Müslümanların temizlik konusundaki metot ve fikirleri

İslam dininde temizlik ve abdest alma çok önemli olup, namaz öncesi vücudun belirli yerleri yıkanırdı. Kur'an'a göre bir Müslüman, namazdan önce mutlaka yüzünü, ellerini, ensesini, başının üçte birini ve ayaklarını yıkamalıdır. 13. yüzyılda yapılan robotik abdest makinesi, tepsi üzerindeki bir tavus kuşu görünümündeydi ve abdest almaya yetecek miktardaki suyu sekiz aşamada akıtırdı. Bir diğer makine ise kurulanmanız için size havlu uzatırdı. Sabun yapmak için yağ, alkali (tuza benzer madde) ile tatlı veya baharat kokulu maddeler kaynatılarak, bir kalıbın içinde sertleşmeye bırakılırdı. İslam âleminde sabunlar, kül sulu (sodyum hidroksit), parfümlü ve de renkli olarak, hem sıvı hem de katı halde kimyagerler tarafından yapılırdı. Orta Çağ Müslümanları, dış görünümlerini korumak için çok büyük çaba sarf etmişlerdir. Müslüman İspanyasında hekim ve cerrah olan Ez-Zehravi saç ve cilt bakımı, diş beyazlatma ile diş etin güçlendirme konularını ele alarak, yazılar yazmıştır. O, kozmetiği tıbbın bir dalı olarak kabul edip, ona güzellik tıbbı demiştir. Ez-Zehravi ayrıca burun spreyi, gargara ve el kremleri gibi ürünler hakkında da yazılar yazmıştır. Karbon, meyve ve kurutulmuş çiçekler gibi maddeler içeren nefes sprey tarifleri, antik çağlara kadar uzanmaktadır. Ez- Zehravi'nin kalıp halindeki parfüm çubukları, ruj ve rollon deodorantların ilk örnekleri olabilir. Ayrıca Ez- Zehravi, güneş koruyucularının faydalarını da tartışmıştır. Ez- Zehravi, tüy giderici çubuklar, sarı saçı siyaha dönüştüren boyalar ve kıvırcık saçları düzleştiren losyonlar üzerinde de çalışmıştır. Iraklı akademisyen Al- Kindi, parfüm üzerine bir kitap yazmıştır. Bu kitap kokulu yağlar, kremler ve aromalı sıvılarla ilgili tarifler ile doludur. Al- Kindi'nin kitabında parfüm yapımına ilişkin 107 yöntem ve tarifin yanı sıra, yapım ekipmanları ile ilgili bilgiler de vardı. İlk zamanlar sadece varlıklı insanlar parfüm kullanırken, aha sonra toplumdaki herkes için kullanılabilir hale gelmiştir. Damıtma işleminde kullanılan cam kaplar, hala günümüzde Arapça adıyla bilinen imbik adını taşımaktadır. Kimyacılar bitki ve çiçekleri damıtarak parfüm yaparlardı. Günümüzde yasemin ve turunçgiller gibi çiçekler hala kullanılmaktadır. Ayrıca Müslümanlar parfüm yapımında ot ve baharatlar da kullanmışlardır. Parfüm ile ilgili bilgiler, İslam uygarlığından mükemmel bir iklim ve toprağa sahip olan Fransa'nın güneyine gelmiştir. Güney Fransa'nın parfüm endüstrisi700 yıl sonra bile gelişmeye devam etmiştir. Sadece Fransa'da her gün 170 bin şişe parfüm sıkılmaktadır. 2006 yılında özel bir parfümün 14 gramı zengin bir müşteriye 234,450 dolara satılmıştır. Efsaneye göre Hz. Muhammed her namazdan önce dişlerini bir misvak dalı ile temizlenmiştir. Günümüzde misvak kullanımı hala oldukça popülerdir. Bin yıldan fazla bir süre önce, Müslüman müzisyen ve moda ikonu ziryab 'karakuş' Endülüs'e diş macununu tanıtmıştır. Ziryab'ın hem çok fonksiyonel, hem de tadı hoş olan diş macununun içindeki maddeler tam olarak bilinmemektedir. Günümüzde, sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl bir milyar tüpten fazla diş macunu satılmaktadır. Ziryab, ayrıca kıyafetleri temizlemek için tuz kullanımını da öğretmiştir. Müslümanların hijyen alanındaki metot ve fikirleri, tacirler, gezginler ve haçlılar tarafından Avrupa'ya yayılmıştır. Müslümanların temizlik geleneği doğrultusunda yapılan hamamlar, her Müslüman kasabasında kurumsallaşmıştır. Hamamlar, arkadaşları, komşuları, akrabaları ve işçileri bir araya getirerek, rahatlatmalarına ve sohbet etmelerine imkân sağlardı. Hamamlar erkekler ve kadınlar tarafından farklı zamanlarda kullanılırdı. Kadınlar gün boyu, erkekler ise akşam saatlerinde kullanım hakkına sahiptiler. Günümüzde hala İslam âleminin birçok yerinde gelin olacakların düğünden önce hamamda yıkanması bir gelenektir. Hamamın, dünya çapında örnekleri bulunan modern sağlık ve fitness salonlarının kökeni oluşturduğuna inanılıyor. Hamamların katı kuralları vardı. Erkeklerin bellerinden aşağısını peştemalla örtmeleri, kadınların ise erkekler varken girmeleri yasaktı. Turistlerin Türk hamamlarını övmeleri üzerine, 17'nci yüzyılda hamamlar Avrupa'ya yayılmaya başlamıştır. Bagnio adı verilen Avrupa'daki ilk Türk hamamı 1679 yılında İngiltere Londra'da diğerleri ise İskoçya'da açılmıştır. Hamamlar, Kubbeli binalar, at nalı şeklindeki kemerleri ve geometrik kafesli pencereleri ile İslam mimarisi tarzındaydı. R.M.S Titanik gemisinin içinde kubbeli bir Türk hamamı vardı. Hala Fas ve Türkiye'de Orta Çağ İslam dönemine ait bazı hamamlar kullanılmaktadır. 1700'lü yılların sonunda, Hintli Sake Dean Muhammed, İngiltere'de bir hamam açmış ve şampuanlama cerrahı olarak tanınmıştı. Muhammed'in Hint usulü buhar hamamında müşteriler, masörlerin ellerini sokabilecekleri yarıkları bulunan çadırlara girerek masaj yaptırırlardı. Yaygın olarak 6 bin yıldır saç boyama ve kadınların ellerindeki zarif desenleri oluşturmak için, kırmızı-kahverengimsi bitkisel bir macun olan kına kullanılır. Hz. Muhammed'in geleneğine uyan erkekler de kınayı sakallarını boyamak için kullanırlar. Antibakteriyel ve antifungal (mantar önleyici) olan kına, aynı zamanda ciltteki döküntülerin tedavisinde de kullanılmaktadır. Ayrıca kına doğal bir saç kremidir. 2011 yılında Hindistan'da bir kadın, 24 saatte tam 170 kadının ellerini kına ile boyayarak bir dünya rekoru kırmıştır.