Rasim Özdenören'den insanlığa dair 70 alıntı

''Allah'tan başkasına kulluk edeni Allah her şeye kul eder.'' ''İnsanlar birbirini tanımadıkları için severler, dedi, şaşırtıcı değil mi? Tanıdıktan sonra nefret ederler birbirlerinden.'' ''Sevmeye yeteneğimin olmadığını biliyorsun. Sana mahsus değil, kimseyi sevemem ben.' ''Terk edilenler terk edilmeseydi vuslat gene de vaki olur muydu?'' ''Yeryüzü adamı değilim ben.'' ''Ağlamak... Yalnız gözyaşı dökebilen insan anlayabilir bazı şeylerin hikmetini.'' ''İnsanlarımız bazı meseleleri anlamak hususunda şaşkına dönmüşse, bu onlara kendi ölçülerinin unutturulmuş olmasından ileri geliyor.'' ''Aşk sevdasıyla yanmaktayım, sevginin hücumuna karşı durmaya takatim yok!'' ''Hakikat biz ondan gafil olsak da varlığını sürdürüyor. Öyleyse beklenen ne?'' ''Hangi maske hangi yüzü saklıyordu acaba? Ya da hangi yüz hangi maskeyi?'' ''Kişilik başkadır, kötü bir kişilik bile bir kişiliktir.'' ''Herkes kendi çapında bir iktisat uzmanı kesildi dense yeridir.'' ''İnsanlar, tek başlarına, münferit olarak İslâm'ı yaşamadan nihâi sonuca varamazlar. Bunu beklemek hayaldir.'' ''Düşüncelerimiz de aslında önceden hazırlanmış kalıplar içinde devinir.'' ''Ama acaba bir insanın karşıdan karşıya geçerken ki halinde gerçekleştirdiği olayda basit bir olgunun arkasında yatan karmaşık etmenler mi söz konusudur, yoksa karmaşık bir olgunun arkasına gizlenmiş basit etmenler mi?'' ''İnsanın yüreğini dünya korkusu sarınca, o hem kendinin, hem başkalarının zalimi olmaya adaylığını koymuş demektir. O artık ne kendine güvenir, ne başkasına. Bu insan yeryüzünün bütün kalabalığıyla bir arada olsa da, kendini yalnızlığın azabından kurtaramaz.'' ''Bence bir insanı tanımanın tek bir yolu vardır, onu bitmiş kabul etmek. Onu artık yaşamıyor saymak. İnsan ancak böyle bakınca onu olduğu gibi, tamamlanmış olarak görebilir.'' ''Biz, hüzün peygamberinin ümmetiyiz, diyor dede, ağlayabilenler ağlar ağlayamayanlar ağlar gibi yapar.'' ''O, yaşamak zorundadır! Ama bunu nasıl başaracaktır?'' ''Kimse olduğum gibi görmek istemiyor beni. Herkes kendi icat ettiği gibi bakıyor bana.' ''Ey insanlar, işinize gelsin, gelmesin hakikat budur, diyebilenlerin sayısı galiba azdır.'' ''Öyle alıştım ki, her şeye…'' ''Bir ölü ancak ölü olduğunun bilincine ulaşırsa onun değeri olur.'' ''Ve sokağım. Hangi bir yanından baksam benim değil, benim çocukluğumun değil. Koşsam bu sokak o değil.'' ''Ama insan, gene de eskir. Eskimeyen zamandır.'' ''Müslümanlar, kendilerine mahsus avantajlarının bilincinde olabilselerdi, șimdiki yerlerinden daha farklı bir yerlerde olabilirlerdi.'' ''Yakınmak, ömrün bir parçasını boşuna harcamaktık.'' ''Böyle ölümcül gecelerden sabahlara varılır..'' ''Ölmeden önce ölmeyi yaşıyorum. Aşkın adının böyle konulabileceğini düşünüyorum.'' ''Müslümanın en etken tebliğ aracı bizzat yaşayışıdır.'' ''Beni niye kendilerine benzetmeye zorluyorlar ki?!'' ''Okuyup anlamak, bilmek gerek. Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır.'' ''İçimin sesine uyuyorum. Çünkü yalnız o, doğruyu söylüyor. İçim.'' ''Geç demek, çaresizlik demektir. Yani artık yapacağı bir şeyin kalmadığına inanmak demek. Oysa biz daha yeni başlıyoruz.'' ''İçinizdeki İslâm'ı gösterin. Çünkü İslâm, sizin üzerinizde görünmek ister. İman gizlidir, İslâm açık. İman kalbdedir, İslâm zahirde. İslâm şeriatsa, şeriat sizin amellerinizde görünmek ister.'' ''Görmenin düzenini Allah öğretti. Onun öğrettiği yol dışında bir yol denemek boşuna uğraşmaktır. İnsan sahiden görmek istiyorsa, kendisine öğretilen yola teslim olacaktır.'' ''Söylememi beklediğin ne varsa hepsini söylemiş say.'' 'İnsanlar birbirlerini çok geç tanıyor.' ''Bir kimse zalim bir padişaha adil derse kafir olur demişler.'' ''İnsan, başkasında kınanacak bir şey görüyorsa, onun varlığını en başta kendi nefsinde irdelemeyi denemelidir.'' 'Müslüman çağın gözüyle İslâm'a bakmaz, İslâm'ın gözüyle çağa bakar.' ''İnsan onunla tanıştığı anda, onu sanki baştan beri tanıyormuş gibi oluyor.'' ''Ben bir yerlerdeyim, hep bir yerlerden bir yerlereyim…'' ''Oysa zaman belki bir ömür boyu süren bir tek andır.'' ''Kendini kandırmaya ne kadar heveslidir bu insan!'' ''Ben insanım, dedi, öyle de kalmak istiyorum.'' ''Bir şey eğlence haline geldi mi korkarım ondan.'' ''Bakışından görme yeteneği alınmış biri ne yapsa nafiledir; o hiçbir şey göremez, sadece karanlığı çoğalır.'' ''İlkin kendimi inandırmalıyım...'' ''Kimi şeyleri öğrenmek uzun sürmüyor. İnsan, kimsenin yardımına muhtaç olmadan kendiliğinden öğreniyor, içinde bulunduğu şartlarda nasıl yaşanılacağını.'' ''İnsanın yapmadığı şeyi söylemesi nasihat değildir, ahkâm kesmedir.'' ''Sanat bunalımlı toplumlarda daha çok gelişir.'' ''Hep yalana inanmaya alışmış olanlar doğruya inanmakta güçlük çeker.'' ''Bildikleriyle amel etmeyen birinin, bilmediklerini öğrenme çabasına düşmesi anlamsız olmaz mı?'' ''Gizlice ben umuda kapılmışım. Kendim bile farkına varmadan.'' ''İnsanlar mı tuhaflaşmış yoksa bende mi bir tuhaflık var, bilmiyorum.'' ''Unutulmuş birçok şey vardı ağlamasını gerektiren.'' ''Bir kelime ona yüklenen anlamlarla kavramlaşır.'' ''O kadar ki, aslında sıradan insanın asli özelliklerinden biri olan dürüstlük artık sıradan değil, fakat sıra dışı sayılıyor.'' ''Bir hadis-i şerifte belirlendiği gibi, İslâm'da belki aklı aşan hükümler vardır, fakat akla aykırı hükümler yoktur.'' ''Galiba tükeniyor, sevgi de tükeniyor, her şey de.'' ''Yapacak işi olan, diyecek sözü olan onu söylüyor ve onu yapıyor. Yapacak işi, diyecek sözü olmayansa, başkasının yapıp ettiklerinin dedikodusunu yapmakla meşgul oluyor…'' ''Özlemek ora ile bura arasında gerili durmaktır.'' ''Uyku değildi, ama uykudan başka bir şey de değildi.'' ''Yüzü cennete benzeyen sevgili olduktan sonra, bana cennet lâzım olsa, sevgilinin yüzü yeter!'' ''Dünyevi zeminde en güzel ağlama biçimi, sevgiliyle baş başa gerçekleştirilendir.'' ''Artık özgürdüm. Böylesine sevinç veren bir duyguyla uyanmamıştım.'' ''Hep kendi yüreğine dalmak kurtuluş bundadır.'' ''Hidayet şüphesiz Allah'tandır. Ama hidayet, şimdiki bilimsel anlayışın kalıplarıyla izah edilemeyecek bir fenomendir.'' ''Boşuna olamazdı, hiç bir şey boşuna olamazdı, boşuna değildi, sebepsiz, yersiz değildi, bekliyordu ve beklediği gelecekti.''