Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Ekim 22, 2022
Yaşadığı aile hayatıyla da örnek olan muallim peygamber…

"Mevlid-i Nebi Haftası"ndan geride kalan günlerdeyiz… "Muallim peygamber" vasfına sahip Son Nebi Hz. Muhammed Mustafa'nın (SAV) ümmetine örnekliğinin, hayatımıza yansıyan farklı yönlerinden bahsetmeye çalışıyoruz.

Bugünkü yazımızda Sevgili Peygamberimizin (SAV) aile hayatındaki örnekliğinden söz açmak niyetindeyiz. Asırlar öncesinde yaşadığı nezih aile hayatının günümüze ışık tutan rehberliğine ve irşadına her zamankinden daha muhtaç olduğumuzu düşünüyoruz. Zira bugün modernizm ve sekülerizm anlayışlarının olumsuz etkilerinin tüm dünya ile birlikte İslam ülkelerinde de ülkemizde de olumsuz yansımalarına şahit olmaktayız. Genç bireylerin evlenmek, yuva kurmak sorumluluğunu üstlenmek istemeyişleri, evlilik yaşının anormal sayılabilecek yaşlara ertelenmesi, evlilik öncesi nişanlılık sürecinde, bir süre sonra kurulacak yuvanın huzur ve saadetini tehdit edecek birtakım olumsuzlukların sıklıkla yaşanması, nihayet, binbir zahmetler ve fedakârlıklarla kurulan yuvanın, kısa bir süre sonra bozulmasına sebep teşkil edecek bazı olayların artık harc-ı âlem bir hale gelmesi… işte bütün bunlar ve benzeri birtakım olumsuzluklar, bir zamanlar sağlam aile yapısıyla örnek gösterilen toplumumuzda, görmekten yana büyük bir hüzün ve elem duyduğumuz haberlerin kaynağı olmuş durumda…

İslam dini, insanın hayatı boyunca yaşaması muhtemel durumlarda karşılaşabileceği sorunlara, önceki peygamberlerin yaşadıklarını anlatan Kur'an-ı Kerim ayetleri ve Sevgili Peygamberimizin (sav) bizzat yaşayarak ümmetine öğrettiği sünnet-i seniyyesiyle çözümler sunan bir dindir. Bu dinin müntesiplerinin en büyük nasibi, "muallim" bir peygambere sahip olması, bu Kutlu Elçi'nin "özenilecek" bir aile hayatını bizzat yaşayarak onlara örneklik teşkil etmesidir denilebilir. Çünkü Resul-i Ekrem (SAV), Allah Teâlâ'nın takdir buyurduğu kader-i ilahisiyle yirmi beş yaşlarında evlenip yuva kuran, peygamberlik öncesi ve sonrasındaki yirmi beş yıllık zaman diliminde eşi Hz. Hatice (RA) ile son derece mutlu bir evlilik hayatı yaşayan, ona karşı saygılı ve nezaketli bir eş, çocuklarına karşı şefkat ve ilgili bir baba ve torunları için merhametli ve sevecen bir dededir… Kısacası O Yüce Peygamber (SAV) aile hayatıyla da örnek alınacak bir peygamberdir… Kendisine en yakın peygamber konumundaki Hz. İsa'nın (AS) hayat hikayesine baktığımız zaman göreceğimiz tablo ise tamamen farklıdır. Zira bu aziz peygambere evlenmek, yuva kurmak, eş olmak ve bir baba ya da dede olarak kendisine iman eden müminlerine örnek teşkil etmesi, Allah Teâlâ (CC) tarafından takdir buyurulmamıştır. Dolayısıyla dindar bir Hristiyan için Hz. İsa (AS) annesine saygılı, hürmetkâr bir evlat olarak son derece güzel bir örnek olurken, ancak bu Kutlu Elçi, bir eş, bir baba ve bir dede olarak insanlar örneklik teşkil edecek bir aile hayatına sahip değildir. Zira yaşadığı hayat süresince evlenmemiş ve yuva kurmamıştır. İşte Sevgili Peygamberimizin (SAV) bu yönüyle bile hem ümmeti hem de insanlık için ne kadar değerli olduğunu ifade etmek durumundayız. Çünkü Resul-i Ekrem (SAV) Efendimiz "Son Nebi"dir ve insanoğlunun aile hayatına da örnek olmak durumundadır. İnsanlık, bu son derece kıymetli ve önemli örneklikten mahrum kalsaydı eğer, elbette ki büyük bir kayıp yaşayacaktı. Allah Teâlâ (CC) Onu "âlemlere rahmet" kıldığı gibi, yaşadığı aile hayatıyla da hem "en güzel örnek" hem de "en değerli öğretmen" tayin ederek göndermiştir insanlığa… Peki Sevgili Peygamberimizin (SAV) aile hayatında bu mutluluğun sırrı nedir?.. Doğrusu bu önemli soruya farklı açılardan bakarak muhtelif cevaplar verilebilir. Ancak biz Onun ailesinde "Muhammedî Muhabbet" sırrının hüküm sürdüğünü düşünüyor ve bu sırrın adeta bir huzur ve mutluluk formülü olduğuna inanıyoruz. Peki, "Muhammedî Muhabbet" nedir? Bu sırrın, ya da bu formülün bize yansıyan özellikleri nelerdir?

