Zekeriya Erdim

Mesleklerin anası, istiklalin ve istikbalin aynası

Biz hepimiz, "dün"ü günahıyla-sevabıyla arkamızda bıraktık; şimdilerde, yakından idrak ettiğimiz "bugün"ün, varoluş mücadelesi içindeyiz. Ülke ve toplum olarak, gücümüzü ve imkanımızı sonuna kadar kullanıp; "yarın"lara, daha iyi bir istiklal ve istikbal bırakmanın peşindeyiz.

Düşüp düşüp kalkarak, dağılıp dağılıp toparlanarak; tekrar tekrar bu niyet ve gayret içine giriyoruz. Her önümüze baktığımızda; ufkumuzun odak noktasında, yeni nesilleri yetiştiren mekanizmayı görüyoruz.

Şüphesiz, toplumun imkanlarına ve ihtiyaçlarına göre şekillenen tüm iş kollarında; "meslek erbabı" kişilere ve o kişileri yetiştirecek kurumlara ihtiyaç var. Fakat, eskiden beri, hemen her mesleğin erbabını; bugün adına "öğretmen" dediğimiz muallimler, müderrisler yetiştiriyorlar.

Onun için, öğretmenlik; "mesleklerin anası" ve hatta atasıdır. Ülkelerin ve toplumların; ancak ve ancak öğretmenleri kadar huzurlu, güvenli ve başarılı olma şansı vardır.

O halde; bilumum değişimlerin ve dönüşümlerin, bu noktadan başlatılması gerekir. Bugünün öğretmenleri, yarının aynaları gibidir.

ESKİ DÜZEN

Osmanlı döneminde, öğretmenler; Maarif Vekaleti'ne bağlı olarak, Darul Muallimin'lerde yetiştiriliyordu. İlkokul, orta okul, lise kademelerine göre; Darul Muallimin-i Sıbyan, Darul Muallimin-i Rüşdi, Darul Muallimin-i A'li şeklinde tasnif ediliyordu.

Cumhuriyet döneminde ise, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak; Köy Enstitüleri, İlköğretmen Okulları, Eğitim Enstitüleri, Yüksek Öğretmen Okulları kuruldu. Her birisinde; toplumsal maksatlara ve maslahatlara uygunluk, birinci öncelik oldu.

Ayrıca, öğrenciler; adaylar arasından, sınavla seçilerek alınırdı. Okulların bünyesinde; sınıflarla ve labaratuvarlarla birlikte işlikler, atölyeler, uygulama alanları vardı.

Mesleki formasyon, alan bilgisi ve becerisi, eğitim-öğretim-yönetim metot ve teknikleri, görev mahallinde işe yarayacak ve ihtiyaç duyulacak hayat pratikleri; dengeli ve uyumlu bir şekilde, birlikte veriliyordu.

Ana kurgu olarak; ilkokul öğretmenleri İlköğretmen Okulların'nda, ortaokul öğretmenleri Eğitim Enstitüleri'nde, lise öğretmenleri Yüksek Öğretmen Okulları'nda yetiştiriliyordu.

YENİ SİSTEM

1982 Yılından itibaren, biraz da ihtilal hükümetlerinin icbar edici yaklaşımı sonucu; yetki ve sorumluluk, dönemin özerk kurumlarından biri olan YÖK'e devredildi. Öğretmen yetiştirme işi; bünyesinde Eğitim Fakültesi bunulan üniversitelerin görev tanımı içine girdi.

Öğretmenlik mesleği özlük hakları ve istihdam şartları bakımından çok cazip olmadığı, devlet ve toplum nezdinde eski itibarı kalmadığı için; üniversite sınavlarında, yeteri kadar tercih edilmiyor. Eğitim Fakülteleri'nin ilgili bölümlerine; çoğunlukla bilerek, isteyerek gidilmiyor.

Öğretim üyelerinin, "akademik formasyon"ları kuvvetli olsa bile; "pedagojik formasyon"ları, genellikle olması gerekenin altında kalıyor. Dört yıla yayılan müfredat programları ve uygulamaları; sahanın ve sektörün gerçeklerinden, geçerliliklerinden habersiz hale geliyor.

Uygulamalı eğitim safha ve süreçleri çok kısa tutulan, formalite icabı "mış gibi" yapılan öğretmen adayları; okul ortamını yeteri kadar tanımadan, bilmeden mezun oluyorlar. Göreve başladıktan sonra, müsveddesi olmayan insan unsuru üzerinde karalama yapıp; çala çala bir havayı buluyorlar.

Zaman zaman, başta Fen-Edebiyat Fakülteleri olmak üzere; öğretmen yetiştirmeyen bölümlerin mezunları da istihdam ediliyor. İhtiyaç halinde, "hiç yoktan iyidir" anlayışıyla; tadımlık "pedagojik formasyon kursları"ndan gençlere, öğretmen olma hakkı tanıma yoluna gidiliyor.

Bütün bu ve benzeri sorunların sonucu olarak; kişisel gayretlerin oluşturduğu ve geliştirdiği istisnalar dışında, "iyi öğretmen" yetiştirmek mümkün olamıyor. Bilimsel ve teknolojik gelişmelere, idari ve ekonomik iyileşmelere rağmen; öğretmenlik, bir türlü "mesleklerin anası" haline gelemiyor.

YAPILMASI GEREKEN

Kültür ve medeniyet mücadelesinde daha iyi sonuçlar elde etmek, büyüme ve gelişme yolunda ideallerimize ulaşacak kadar ileri gitmek istiyorsak; bu konuda, radikal adımlar atmalı, derde deva çözümler üretmeliyiz. Kamu, özel sektör, sivil toplum işbirliği içinde; kelimenin tam anlamıyla, bir seferberlik ilan etmeliyiz.

Her şeyden önce, ciddi bir ar-ge çalışmasıyla; iyi öğretmenin tarifi, tanımı yeniden yapılmalı. Bu seçkin mesleğin ve sıra dışı misyonun hem standartları belirlenmeli; hem de amacı, anlamı, açılımı topluma iyi anlatılmalı.

Özlük hakları ve istihdam şartları; insana verdiğimiz değer nispetinde iyileştirilmeli. Oluşturulacak imajla, geliştirilecek itibarla; Eğitim Fakülteleri'ni tercih etme oranı, kat kat yükseltilmeli.

Bu mesleğe yakın, yatkın olan adaylar; ortaokul sonrasında seçilip, Öğretmen Meslek Liseleri'nde okutulmalı. Her bir Eğitim Fakültesi'nin bünyesinde; bütün branşlara hitab edecek şekilde, birer Uygulama Okulu olmalı.

Mezuniyetten mesleğe giden yol; Yeterlilik Sınavı köprüsünden geçmeli. Hizmet içi eğitim ve denetim uygulamalarıyla; öğretmenler, her an yeniden yetişmeli.

Yetiştiren YÖK, çalıştıran Bakanlık; belli periyotlarla, öğretmenlerin diplomalarını yenileyip yenilemediklerine bakmalı. Herhangi bir sebeple yolda kalanlar, yetersiz olanlar; başka alanlarda değerlendirilseler bile, eğitim sisteminin dışına çıkmalı.

İşte o zaman; geleceğe ümitle ve güvenle bakabiliriz. Devletler ve milletler topluluğunun; birinci ligine çıkabiliriz.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.