Sanatkârların iletişimini kolaylaştıran arena "salon edebiyatı"
Sosyal bir varlık olan insan, diğer insanlarla sosyal bir çevrede bir araya gelerek hayatını idame ettirecek yöntemler arar, bu faaliyeti sırasında da çeşitli aşamalardan geçerek varlığını şekillendirir ve doğal olarak sahip olduğu ihtiyaç, zevk, istek, hayal, duygu ve düşüncelerini topluluğa açarak toplumda kendine ait bir yer edinir. İnsanın başka insanlarla bir araya gelerek sosyalleşmesi, onun tehlikelerden korunma, çoğalma, güvenlik gibi asli ihtiyaçlarından ortaya çıkmıştır. Bu birliktelikler doğal olarak kültür dediğimiz sosyal yapıyı oluşturur. Mekân olarak önemli bir yerde duran "salon edebiyatı" kavramı da bu ihtiyaçlardan ortaya çıkmış bir mahfili ifade eder.
SALON TOPLANTILARI SANATÇI İÇİN BULUNMAZ BİR FIRSATTI
Edebiyatçıların toplandıkları yerlerde, tarih içinde daha büyükten daha güzele şeklinde bir çizgisel ilerleme görülmez. Geçmişte, özellikle şair ve yazarların bir hamiye ihtiyaç duymaları sebebiyle, soylu ve zenginlerin temellük alanında bulunan mekânlarda yapılan edebiyat toplantıları, himayeye ihtiyaç duyanların davet edilmek için can attıkları mekânlar olmuştur.