Vasiyet ve miras hakkında sıkça sorulan 20 dini soru
Her Müslüman, ölmeden önce vasiyetini yazmalıdır. Vasiyeti, ölüm hastalığında yazmak vacip; sıhhatte iken yazıp, yanında taşımak müstehaptır. Yüce Allah, "Her kim de vasiyet edenin, bir hata işlemesinden veya bir günaha girmesinden endişe eder de tarafların arasını düzeltirse, ona bir vebal yoktur." diye buyurmuştur. Peki, çocukları olan bir kişi, malını torunlarına vasiyet edebilir mi? Varislerden biri diğeri lehine mirastan feragat edebilir mi? Ölen kimsenin çocukları ve karısı varsa kardeşine miras düşer mi? Ölen kimsenin anne-babasının mirastaki payı nedir? Diyanet'e miras ve vasiyet hakkında sıkça sorulan 20 dini soruyu derledik.
Eşinin kabrine defnedilmeyi vasiyet eden kişinin bu vasiyetini yerine getirmek gerekir mi?
Normal şartlarda bir kabre, yalnız bir cenaze defnedilir. Önce defnedilmiş olan cenaze, tamamen çürüyüp toprak hâline gelmedikçe, bir zaruret olmaksızın kabrin açılması ve bu kabre ikinci bir cenazenin defni caiz değildir. Cenaze çürüyüp toprak hâline geldikten sonra ise, aynı kabre başka bir cenaze defnedilebilir.
Bu cenazelerin karı-koca veya akraba olup olmaması şart değildir. Daha önce konulan cesedin çürüdüğü zannıyla açılan kabirde eğer çürümemiş bazı kemikler vb. şeyler bulunuyorsa bu takdirde bunlar bir kenara çekilip araya topraktan bir set yapmak suretiyle ikinci cenaze defnedilebilir.
(Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 320)
Ayrıca herhangi bir yere gömülmesini vasiyet eden bir kimsenin vasiyetine uyulması gerekmez. Fakat uyulmasında da bir sakınca yoktur.
(İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 122; X, 348)