Edebiyatçıların parmak izleri
İmza, bir metnin en az içeriği kadar önemlidir. İmza yaratıcısı olan yazarlar, bazen ek gelir için bazen de özgürce yazmak için "mahlas" kullandı. Türk edebiyatının ünlü yazarları da bu yola sık sık başvurdu. Biz de edebiyatımıza yön veren yazarların, bir zamanlar kullandığı takma isimleri sizler derledik.
Bu takma isimlere edebiyatımızda müstear isim, mahlas, takma ad, iğreti ad, denir. Bunun kişisel siyasal ve sosyal pek çok sebebi vardır.
Mahlas kullanma ilk olarak aynı ismi taşıyan şairlerin şiirlerinin karışmaması için yaptıkları bir yöntemdir. En çok kullanılan isimleri taşıyan şairler, adaşlarıyla karıştırılmamak için bu yolu denemiştir. İkinci olarak şairler, Allah veya karşısında kul durumunda bulundukları için eserlerinde gerçek isimlerini kullanmanın saygısızlık olacağı düşüncesini taşıdıklarından mahlas kullandılar.
1.SEZAİ KARAKOÇ
"Seni yoksayacaklar, sen daha çok var olacaksın."
Dergi Türkiye'nin modernleşme süreci üzerinde durarak toplumsal ve bireysel krizlerin çözümü için İslami kaynaklara yeniden dönüşü savunmuştur. Çünkü Karakoç'a göre, İslam medeniyetine ait kavramların Türkiye'de bağlamını yitirmesi ve gündelik hayattan kaldırılması sorunlara yol açmaktadır. Diriliş'teki fikrî coğrafya öncelikle Sezai Karakoç'un kendi imzası ve takma adlarla yazdığı yazılarla şekillenmiştir. Aynı doğrultudaki görüşler, edebiyatın şiir, hikâye ve deneme türündeki örnekleriyle Diriliş çevresinde yeni bir anlayış doğurmuş, genç şair ve yazarların yayımlanan çalışmaları, aynı inanç ve anlayış doğrultusundaki filizlenmenin örnekleri oldu. Kullandığı mahlaslar Mehmet Leventoğlu, Yasin Işık, Mehmet Yasin, Mehmet Yasinoğlu, Yeni İstiklal, Sait Yeni, Mehmet C. Güneş'dir.