Başı dik tuğyana isyan
Mısır'da darbe sırasında 17 yaşında şehit edilen Esma'nın annesi Sena el-Biltaci, "Esma, tamamen kendi iradesiyle meydandaydı zira biz çocuklarımızı özgürlük bilinciyle yetiştirdik. O da bundan dolayı meydanda bulunmayı bir görev olarak görüyordu. Esma bir özgürlük şehidiydi, bu nedenle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra meydanlarda onun resmi taşındı." dedi.
İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH) Genel Merkezi'nde ve İMH ev sahipliğinde düzenlenen "Anadolu İrfanından Ümmet Coğrafyasına" başlıklı programda konuşan İMH Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Hanımlar Birimi Başkanı Meryem Terzi, Anadolu irfanı ile ümmet coğrafyasına bakabilmeyi, anlayabilmeyi ve ümmet bilincini tekrar idrak edebilmeyi hedeflediklerini söyledi.
"ANADOLU'DAN BİR SES VERMEK İSTEDİK"
İMH Teşkilatlanma Komisyonu Anadolu Koordinasyon Başkan Yardımcısı Zülal Bakkaş da Türkiye'nin çok zor bir coğrafyada bulunduğunu ve yükünün ağır olduğunu belirterek, "Biz bu bilinçle ümmete ve mazlum coğrafyaya, Anadolu'dan bir ses vermek istedik." diye konuştu.
Rabiatü'l Adeviyye Meydanı'nda şehit edilen 17 yaşındaki Esma'nın annesi Sena el-Biltaci de ise Mısır'da gerçekleşen darbenin tam anlamıyla bir zulüm olduğunu vurgulayarak, Mısır tarihinde ilk defa seçimle gelen bir devlet başkanının hedef alındığını kaydetti.
"MURSİ'YE DESTEK İÇİN MEYDANLARDAYDIK"
Biltaci, meydanda bulunmalarının amacının Mursi'ye destek olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk günden itibaren Esma'da bizimle birlikte meydandaydı. Biz, eylemlere başladıktan 40 gün sonra orada tam bir katliam yaşandı, bu sırada Esma da şehit edildi. Biz o gün bir çok kurban verdik ama asla pişman değiliz. Çünkü özgürlük bunu gerektiriyor.
"MISIRDA'Kİ DARBE SON BULACAK VE ÜLKEMİZE DÖNECEĞİZ"
Esma, tamamen kendi iradesiyle meydandaydı zira biz çocuklarımızı özgürlük bilinciyle yetiştirdik. O da bundan dolayı meydanda bulunmayı bir görev olarak görüyordu. Esma bir özgürlük şehidiydi, bu nedenle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra meydanlarda onun resmi taşındı. Bizimle ilgili tutuklama kararı alındığı için ülkemizi terk etmek zorunda kaldık. Kızımın kabrini bile ziyaret etmekten mahrum bırakıldım. Ancak olumlu düşünüyorum, Mısırda'ki darbe son bulacak ve ülkemize döneceğiz."
Bayat, zulmün karşısında durmak için o gece köprüye çıktığını dile getirerek, "Askerlerle konuşarak onları yaptıkları yanlıştan dönmeleri için ikna etmeye çalıştık. Ancak onlar yollarından dönmedi lakin biz de dönmedik. Esma kardeşim nasıl zulme karşı meydanlarda durduysa biz de saatlerce köprüde durduk. Ancak başka bir yaralıya yardım ederken sağ bacağımdan kurşunlandım. Hala tedavim devam ediyor." ifadelerini kullandı.