Osmanlı’nın cömert hanımlarının iyilik serüvenleri
8 bin 500 yıllık tarihe sahip olan İstanbul'un hanımefendileri, hayırseverlik anlayışıyla güçleri ve zenginlikleri ölçüsünde insanların yardım çağrısına koşmuşlar, böylece şehrin zenginleşmesine olduğu kadar medeniyetin birikimine de katkıda bulunmuşlardır. Sizler için Osmanlı'nın üç cömert hanımının iyilik serüvenini derledik.
DAYE HATUN
Daye Hatun, Fatih'in sütannesi Ümmü Gülsüm Hatun'dur. 1600 tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri'ndeki vakfiyesinde Daye Hatun'un asıl isminin Hundi Hatn olduğu ve Ahmed Bey'in kızı olduğu belirtilmiştir.
Padişahların çocuklarına süt emzirmek için tutulan veya satın alınan cariyelere daye, taye veya sütnine denmiştir. Osmanlıların ilk zamanlarından beri dayenin var olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Dayeler, sultanlara süt emzirecekleri için iyi kimselerin eşleri ve iyi ailelere mensup kadınlar olması gerekmiştir. Sultanın dayesiyle ilişkisi bir evlat ilişkisi olarak görülmüştür. Sultanın annesi daha önce öldüğünde dayesinin, törensel bir yol gösterici analık rolü üstlendiği de olmuştur.