni tabirler ise bu yüzyılı şekillendiren materyaller oldu. Geriye dönüp bakıldığında bir acı çağı görüyoruz, kan çağı. Dünyayı işgal eden dil: İngilizce ◼ Peki, bu kıyım ve acı peşine yeni ve adil bir düzen mi getirdi? Bu sualin cevabı net bir şekilde bugün her coğrafyada görülebilir. ◼ Batılı anlayış yok etmek yerine kendisine bağımlı hale getirmek ve işe yarayan nesne, insanları kendisine almak için yeni bir düzen tesis etti. Biz'den Ben'e: Kişisel gelişim ◼ Bu sistemin tesis edilmesi esasında sanayi devrimine dayanıyor. Hızlı bir şekilde sanayi inkılabına girenler kendi milletlerinden vazgeçmek namına makineleşmeyi kabul ettiler. ◼ Kısa süre içerisinde köyler fabrikalardaki işçi teminatını karşılamak maksadıyla boşaltıldı. Bu durum milletlerin hayatını muhtelif yönlerde etkiledi. Dünya tarihinin en trajik olaylarından biri: Çocuk Haçlı seferleri ◼ Bu etkilenme ikinci elden modern dünya anlayışını ve modern insan tiplemesini ortaya çıkardı. Bugün dünyanın her tarafında karşılaşılan bu tipin temeli atılmış oldu. ◼ Hakeza apartman yaşantısı, dışarıda eğlence kültürü gibi yeni davranışlar sanayi devriminin bir etkisi olarak vücut buldu. Alev Alatlı'nın kaleminden 'Batı'ya Yön Veren Metinler' ◼ Lakin Batı, kendi içerisinde ortaya koyduğu bu düşünsel yapıyı ve yeni kültürü, dünyaya ihraç etmeye karar verdiğinde ortaya farklı bir görüntü çıktı. ◼ Bu manzara artık kendisi gibi yaşamayan, düşünmeyen ve davranmayan herkesin ötekileştirildiği ve aşağılandığı bir tabloya dönüştü. Şehirlerinden kan sızan medeniyet: Vahşi Batı ◼ Dünya savaşları da bu mantalitenin bir ürünü, hakim kültür olmanın bir gerekliliği olarak tarih ve insanlık sahnesinde en önde yerini aldı. ◼ Bu kanlı savaşlar, insanlık tarihine Batılıların kanlı tarihinin büyük bir yansıması ve metaların değerleşmesi olarak geçti. Görünüyorum O Halde Varım ◼ Kapitalizm her yerde ve her meselede uyguladığı sermaye pazarını savaşlar için de kullandı. Bugün Batı'nın en çok izlenen filmleri ve kitapları bu acı üzerine kurulu. ◼ Hatta bu uğur uğruna yüzyıllardır hüküm süren, belli geleneklere sahip imparatorluklar feda edildi. Birinci ve İkinci Dünya savaşının arasında yükselen milliyetçilik akımı da bu sebeplerden dolayı ortaya çıktı. İslam uygarlığında gelişen bilim Avrupa'ya nasıl ulaştı? ◼ Sömürgecilik esasında Avrupa'yı da kendi arasında ikiye böldü. İleri giden milletler ve bu yarışta geri kalan milletler yıllarca birbirlerine bilendiler. ◼ Esasında bu bilenme güç ve gösteriş gibi görünse de mesele, hakim millet olabilmek arzusu idi. Hakim millet olan İspanyollar birkaç yüzyıl sonra bu vasfı İngilizlere kaptırdı. Kapitalizm klasik üretebilir mi? ◼ İngilizler denizlere yaptıkları yatırımı ve Hindistan gibi bir pazarı ele geçirmelerini dünyaya büyük bir bedel ödeterek çıkardılar. Bu bedel sömürge yarışında geri kalan devletlere de yansıdı. ◼ Lakin yansıma yıllar sonra ortaya tarih sahnesinde görülmemiş derecede büyük bir harp çıkardı. Bu harbin sonuçları da daha büyük bir