İletişim Okuyorsun Ama Medyada Yer Alabilecek Misin?
İletişim fakültelerinde okuyan birçok öğrenci, mezun olduğunda medya sektörüne nasıl adım atacağını bilmiyor. Bu, ne yazık ki yıllardır değişmeyen bir gerçek. İstisnalar mutlaka vardır ama genel kanaat şu yönde: Üniversiteler, öğrencilere sektörde nasıl yer edinebileceklerini öğretemiyor. Çünkü bu alanda ders veren akademisyenlerin çoğu, doğrudan sektörden gelmiyor. Medya, sadece bilmekle değil, bizzat yapmakla öğrenilen bir alan. Peki, iletişim okuyan ve medyada kendine yer bulmak isteyen biri neler yapmalı?
Bir ayağın okuldaysa, diğer ayağın mutlaka sektörde olsun
📝 İletişim fakültelerinde okuyan binlerce öğrenci var. Her yıl yeni mezunlar veriliyor. Peki ama kaç tanesi gerçekten medya sektörüne adım atabiliyor? Ne yazık ki bu soru, yıllardır cevaplanamayan bir boşluk gibi duruyor. Evet, istisnalar var. Ancak genel kanaat şu: İletişim fakülteleri, öğrencilere medya dünyasında nasıl var olunacağına dair yeterli donanımı veremiyor.
📝 Bunun başlıca nedenlerinden biri, fakültelerde ders veren akademisyenlerin büyük bölümünün sektörden gelmemesi. Bir yayın masasında çalışmamış, rejide nasıl aksiyon alınır deneyimlememiş, sahada haber takibi yapmamış, içerik üretim sürecinde bulunmamış bir hocanın, bu dünyanın pratiğini aktarması biraz zor olabiliyor. Bu, elbette akademisyenlerin emeğini küçümsemek değil. Teorik altyapı önemli ve çok kıymetli. Ama şu gerçeği bilerek yola çıkmak gerekiyor: Medya, sadece bilerek değil, bizzat deneyim kazanılarak öğrenilen bir alandır.
📝 Eğer iletişim okuyorsan ve medya sektöründe iz bırakmak istiyorsan, kendine şu soruyu mutlaka sormalısın: Ben bu alanda ne yapmak istiyorum? Bu sorunun cevabı senin pusulan olacak. Pusulanı doğru tuttuğunda, yönünü her zaman bulabilirsin. Pusulayı doğru yönlendirebilmek için yıllar içinde biriktirdiğim tecrübelere dayanan, samimi ve içten birkaç tavsiyeyi kaleme aldım. Bunlar, iletişim okuyup da medya sektöründe çalışmak isteyen herkesin kulağına küpe olmalı...
🔖İlk olarak şunu unutma, üniversiteye adım attığın andan itibaren pratiğe yönelmen gerekiyor. Okulun gazetesinde, radyosunda, televizyon kanalında ya da dijital içerik biriminde aktif ol. Üniversite sadece bir başlangıçtır. Asıl öğrenme, uygulamanın içinde olur. Oralar senin ilk sahaların. Gidip "Ben buradayım, iş yapmak istiyorum" de. Başta belki küçük işler verirler. Kabul et. Çünkü büyük işler küçük işlerin içinden çıkar. Bunu için de sakın iki veya üçüncü sınıfı bekleme. Okula başladığın ilk günden bunu kovala. Özeti şu: görev bekleme, görev iste.