İran'ın beş belâsı!

Amerika, Ortadoğu haritasını değiştirmek için her çılgınlığı göze aldı. Beş kişilik karanlık ekip, CIA’nın kanlı planını İran’da uygulamaya başladı.

Yayınlanma Tarihi: 02.01.2018 00:00 Güncelleme Tarihi: 02.01.2018 14:00

ABD, kan ve gözyaşına doymadı. Şimdi de İran'ı karıştırdı. CIA Başkanı Pompeo, ayaklanma başlattı. 'Ayetullah Mike' lakaplı İran Masası Şefi D'Andrea da düğmeye bastı. Maşalarını sokağa çıkardı.

Sürgündeki muhalifler Mesud-Meryem Recavi çiftinin yönettiği militanlar, şehirleri yakıp yıktı. Gösterilerin gerçek amacını ise Trump açıkladı: İran'da değişim zamanı!

İran'ın ikinci büyük kenti Meşhed'de perşembe günü hayat pahalılığına karşı başlayan eylemler, kısa sürede diğer şehirlere yayıldı. Bir anda sokaklarda rejim muhalifi göstericilerin 'Diktatöre Ölüm' sloganları duyulmaya başlandı. 13 ayrı şehirde çıkan çatışmalarda insanlar hayatlarını kaybetmeye başlarken İran hükümeti "CIA ajanları göstericileri öldürüyor, suçu üzerimize atıyor" açıklaması yapmıştı. Yaptığı ılımlı değişimlerle bilinen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise önceki gece "İnsanların tepkilerini sokaklarda barışçıl şekilde göstermelerini destekliyoruz. Ancak şiddetten kaçınılmalı" sözleri de eylemlerin hızını düşürmedi. İran devlet televizyonu 17 kişinin öldüğünü duyurdu. 1 polisin de öldürülmesiyle sayı 18'e çıktı. Devlet televizyonundan yapılan açıklamada ise "Karakolları ve askeri üsleri ele geçirmeye çalışan silahlı eylemciler püskürtüldü" dendi.

BİRİ SİZİ GÖZETLİYOR

Aynı dakikalarda Beyaz Saray ve Pentagon'dan art arda "Göstericilerin haklarını savunuyoruz" açıklamaları geldi. Günün en can alıcı sözlerini ise ABD Başkanı Donald Trump söyledi. Trump attığı tweet'te, "Obama yönetiminin İran'la imzaladığı iğrenç anlaşmaya rağmen İran her açıdan başarısız oluyor. Yüce İran halkı yıllardır baskı altında. Yemeğe ve özgürlüğe açlar. İnsan haklarının yanı sıra İran'ın zenginliği de yağmalanıyor. Değişim zamanı geldi!" ifadelerini kullandı. Bu arada bir Kuveyt gazetesi dört ABD uydusunun İran üzerine kilitlenerek ülkenin neredeyse tüm sokaklarındaki gelişmeleri saniye saniye Pentagon'a ilettiğini belirtti.


İŞARET FİŞEĞİ MERYEM

İran'daki eylemlerin arkasında İran Milli Direniş Konseyi Meryem Recavi bulunuyor. 24 Aralık günü Noel ağacı ve Hz. Meryem ile Hz. İsa figürü önünde çektirdiği fotoğrafı paylaşarak "İsa, sevgi ve umudun sözü, baskı ve aldatmacaya karşı isyanın mesajı, ışık ve özgürlüğün cümlesiydi" mesajını paylaştı. Bu mesajın, İran'daki olayların da başlangıç fişeği olduğu iddia edildi.
​İSRAİL'İN KİRLİ PLANI

İsrail Başbakanı Netanyahu, hükümet karşıtı protesto gösterilerine ilişkin ağzındaki baklayı çıkardı. "İran rejimi, İranlılar ve İsrailliler arasında nefret uyandırmaya çalışıyor. Başaramayacaklar. Bu rejim nihayet düştüğünde -ve bir gün olacak- İranlılar ve İsrailliler bir kez daha harika arkadaşlar olacak. İran halkının özgürlük arayışında başarılar dilerim" dedi.


POLİSE ATEŞ AÇILDI: 1 ÖLÜ

Najabad kentindeki protestocuların polisin üzerine ateş açması sonucu 1 polis öldü, 3 polis yaralandı. Yerel kaynaklar, saldırganın uzun namlulu bir av tüfeğiyle ateş açtığını bildirdi.

