Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Yaşadığım Gibi kitabından 20 unutulmaz alıntı
Edebiyatımızın çınarı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yazdığı romanlar, şiirler, denemeler kendi döneminde ilgi görmese de zamanının ötesine taştı. Usta kalemin anlattıkları, hissettirdikleri zaman içerisinde etkisini kaybetmeyip daha da değerli hale gelerek okuyucularını etkilemeye devam ediyor. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Yaşadığım Gibi kitabından düşünce dünyasını yansıtan 20 alıntıyı derledik.
Türk musikisi üç büyük eser etrafında gelişmesini sağlar, Abdülkadir-i Meragi'nin hiç dinleyemediğimiz Segâhkâr'ı, Itrî'nin Nevakâr'ı (isterseniz buna Mevlânâ için yazdığı Nat'ı da ilâve edersiniz yahut birinden birini tercih edersiniz) ve Dede Efendi'nin Ferah-fezâ Âyini. Bu üç eser yumuşak çizgiler medeniyetinin sade üç ayrı çehresini vermezler, bütün bir tarihi de verirler. Her şeyi bulmuş gibi görünen birincisinde garip bir tokluk ve arkaizm sadece bir zenginliği gösterir. Belki nağmenin şalı bulunmuştur. Itrî'de eşyanın yerli yerine oturduğu kurulmuş ve kendisini de idrak etmiş âlemle karşılaşırsınız. Klâsik bir sanattan beklenen her şeyle beraber. Üçüncüsünde, bir inkıraz devrinin bütün acısı, batan bir güneşin son ışıklarına benzeyen, Nevakâr, bu üç eserin arasında bir merkez gibidir.