MUHAMMEDî MUHABBET: AİLEDEKİ HUZUR VE MUTLULUK SIRRI…

Gerek İslam tarihi ve siyer kaynakları, gerekse hadis ilmine dair eserlerde Sevgili Peygamberimizin (SAV) aile hayatına dair detay kabilinden son derece değerli bilgilere sahibiz. O'nu bize anlatan eserlerdeki bu bilgiler, O'na eş olma şerefine nâil olan eşleri, evlatları, torunları ve yakınları yanında, O'nu dikkatle gözleyen ve kendisine örnek almak isteyen ashabı tarafından kaydedilen değerli malumattır. Neticede Müslümanlar, insanlık tarihinde hiç kimsenin sahip olmadığı vasıfta bir bilgi zenginliğine, peygamberleri Hz. Muhammed (SAV) hakkında malik olma bahtiyarlığı içindedirler. Bu zengin bilgi birikiminin sağladığı imkan ile şu sonuca ulaşmak mümkündür denilebilir: Hz. Muhammed Mustafa'nın (SAV) ailesindeki huzur ve mutluluk sırrı olan Muhammedî Muhabbet'in kaynağı, her şeyin olduğu gibi, sevgi ve muhabbetin de mâliki ve kaynağı olan Allah Teâlâ'ya olan sevgidir, O'na olan tâzim ve hürmettir...

Muhammedî Muhabbet'in temelinde mevcut olan sır şunu ortaya koymaktadır: Eşler, Allah'a olan yakınlıkları kadar, Allah'a yakın olmakta; Allah'a olan sevgileri kadar, birbirlerini sevmekte; Allah'ın hukukuna duydukları saygı kadar birbirlerinin hak ve hukukuna saygılı ve hürmetkâr olmaktadırlar… Zira bir ismi de el-Vedûd olan Allah Teâlâ (CC) aynı zamanda kullarını çok seven ve onları birbirine sevdirendir… Sevginin de sahibidir, kaynağı da O'dur… Sevgi de O'ndan istenmeli, O'ndan niyaz edilmelidir. Zira O'ndan gelen sevgi, ilgi ve ihtimamın asla sonu olmayacak ve tükenmeyecektir… İşte Resulullah Efendimiz (SAV), Hz. Hatice (RA) vâlidemizi bu sevgiyle sevmiş ve ahirete irtihal eden bu değerli eşini, hayatı boyunca hep hayırla ve özlemle yâd etmişti, hem de hiç bitmeyen ve yitmeyen sevgi ve özlemle…

Binlerce salât ve selam, Ona ve ailesine olsun…

Muhammedî Muhabbet'in hüküm sürdüğü ailelerde sağlık ve esenlik dilekleriyle…

Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN