Osman Hamdi Bey’in ilkleri 🎨

Sanat ve resim alanında da ilk olma özelliğini taşır. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi'nin kurucusudur. İlk Türk ressamlarından birisidir. Onu diğer ressamlardan daha çok ön planda tutan, figürlü kompozisyon kullanan ilk ressam olarak tarihe geçmiş olmasıydı. Osman Hamdi Bey resim, arkeoloji, müzecilik, sanat eğitimi gibi kültür-sanat yaşamının farklı alanlarına çeşitli katkılar yaptı. İsmi ile birlikte anılan pek çok alanda 'ilk olma'nın adımını attı. Osman Hamdi, Türkiye sınırları içindeki 'İlk Türk Müzesi'nin kurucusu oldu. İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni kurdu, 29 yıl müdürlüğünü yaptı. İlk Türk ressamlarındandır. Türk resminde figürlü kompozisyon kullanan ilk ressam olarak tarihe geçmiştir. Resimlerinde dekor olarak tarihi yapıları, aksesuar olarak tarihi eşyaları kullandı. 'Kaplumbağa Terbiyecisi' (1906), 'Silah Taciri'(1908), ''Arzuhalci'' (1910) en bilinen eserlerindendir. Osman Hamdi Bey'in bir önemli girişimi de ilk Türk bilimsel arkeolojik kazılarını gerçekleştirmiş olmasıdır. Sayda'da yaptığı kazılarda dünya arkeoloji mirası açısından oldukça önemli bir yere sahip olan İskender Lahidi'ni buldu. Osman Hamdi Bey'in Türkiye'nin ilk güzel sanatlar okulu olma özelliği taşıyan Sanayi-i Nefise Mektebi'ne müdür olarak atanması resmi olarak okulun faaliyete geçmesini sağladı. Günümüzde varlığını Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak sürdüren Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nin kurucusudur. Sanay-i Nefise Mektebi'nin binasını Osman Hamdi Bey, Mimar Valloury ile birlikte tasarlamış. Osman Hamdi Bey, akademik kadroyu da oluşturduktan sonra, okulu 1883 yılında öğrenime açmış. Bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ismini alan üniversite, varlığını sürdürmeye devam ediyor. 1875 yılında bu göreve gelen Osman Hamdi Bey, belediye başkanlığı görevini bir yıl kadar icra etti. Müze-i Hümayun müdürü olarak ilk işi eski eserlerin yurt dışına götürülmesini yasaklayan bir tüzük hazırlamaktı. Yürürlükte bulunan 1874 tarihli Asar-ı Atika Nizamnamesi'ni 1883 yılında yeniden düzenledi ve yürürlüğe soktu. Bu yeni düzenleme ile Batılı ülkelere Osmanlı topraklarından eski eser kaçırılmasını önledi. Günümüzde yapımı gerçekleşmiş olan Kabataş-Taksim füniküler projesi, bir asır kadar önce Osman Hamdi Bey tarafından da ortaya atılmış bir projedir. Osman Hamdi Bey, 1842 yılında İstanbul'da doğdu. İlkokul eğitimini Beşiktaş'ta bir okulda alan Osman Hamdi, 1856'da Mekteb-i Maarif-i Adliye'ye devam etti. 1857 yılında 15 yaşında iken hukuk eğitimi alması için babası tarafından Paris'e gönderildi ve burada 12 yıl kaldı. Paris'te iken aralarında ünlü ressam Jean-Leon Gerome'un da bulunduğu atölyelerde çalışma fırsatı buldu. 1869 yılında İstanbul'a döndüğünde Bağdat İli Yabancı İşler Müdürlüğü'ne getirildi. Ardından 1871'de Saray Protokol Müdür Yardımcılığı'na atandı. 11 Eylül 1881 tarihinde Müze-i Hümayunda müdürlük görevine atandı. Müzeciliğinin yanında ressam olarak da eserler verdi. 24 Şubat 1910'da İstanbul, Kuruçeşme'de vefat eden Osman Hamdi'nin mezarı Çinili Köşk'te bulunmaktadır.