harbe sebep oldu. Dünyayı işgal eden dil: İngilizce ◼ İki dünya savaşı sonrası her manada perişan olan Avrupa devletleri, hakim millet olma durumlarını kaybettiler. Çünkü güç artık onlardan da batıya kaydı. ◼ İkinci dünya savaşının seyrini belirleyen ve yeni dünya düzeninde ortaya çıkan hami Amerika oldu. Uzun seneler boyunca her alanda kendi kıtasında gelişimini tamamlayan istenmeyen Avrupalılar olan yeni millet Amerika, özüne hükmetme gücünü elde etti. Biz'den Ben'e: Kişisel gelişim ◼ Bakıldığında Amerika'yı kuran irade, kendisini kısa sürede Avrupa'da hakim bir millet ve kültür olarak tanımlıyordu. Lakin bu bekleyiş iç savaş vesilesi ile sekteye uğradı. ◼ Amerika'nın her iki dünya savaşına da geç dahil olması buradan gelen bir intikam olarak görülebilir. Pek çok milletin bir araya gelerek inşa ettiği bu modern ulus, esasen ilhamını Osmanlı'dan aldı. Şehirlerinden kan sızan medeniyet: Vahşi Batı ◼ Pek çok inançtan ve milletten meydana gelen Amerika, dünyaya hükmetme ve hakim bir unsur olma yolunun insanlığın Osmanlı tecrübesinden geçtiğini fark etti. ◼ Farklılıkları kısa sürede bir kazanıma dönüştüren bu düşünce yapısının temsilcileri zaman ve sabır ile dünya hakimiyetini acılı yollarla elde ettiler. Kağıttan ırmağa: Medeniyetimiz ◼ Bilhassa 1945'ten sonra harap şehirlere ve bitik ekonomilere sahip olan Avrupalıları tekrar ihya etmelerine karşılık müesses nizamı 'Yeni Dünya Düzeni'ne tebdil eden ABD bu şekilde artık tartışmasız bir lider olarak kabul edildi. ◼ Bu düzenin devamı da bir düşmanın varlığına dayanıyordu. Savaş sonrası ortaya çıkan soğuk savaş, esasında Amerika'nın müttefiklerini bir arada tutabilme siyasetinin tezahürü idi. Katip Çelebi'nin başyapıtı: Mizanü'l Hak ◼ Bugünden bir yüzyıl öncesi değerlendirildiğinde ortaya insanoğlunun sonsuz arzu ve heveslerinin nelere mal olduğu net ve açık bir şekilde anlaşılıyor. ◼ Günümüzde Batı, herkesin madden mutlu manen bitik bir şekilde hayat sürdüğü bir coğrafyayı tarif ediyor. Batılılar her şeye rağmen mutluluğu meditasyon seanslarında arıyorlar. Çünkü unutulan şey çok açık: 'Kalpler ancak Allah'ı anmakla tatmin olur.' Said Halim Paşa ve klasik eseri: Buhranlarımız ◼ Bugün devletler, artık onların istediği gibi kolay yönetilebilir ufak kara parçaları lakin huzursuzluk tüm coğrafyalarda hüküm sürüyor. ◼ Kana ve gözyaşına batan insanlık bugün İslam'ın kendisine sunduğu, hasret kaldığı, ruhunu tedavi edecek güzellikleri arıyor. Osmanlı'dan Asya'ya uzanan bir gelenek: Songkok ◼ Bin yıl süren yirminci yüzyıl nihayetinde insanoğluna kan, gözyaşı ve vicdansızlık getirdi. Güzelliğe dair her türlü anımsamayı bitiren ve bir daha uyanmasın diye tedbirler aldıran bu çağ, karanlık bir dönem olarak tarihe geçti. ◼ İnsaniyetin tüm kendine has damarlarının kesildiği, ahlakın bertaraf edildiği, duyguların değersizleştiği ve maddenin her şeyin önüne geçtiği çağ olan yirminci yüzyıl, tüm bu vasıfları itibariyle Batılıların karanlık bahçesidir. Sultan II. Abdülhamid'in saklı mirası