RUSYA: KABUL EDİLEMEZ

İran'daki kanlı ayaklanmanın bir an önce bitirilmesini isteyen Rusya Dışişleri Bakanlığı, dış müdahalenin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Bakanlık, "Ülkedeki durumu istikrarsızlaştırılabilecek dış müdahaleleri reddediyoruz" ifadelerini kullandı.

İşte, İran'da olayların şiddetlenmesine sebep olan beş isim:

ABD BAŞKANI DONALD TRUMP

İran'da yaşanan ölümlerde kullanılan mermilerin balistik incelemesinde, silahların İran'da kayıtlı olmadığı yönünde bir iddia var. Afganistan'dan gelen ABD'nin CIA, İsrail'in MOSSAD istihbarat servislerinin desteklediği DEAŞ hücrelerinin işi olduğu görüşü var. Sünni ve Kürt tabanlıların yaşadığı bölgelerde boru hatlarına yapılan saldılar, bir manipülasyon olduğu yönünde yorumlanıyor. İran'ı cephe ülkesine çevirmek istediğini ABD, İsrail ve Suudi Arabistan açıkça ilan etmiş durumda.


Öte yandan Trump, geçtiğimiz günlerde İran'da başlayan eylemlerin ardından attığı tweet'lerle de eylemcilere destek vermişti. Trump, söz konusu tweet'inde "İran Obama yönetiminin kendileriyle yaptığı berbat anlaşmaya rağmen her seviyede başarısız oluyor. Mükemmel İran halkı yıllardır baskı altında bulunuyor. (Onlar) yiyecek ve özgürlüğe açlar. İnsan haklarıyla birlikte, İran'ın varlığı yağmalanıyor. Değişimin zamanı" şeklinde konuşmuştu.

CIA BAŞKANI MIKE POMPEO

23 Ocak'ta CIA Direktörlüğü koltuğuna oturan Mike Pompeo, eski bir asker ve aynı zamanda bir hukukçu. Berlin Duvarı'nın yıkılması öncesi uzun yıllar Almanya'da görev yaptı. Birinci Körfez Savaşı'nda da aktif görev aldı.


Pompeo, daha sonra bir savunma sanayi şirketinde CEO olarak çalışmaya başladı. 2010'daki seçimlerde Kansas'tan Cumhuriyetçi Parti'den aday olarak ABD Kongresi'nin iki yasama organından biri olan Temsilciler Meclisi'ne girdi. Ardından Demokrat Parti adaylarını geride bırakarak kongre üyeliğine kadar ilerledi. İstihbarat örgütlerini denetleyen CIA Alt Komitesi'nde de yer aldı.

2012'de ABD'li diplomatlara yapılan saldırıyı araştırdı. Pompeo, 48 sayfalık ayrı bir rapor hazırlayarak dönemin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un hatalı olduğunu bildirdi. Görev süresi boyunca başkanlık yapan Obama'yı da özellikle güvenlik politikaları sebebiyle çoğunlukla eleştiren Pompeo, ulusal güvenlik dairesi olan NSA'nın dinleme programlarını destekledi.

ABD Başkanı olacağı kesinleşen Donald Trump CIA Direktörü olarak Pompeo'yu adayı gösterdi. 23 Ocak'ta ise Pompeo'nun adaylığı onaylandı ve Pompeo geçtiğimiz Şubat, Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni CIA Başkanı oldu.

CIA İRAN MASASI ŞEFİ MICHAEL D'ANDREA

CIA'in İran masasına 6 ay önce atanan Michael D'Andrea'nın, Müslüman bir kadınla evlendikten sonra Müslüman olduğu söyleniyor. "Müslüman Mike" lakabıyla anılan D'Andrea, İran'daki çalışmalarına hızlı başladı.


Usame Bin Ladin'in yakalandığı operasyonda da yer alan D'Andrea, bölgeye oldukça hakim. Amerika'nın Irak'a girdiği dönemde CIA'in en kıdemli elemanlarından biri olan "Müslüman Mike", Orta Doğu ülkelerinde birçok gizli görevde bulundu.

