Rasim Özdenören’in öykü anlayışı nasıldı?

Öykü ve denemeleriyle 1970'lerden itibaren edebiyatımızda kendine önemli bir yer edinen Rasim Özdenören, düşünce yazılarında öykü türü ile ilgili fikirlerini de açıkladı. Peki, öyküleriyle edebiyatımıza yeni bir soluk getiren Rasim Özdenören'in bu tür hakkındaki görüşleri nelerdir?

Yayınlanma Tarihi: 08.01.2020 16:29 Güncelleme Tarihi: 08.01.2020 16:35

Rasim Özdenören’in hikayeciliği

İlk öyküsünü 1955-56 yılları arasında yazan Özdenören, yazmaya ilk başladığı zaman "bir insanın anını anlatmaya" çalıştığını söyler. "Bir insanın yüzündeki bir gülücüğü, öfkeli bir an'ı" anlatmaktı Özdenören'in amacı.

Özdenören klasik öykücülük çizgisinden sıyrılma serüvenini lise yıllarında okuduğu bir hikaye üzerinden anlatıyor. Yazarın lise birinci sınıfta "Aşk Rüzgarı" adında bir öyküyü okumasıyla daha genç yaşında sanat çizgisine dair bir karar verme süreci başlıyor. Özdenören'in okuduğu, Ömer Seyfettin öykücülüğü ile bağdaşmayan, birdenbire başlayıp birdenbire biten yepyeni bir hikaye tarzı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.