Zekeriya Erdim

İktisat mezunu İslâm âlimi

Birkaç gün önce, haberleri dinlerken; Sağlık Bakanı'nın bir açıklaması dikkatimi çekti ve biraz da sevindirdi. "Bundan böyle, alternatif tıp alanındaki çalışmaların da dikkate alınacağı; asırların tecrübesiyle oluşan bilgi ve birikimlerin, sağlık sektörünün istifadesine sunulacağı" belirtildi.

Hemen arkasından; bir şerh düşme ihtiyacı duydu. Muhtemelen, modern tıp eğitimi alanların tepkilerine muhatap olmamak için; "Tabi ki son sözü bilim söyleyecek" cümlesini kurup, ondan sonra noktayı koydu.

Bu bizde; başka bir çağrışım yaptı. Her seviyedeki eğitim kurumlarının bağlı bulunduğu yetkili makamlar tarafından bir açıklama yapılarak; "Bundan böyle, eğitim hizmetlerinde, mekteplilerle birlikte alaylılardan da istifade edilebileceği"nin belirtilmesi gerektiğini hatırlattı.

Bu bağlamda; alanında alaylı olarak yetişenleri bir kez daha hayırla yad ettik. Yakın şahidi olduğumuz örnek şahsiyetlerden birinin anlamlı öyküsünü; sizlerle paylaşmak istedik.

KOYUN KAVAL ÇALAR MI?

Yetmişli yılların ortalarında; hem üniversite okuyor, hem gazetecilik yapıyorduk. Değişik branşlardan sekiz-on genç; aynı öğrenci evinde kalıyorduk.

Bizden iki, üç yaş küçük bir kardeşimiz vardı. İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde okur; birkaç gazete ve dergiye, siyasi ve ideolojik içerikli karikatürler çizer, resimler yapardı.

Her birimiz gibi, O da "normal yurdum insanı" çizgisinde duruyordu. Ortalama Anadolu gencinin "milliyetçi-mukaddesatçı" kimliğine uygun olarak; dinimiz ve devletimiz, vatanımız ve milletimiz için bir şeyler yapmanın aşkını, şevkini, heyecanını duyuyordu.

Okuyup araştırdığımız, konuşup tartıştığımız konuların başında; İslam Dini'ne dair gündemler vardı. Bizim için, doğru ve doyurucu bilgiye ulaşmanın en kestirme yolu; başta Kur'an ve Sünnet külliyatı olmak üzere ya Türkçe metinler, ya Arapça kaynaklardı.

Çoğumuz, hatta hemen hepimiz; Türkçe meal, tefsir, hadis kitabı ve konu bazında yazılmış diğer kitapları ve makaleleri okurduk. Buna bir de "ağabey"lerimizin ve "hoca"larımızın yorumlarını ekleyip; yeterince mutmain olurduk.

O, ömründe hiç din eğitimi görmemiş, Arapça'nın a'sı ile muhatap olmamış kardeşimiz; bunlarla yetinmedi. Beklenmedik bir kararla ve kararlılıkla; "Ben, Allahın Kitabı'nı da Resulullah'ın Sünneti'ni de ana kaynaklarından okuyup, aracısız anlayacak kadar Arapça ve İslami İlimler öğreneceğim" dedi.

Doğrusunu söylemek gerekirse, biz O'nu ciddiye almamıştık. Dudak büküp gülümsemiş; gelip geçici bir hevese kapıldığını sanmıştık.

Çok geçmeden; şaşırtıcı bir mesafe katederek, bizi utandırdı. Azmin ve gayretin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını gösterdi; adeta koyuna kaval çaldırdı.

ŞİMDİ O İSLAM ALİMİ

Şu bizim "iktisatçı" ve dahi "karikatürist" Ercan kardeş; hiçbir örgün eğitim hizmeti almadan, tamamen özel metot ve usullerle, "Abdurrahman Hoca" oldu. Yurt içinde ve yurt dışında, muhtelif dersler alarak ve vererek; meşhur Arapça gramer kitabı Molla Cami'yi Türkçe'ye tercüme edecek, fıkıh alanında yazılmış önemli eserlere şerhler düşecek hale geldi.

Ehlinin anlayacağı, kadrini-kıymetini bilip takdir edeceği kitapları var. Hazırladığı basılı, sesli, görüntülü pratik Arapça materyallerinden; yüzlerce, binlerce örgün ya da yaygın eğitim talebesi istifade ediyorlar.

Şimdilerde, Kur'an Kursu diye anılan müesseselerde ve vakıf, dernek, cami gibi yerlerde; Arapça, Kur'an, Tefsir, Fıkıh dersleri veriyor. Büyük bir ihtimalle; kendisinin geçtiği yollardan geçmeye çalışan yeni ilim-irfan yolcularını yetiştiriyor.

Ancak, bu alanda YÖK mevzuatına uygun lisans, yüksek lisans ve doktora belgesi olmadığı için; kurulu düzen tarafından, "hoca" olarak görülmüyor. Örgün eğitim kurumlarında; kadro alıp görev yapma fırsatı verilmiyor.

Adil ve makul bir terazide tartılma imkanı olsa; çoğu ilahiyatçıya beş basar. Kafasında ilim, kalbinde irfan olmayanların; çantalarında nice diplomalar, sertifikalar olsa ne yazar?

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.