Türkiye'de en çok okunan 10 şiir

2005 yılında, Kültür ve Eğlence kategorisinde ünlü Grimme Çevrimiçi Ödülü'ne, 2008'de Almanya- Fikirler Ülkesi girişimi tarafından verilen 'Fikirler Ülkesinde Dönüm Noktası' statüsüne değer görüldü. Sitede 84 dilde 1.375 şairin 12.312 şiiri, 18.502 çevirisi ve yine bu şairlerin kendi seslerinden şiir kayıtları yer alıyor. Her yılın Haziran ayında yapılan Berlin Şiir Festivali kapsamında, Lyrikline editörleri bir araya gelerek edebiyat sahasındaki yıllık istatistikleri çıkarıyor. 179 ülkeden okuru olan sitenin Haziran 2018 – Mayıs 2019 tarihleri arasını kapsayan son istatistiğine göre en çok şiir okunan ülkeler; 1. Almanya 2. ABD 3. Türkiye 4. Büyük Britanya 5. Sırbistan 6. Avusturya 7. İspanya 8. İsviçre 9. Rusya 10. Fransa 1. Anlatamıyorum (Orhan Veli) 'Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.' Orhan Veli Kanık 'Ağları silkeledikce Deniz gelecek eline pul pul; Ruhları sustuğu vakit martıların, Kayalıklardaki mezarlarında, Birden Bir kıyamettir kopacak ufuklarda. Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin; Bayramlar seyranlar mı dersin, Şenlikler cümbüşler mi?' Orhan Veli Kanık 'Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden. Böyle havada aşık oldum..' Orhan Veli Kanık 'Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı, Bir midye kabuğunun aralığından: Suların yeşili, göklerin mavisi, Lâpinaların en harelisi… Hâlâ tuzlu akar kanımİstiridyelerin kestiği yerden.' Orhan Veli Kanık Şiirlerinde özellikle İstanbul'a olan hayranlığını dile getiren Kanık'ın Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday'la birlikte çıkardığı 'Garip', daha sonra sadece yalnız kendi şiirlerinin yer aldığı, 1945'te yayımlanan 'Garip'in yanı sıra 'Vazgeçemediğim', 'Destan Gibi', 'Yenisi' ve 'Karşı' adlı şiir kitapları yayınlandı. Orhan Veli Kanık, Garip'in kendisi tarafından kaleme alınan ön sözünde, hece ölçüsü ve uyağın şiiri yozlaştırdığını söylüyor ve onlara göre şiirin, insanın beş duyusuna değil, beynine seslenen bir söz sanatı olduğunu söyledi. Orhan Veli Kanık, 14 Kasım 1950 tarihinde, beyin kanaması sonucu girdiği komada yaşamını yitirdi. Orhan Veli Kanık'ın eserlerine ulaşmak için tıklayın... 'Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz' Behçet Necatigil Behçet Necatigil, şiirlerinde evler, aile, çevre, aşk, bunalım, hastalık, yalnızlık ve ölüm temalarını işledi. Eski ve yeni kelimeleri ustaca şiirine yerleştirdi. Sağlam ve tutarlı bir şiir dünyası oldu. İlk şiiri, lise öğrencisi olduğu yıllarda Varlık Dergisi'nde çıktı. Yalın ve dingin bir yaşamın içinde düşünsel ve dilsel fırtınaları vardır. Necatigil, kalabalıklara karışmayan özgün yaşamıyla varoluş felsefesinin biricik yaratıcı insan tanımlamasına çok uygun bir yaşam sürdü. Şiire felsefeyi yedirdi ve felsefeyi şiirle aşabildi. Oryantalizmin tuzaklarına kapılmadan Doğu ve Batı kültürünü ustalıkla harmanladı. Beşiktaş Camgöz Sokağı'ndaki 22 numaralı ahşap evde yaşayan Necatigil'in anısına bu sokağın adı 'Behçet Necatigil Sokağı'dır. Behçet Necatigil'in eserlerine ulaşmak için tıklayın... 'Su basında durmuşuz, 'Büyük insanlık sekizinde işe gider 'Sonra, bizim burda mahkûmlar uykuya varıp revirden el ayak çekilince Nazım Hikmet Ran, 15 Ocak 1902 yılında Selanik'de doğdu. Aslen 20 Kasım 1901 olan doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirildi. Nazım Hikmet, ilk şiirlerini hece ölçüsüyle yazmış olsa da daha sonra kendini hece ölçüsü kullanan şairlerden ayırdı. Nazım'ın şiirdeki gelişimiyle birlikte hece ölçüsü tekniğinin dar kalıplar şair için çok fazla kısıtlamayı beraberinde getirdi. Bu nedenle Nazım, şiirleri için yeni kalıplar bulma arayışına çıktı. Hiroşima'ya atılan atom bombası atıldıktan sonra yazdığı Ölü Kızcağız şiiriyle savaş karşıtı mesaj veren Nazım Hikmet, bu şiirinin Türkiye'de ve dünya çapında şarkılara uyarlanmasıyla da büyük ölçüde tanınmaya başladı. Nazım Hikmet'in eserlerine ulaşmak için tıklayın... 'Gövden ruhunun yaz gecesi mi ne Haydar Ergülen, 14 Ekim 1956'da Eskişehir'de doğdu. İlk ile ortaokulu Eskişehir'de, liseyi Ankara'da okudu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi. İlk şiiri 1972'de 'Mehmet Can' adıyla yayımlandı. Haydar Ergülen'in eserlerine ulaşmak için tıklayın... 'Belkim bir kertenkeleydim Can Yücel'in, ilham kaynağı ve şiirlerinin konuları doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygular üzerine şekillendi. Lorca, Shakespeare, Brecht'in oyunlarını da çeviren şair Yücel, Shakespeare'in 'Olmak ya da olmamak' anlamındaki 'To be or not to be' cümlesini, 'Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin' şeklinde Türkçeleştirmesiyle dikkati çekti. Yücel, bademcik kanseri tedavisi görürken 12 Ağustos 1999'da, 73 yaşında hayata gözlerini yumdu. Can Yücel en sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça'da toprağa verildi. Can Yücel'in eserlerine ulaşmak için tıklayın... ANLAR Görmediğim bir çok yere giderdim. Jorge Luis Borges'in, gerçeküstücülük konusunda yazdığı denemeleri ile ünlüdür. Borges'in, 'büyülü gerçekçilik' akımının ilk örneklerinden biri sayılır. Ama onun asıl kariyeri 1935'te yazdığı 'Borges stili'nin ilk örneği denilen, hayali bir romanı eleştirdiği Al-Motasim'e Bir Bakış isimli öyküsüdür. 1936'da denemelerini topladığı Sonsuzluğun Tarihi Historia de la Eternidad basıldı. Ailesinden gelen hastalık nedeniyle görme bozukluğu çeken Borges bu dönemde görme yetisini tamamen kaybetti. Zannedilenin aksine, Nobel ödülünü alamadan 87 yaşında, 14 Haziran 1986'da Cenevre'de karaciğer kanserinden hayatını kaybetti. Jorge Luis Borges'in eserlerine ulaşmak için tıklayın...

Türkiye'de en çok okunan 10 şiir

LYRIKLINE NEDİR?