Cemil Meriç'in kaleminden Bir Dünyanın Eşiğinde

'Kitaplar bilgelikte ilk basamak.' I Cemil Meriç Sayfa 120 'Huzur bir tesadüf değil, bir mükâfat.' I Cemil Meriç Sayfa 103 'Adımları birer mısra, bakışları birer dua.' I Cemil Meriç Sayfa 359 'Bir değil düşüncelerimiz, ama kaygımız tek: yaşamak.' I Cemil Meriç Sayfa 103 'Fethedilecek tek ülke var: kendin.' I Cemil Meriç Sayfa 364 'Şüphe, bilgisizliğin çocuğu.' I Cemil Meriç Sayfa 114 'Hangi yoldan kurtuluşa varacak? Zekânın aydınlattığı amel yolundan. Bilgiyle amel kaynaşacak. Amel'den kim kaçabilir?' I Cemil Meriç Sayfa 148 'Bir duman gibi dağılsın öfken. Kuşku: bardağın dibinde kalan su, dök gitsin.' I Cemil Meriç Sayfa 365 'Kalbin arzu ile çalkalanmıyorsa, mükâfat ummuyorsan yaptığın işten, kıskanmıyor, imrenmiyorsan sükûn içindesin. Çırpınan yalnız beden.' I Cemil Meriç Sayfa 364 'Ölüm bir gerçek de olsa: Hoş, ölüm bir gerçek de olsa, acımak neye yarar? Madem 'Kudurmuş denizin dalgalarını bir avuç tuz durdurabilir mi? 'Fenalık yapanı bile sevecek, ama fenalığı hoş görmeyeceksin.' I Cemil Meriç Sayfa 266 'Dörtte üçünü kirlettiğin, köleleştirdiğin, yakıp yıktığın bir dünyaya hükmetmek marifet mi?' I Cemil Meriç Sayfa 22 'Önce bir pırıltıdır Doğu, bir özleyiştir. Efsaneyle şiir kanatlıdırlar. İlim ağır ağır ilerler.' I Cemil Meriç Sayfa 39 'Kurallara aldırış etmeyen piyes, sahneye konmuş bir romana benziyor. Derin olmaktan çok, sevimli. Şiir gerçeği bozmuyor, 'Kavga savaşçının kutsal vazifesi. Düşmana sırtım çeviren yiğit, kendine güldürür herkesi. Adı lanetle anılır.' I Cemil Meriç Sayfa 363 'İskender'in ölümünden sonra, fethettiği imparatorluk, ipliği kopan bir kolye gibi dağılır.' I Cemil Meriç Sayfa 29 'Fil zincirle bağlanır, at gemle; kadını ise ancak gönlünden yakalayabilirsin.' I Cemil Meriç Sayfa 225 'Kudurmuş denizin dalgalarını bir avuç tuz durdurabilir mi?' I Cemil Meriç Sayfa 261 'Rabbini tanıyan ruh, bütün engelleri aşar.' I Cemil Meriç Sayfa 322 'Jurnal' adlı kitabında kendisini 'Hayatını Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi.' olarak ifade eden Hüseyin Cemil Meriç, başta dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yaparak, yazılar kaleme aldı. 10 soruda Cemil Meriç hakkında bilinmesi gerekenleri okumak için tıklayınız... Cemil Meriç, deneme, inceleme dalında 'Balzac', 'Hind Edebiyatı', 'Saint Simon / İlk Sosyolog - İlk Sosyalist, Dillerin Yapısı ve Gelişmesi', 'Sosyalizm ve Sosyoloji Tarihinde Pierre Joseph Proudhon: 1809-1865', 'İdeoloji', 'Bu Ülke', 'Umrandan Uygarlığa', 'Hind ve Batı', 'Bir Dünyanın Eşiğinde', 'Mağaradakiler', 'Kırk Ambar', 'Bir Facianın Hikayesi', 'Işık Doğudan Gelir', 'Kültürden İrfana', 'Jurnal I-II', 'Sosyoloji Notları ve Konferanslar' eserlerini kaleme aldı. Yazar ayrıca 1943'te 'Altın Gözlü Kız', 1945'te 'Otuzundaki Kadın', 'Onüçlerin Romanı', 1946'da 'Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti', 1956'da 'Hernani', 1966'da 'Marion de Lorme', 1980'de 'Ziya Gökalp Türk Milliyetçiliğinin Temelleri' (Uriel Heyd'den), 1981'de 'Köprüden Düşenler', 1983'te ise 'Batıyı Büyüleyen İslam' adlı eserlerin çevirisine imza attı. Cemil Meriç'in kitaplarına ulaşmak için tıklayınız...