Kime göre, ne, nedir?

Her tereddüt onu ihlal eden bir kararla izale ediliyor. Bir bakıma tereddütle karar arasında mekik dokunan bir süreçten geçiyoruz. Belki de tereddütler karar anlarının mola yerleridir. Zihin her zaman hâlihazırda mümkün olanın sınırlarını yoklar. Alman nörolog keşfettiği hastalığın bütün belirtilerinin Dostoyevski'de olduğunu fark eder ve adını bu şekilde koyar. Bu hastalığın belirtileri şunlardır: Yazma isteği, sanata düşkünlük, yaşamı herkesten faklı görüp yorumlama, olağanüstü zihin seviyesi. İnsan, iç dünyasını bakımlı tuttuğu oranda algılayabiliyor yaratılışındaki bilgeliği. Bu noktada belirebiliyor insanın sanatçı yanı, gizli yanı. Çok karmaşık bir yapı insanoğlu. Konumuz sürekli insan olunca, 'bir gizli yanımız' devinimleşiyor kendiliğinden. Aldatabilmek becerisi insanlar arasında bir zekâ inceliği ve belirtisi olsa da, aldatmak istemek, her zaman bir kötülük, düzen, korku ya da düşkünlükten doğar. PEYAMİ SAFA'YA GÖRE 'YAŞAMAK' NEDİR? Kelime veya deyimlerin yaygın olarak yanlış bir biçimde kullanılması sonucu, doğrusunun yerini alması halidir. 'Herkesin doğru bildiği yanlış' olarak özetlenebilir. En güç üç şey vardır: Bir sırrı saklamak, bir derdi unutmak, boş zamanı iyi değerlendirmek. Kitaplar inanılmak için değil, sorgulamalara konu olmak içindir. Bir kitabı değerlendirirken onun bize ne söylediğini değil ne manaya geldiğini sormalıyız. İki kişi arasındaki dostluk ilişkisinin bozuk olması anlamına gelir. Adaletin tarifi: insan haysiyetine saygıdır. Başkalarının haysiyetine, kendi haysiyetimize gösterdiğimiz saygıyı göstermek, kimde ve nerede tehlikeye düşerse düşsün onu müdafii etmektir. LAO TZU'YA GÖRE 'ZAYIFLIK' NEDİR? Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir. Lipogram, alfabedeki belirli bir harfin metinde kullanılmamasıyla yapılan bir kelime oyunudur. Genellikle bir sesli harfin kullanılmaması ile yapılır. Dünyadaki ilk örneği, Yunan şair Lasus tarafından, 'S' harfini kasıtlı bir şekilde ihmal ederek yazıldı. Hâlbuki bir mısra tek başına bütün bir cihan olması lâzım gelen şeydir. Şiir, yalnız şair için değildir. Şiir herkes içindir, herkes sevmeli, etrafında kavga etmeli... Şu beğenmediğimiz eski şiir var ya, hani yermek için o kadar ad taktığımız şiir... Birinin hayatının neresinde olduğumu çözemediğim zaman hiçbir yerinde olmamayı garantilerim çünkü belirsizlik, değersizliktir. Yaşama sebebi olarak çevirisi yapılan ikigai kelimesini Japonlar 'sabah uyandığınızda sizi yataktan çıkaran şey' olarak tanımlıyor. İSMET ÖZEL'E GÖRE 'KAYBOLMAK' NEDİR? Fırsat, daima içinde bulunduğumuz andır. Büyük cihad, nefse karşı, insanı bulunması gereken noktadan çekip alan bütün eğilimlere, gelgeç arzulara, putlar edinmeye sürükleyen, dolayısıyla da Allah'ın birliğini tanımaktan alıkoyan her şeye karşı yapılan bir mücadeledir. Bu iç putçuluğu alt etmek, dış putçulukları yenmekten çok daha zordur. Prozodi, sözün beste ile uyumunu anlatan kavramdır. Müziğin sözlere, mana ve ahenk bakımından başarılı bir şekilde kaynaşmasıdır. Kalp, soğuğu sevmezmiş. Soğuk, kalpte spazma sebep olurmuş. Siz siz olun soğuk insandan, soğuk sözlerden, soğuk şakalardan velhasıl her türlü soğuktan uzak durun. Herkes kendi kaybettiğini kendi arasın. Bu arayışta diğerleri sadece arayanın neyi kaybettiğini hatırlatabilirler. Bunu nimet bilmeli. Senin noksanını tasvir edenler, senden bir şey gasbetmiş olmaz. Neyi kaybettiysen onu sen kendin ara. CAHİT ZARİFOĞLU'NA GÖRE 'MUTLULUK' NEDİR?

Kime göre, ne, nedir?

Rasim Özdenören’e göre ‘tereddüt’ nedir?