Osmanlı'da çocuk olmak
Çocuk, her devirde ailenin en mühim ve en üzerine düşülen ferdidir. Zira ebeveynler çoğunlukla bütün hayatlarını çocukları için harcarlar, söz gelimi, yemez yedirir, giymez giydirirler... Bu yaklaşım, aynı zamanda geleceğin teminatı olarak görülen çocuğa ne derece kıymet verildiğinin de bir göstergesidir. Malum olduğu üzere 23 Nisan çocuklara armağan edilen özel bir gündür. Peki, bu özel gün dolayısıyla tarihimizde çocuğa verilen öneme dair bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Osmanlı döneminde doğumundan itibaren bir Osmanlı çocuğunun nasıl yetiştirildiğini biliyor musunuz? İşte bir Osmanlı çocuğunun hayatından izler...
İslam'da masumiyetin ve günahsızlığın sembolü olan çocuk
Çocuk, bir ülkenin, toplumun, medeniyetin teminatı olarak görülür. İslam'da ise masumiyetin ve günahsızlığın sembolüdür. Osmanlı'da çocuklara çok kıymet verilirdi öyle ki korunur ve kollanır, ömürleri bereketli ve mübarek olsun diye nice dualar okunur, hatimler indirilir, kurbanlar kesilir ve sadakalar dağıtılırdı. Zira başta veba olmak üzere devrin meşhur hastalıkları sebebiyle küçük yaşta çocuk ölümlerinin sayısının fazla olduğu yıllarda hüküm sürmüştü Osmanlı. Kışlar uzun ve çetin geçerdi, ulaşım ve iletişim imkânları kısıtlıydı. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen ebeveynler, çocuklarını dinine bağlı ve ahlaklı bireyler olabilmesi için en mükemmel şekilde yetiştirmeye özen gösterirdi.