Edebiyatçılarımızla özdeşleşmiş şehirler

Ya havasından ya suyundan… Televizyon karşısında gezi programlarında yapılan keşiflerden bize uygun yerlerde olmayı hayal etmeyi, keşke gitsem de buralardan uzaklaşsam arzusunu ya da seyahat ederken seneye de buraya gelelim deyip tatilleri bir yerde değerlendirmeyi birçoğumuz yaptık, yapıyoruz. Bir de gitmek istediğimiz, gidip de kalmak istediğimiz yerleri şiirinden, romanından damla damla süzen edebiyatçılarımız var. Şehirleriyle özdeşleşmiş edebiyatçıları sizin için derledik.

İnsan yaşadığı yere benzer.
(Edip Cansever)

Yayınlanma Tarihi: 10.09.2018 13:20 Güncelleme Tarihi: 10.09.2018 13:37

Necip Fazıl Kısakürek – İstanbul

O, İstanbul'da doğmuş, uzun süre burada yaşamış, burada ölmüş, hatta İstanbul'u en iyi anlatan şairlerden biri olmuş. İstanbul'a eski sokaklarından, caddelerinden, fakir semtlerinden, zengin konaklardan, köşklerinden bakar. İstanbul'u bazen bir mahkeme salonundan, sabahı bekleyen bir hastanın odasından, eski bir otelin veya pansiyonun tavan arasından görmeye çalışır. Yalnız fiziki güzellikleriyle değil, insani ve ruhani özellikleriyle birlikte mekanın ortak olduğunu ilmik ilmik işler. "

CANIM İSTANBUL

''Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.