"Ayetullah Mike" lakabıyla bilinen, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürüldüğü operasyon da dahil olmak üzere, CIA'in birçok gizli operasyonunu yöneten Michael D'Andrea, CIA'in İran operasyonlarının başına getirildi.

D'Andrea ile ilgili Amerikan New York Times gazetesinde, yayımlanan bir makalede; sertlik yanlısı ve agresif bir kişilik olan ve "Ayetullah Mike" ya da "Karanlık Prens" lakaplarıyla bilinen D'Andrea'nın İran ile ilgili bölüme atanmasının, Trump yönetiminin ve dolayısıyla ABD'nin İran konusunda daha da sertleşeceği yönünde önemli bir gösterge olduğu yorumuna yer verildi.

Makalede, CIA şefi Mike Pompeo'nun ve kontra-terör departmanı şefliğine atanan ve ismi açıklanmayan bir başka yetkilinin de D'Andrea ile benzer özelliklere sahip olduğu, Trump'ın yönetimi devralmasından bu yana birçok pozisyonun sertlik yanlısı kişilerle doldurulduğu ve bunun da politikalardaki değişikliği en güzel şekilde sembolize ettiği savunuldu.

İRAN DİRENİŞ KONSEYİ BAŞKANI MERYEM RECAVİ

Kuruluşu 1960'lı yıllara dayanan Halkın Mücahitleri Örgütünün kadın lideri Meryem Recavi, üniversitede öğrenciyken, Halkın Mücahitleri Örgütü'ne girerek aktif olarak çalışmaya başladı.


Örgüt, 1979 yılında, dini lider Ayetullah Humeyni önderliğinde gerçekleştirilen 'İslam Devrimi' kapsamında İran Şahı Pehlevi'nin devrilmesinde oldukça önemli rol oynadı. Ancak, 'İslam ve Marksizm' arasında bir köprü görevi gördüğü öne sürülen örgütün yolları, yeni yönetim ile kısa süre içinde ayrıldı. 1980 yılında yapılan genel seçimlerde Meryem Recavi ve örgütün diğer önde gelen isimleri, Humeyni'ye rakip olarak boy gösterdiler.

O zamanlar henüz evlenmemiş olan Meryem ve Mesut Recavi, düzenlenen Humeyni karşıtı gösterilere destek verdi. 1985 yılında Meryem, Paris'te evlendiği kocası Mesut ile birlikte örgütün komutasını devraldı. Birkaç yıl sonra ise, Milli Kurtuluş Ordusu'ndaki ve Halkın Mücahitleri Örgütü'ndeki görevlerinden, tüm yetkileri kocası Mesut Recavi'ye bırakarak çekildi.

24 Aralık günü Noel ağacı ve Hz. Meryem ile Hz. İsa figürü önünde çektirdiği fotoğrafı paylaşan Meryem Recavi, "İsa, sevgi ve umudun sözü, baskı ve aldatmacaya karşı isyanın mesajı, ışık ve özgürlüğün cümlesiydi" mesajını paylaştı. Bu mesajın, İran'daki olayların da başlangıç fişeği olduğu iddia edildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ HALKIN MÜCAHİTLERİ LİDERİ MESUT RECAVİ

İran İslam Cumhuriyetini yıkmayı amaçlayan İslamcı sosyalist örgüt Halkın Mücahitleri Örgütü, Mesut Recavi başkanlığında İran'da kuruldu. İslamiyetle Marksizmi bağdaştıracak bir rejim tesis etmeyi amaçlayan örgüt, İran yönetimi aleyhine faaliyet gösterdi.


İran'da gerek ülke içinde, gerekse de ülke dışında, mevcut rejime muhalefet eden İran Ulusal Direniş Konseyi'nin (İUDK) başkanı ve aynı zamanda Halkın Mücahitleri Örgütü'nün (HMÖ) Genel Sekreteri Mesut Recavi, 1981 yılında İran'ı terk ettikten sonra, Fransa ve Irak'ta yaşadı.

Son günlerde İran'da yaşanan olaylar nedeniyle Meryem Recavi ve Mesut Recavi'nin isimleri tekrar gündeme geldiler. Sürgündeki muhalifler Mesud-Meryem Recavi çiftinin yönettiği militanlar, şehirleri yakıp yıktılar. Hâlen şiddet eylemlerini sürdürüyorlar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.