Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Mart 10, 2021
Salih Memişoğlu hocamızın ardından
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Maalesef 9 Mart Salı günü acı bir haberle adeta yıkıldım. 22 yıllık dostum, sevgili arkadaşım Salih Memişoğlu menfur bir cinayete kurban gitmişti.

Salih Hocamız öylesine çok yönlü ve yetenekli bir insandı ki hakkında yazı yazmak, onu tanıtmak bu yüzden zorluklarla dolu.

Yıl 1999. 28 Şubat'ın karanlık günleri hüküm sürüyordu. Birden bazı gazeteler hakkımda bir kampanyaya başladılar. Güya ben hastalarımı üfürükçülere gönderiyormuşum, onlarla iş birliği yapıyormuşum gibi iddialarla televizyon ve radyolar, gazeteler aleyhimde yayın yapıyorken muayenehaneme güler yüzlü, yakışıklı, renkli gözlü 30 yaşlarında bir genç girdi. Elini uzattı ve "Ben Salih Hoca. Metafizik uzmanıyım. Yaptığınız işi destekliyorum. Bazı hastalıkların ortaya çıkmasında bir takım metafizik varlıklar devreye giriyor." dedi. Moral verdi, üzülmememi söyledi.

Onunla dostluğumuz böyle başladı. O zamandan beri de devam ediyordu. Kendisinden çok şey öğrendim: Dostluğu, cömertliği, hayırda yarışmayı, insanlara merhameti, gönül insanı olmayı hep üzerinde toplamıştı.

ÇOK YÖNLÜYDÜ

Hocamın hangi yönünü yazayım şaşırıyorum. Öncelikle metafizik sorunları olanlarla ilgilenirdi. Karşılığında cüzi bir ücret, onu da defne gibi doğal destek ürünlerine karşılık olarak alırdı. Her gün çok sayıda sıkıntısı olan insanlar dünyanın her yerinden gelerek ona başvurur, onların bir kısmına ancak randevu verebilirdi. Sonrasında gelenler ona dua ederler, hep yararlandıklarını ifade ederlerdi.

Denemek için arada şizofren veya bipolar hasta gösterdiğim olurdu. Bu nedir, sizinle ilgili midir diye sorduğumda "Bizimle ilgili değil" derdi. İnsanlara nasıl yardımcı olurdu, bu gücü nereden ve nasıl almıştı? Yıllardır tanımama rağmen anlamış değilim. Zaten kendisi de, "Bende değişik yetenekler var. İşte buradayım. Bilim insanları beni incelesin, araştırsınlar" derdi.

Ancak yaptığı, tarih boyu hemen her toplumda görülen 'cinni hastalara bakmak, onların dertlerini gidermekti.' Bu konuda ortalığı sahtekârlar kaplamıştı. Milleti yalanla aldatıyor, yüksek paralarını kapıyorlardı. İşte bu yalancı bolluğu içinde dürüst, para düşkünü olmayan, bu işi iyi bilen nadir kişilerdendi. Cinci cinci dolaşan, paralarını kaptıranlara "Sakın gitmeyin, paranızı kaptırmayın" diye özellikle tembihlerdi.

Türkiye'deki tüm ünlüler onun kapısını aşındırırlardı. Bazen hatıralarını anlatırdı. Tabi bizim burada isim anmamız doğru değil ama internete girildiğinde onlarca meşhurla fotoğrafları görülecektir.

Kesinlikle büyü yapmaz, "Büyü yapmak küfürdür" der ve eklerdi: "Rabbimin verdiği ilimle büyüleri bozmaya yardımcı olmaya çalışıyorum."

Âlimdi. Dini bilgisi çok genişti. Salih Hocanın yazdığı ve alanında faydalı olan bir de kitabı vardı: "Nazar Sihir Büyü ve Vesveselerden Korunma Yolları".

Hocamız sadece problemli kişilere bakmazdı. Aynı zamanda kendisi arsa ve tarla alıp satardı. Gayrimenkul ve emlak alım satımı ile meşgul olurdu. Kimseye yalan söylemez, fahiş fiyatlar çekmezdi. Doğru sözlü ve mertti.

Bir diğer işi de hayvan çiftliği sahibi oluşuydu. Edirne Uzunköprü ve Arnavutköy'de olmak üzere iki çiftliği vardı ve orada hayvanları doğal yöntemlerle yetiştirirdi.

Ayrıca film şirketi sahibiydi. Çektiği iki film oldukça ilgi görmüş, televizyonlarda gösterilmişti. Üçüncü filminin çekim hazırlığını yapıyordu. Film konuları kendisine gelen dertlilerin yaşanmış hikâyelerinden oluşmaktaydı.

Ayrıca yıllarca televizyon ve radyo programları yapmıştı.

HAYVANAT BAHÇESİ

Bu kadar mı? Son işi aynı zamanda öldürüldüğü hayvanat bahçesiydi. Ümraniye Çekmeköy'de kiraladığı orman arazisinde kurmuştu. Burada yüzlerce hayvan bulunmaktaydı. Aynı zamanda lokantalar, piknik alanları, değişik spor mekânları, düğün salonu olan komple bir tesisti burası. Tanıtım broşüründe; "İstanbul'un En Büyük ve En kapsamlı Doğa ve Yaşam Kompleksi olan işletmemiz siz ziyaretçilerimize unutulmayacak anlar ve eğlenceli zamanlar geçirebileceğiniz farklı aktivitelerle sizleri ağırlamaktan onur duyacaktır.

Tesisimiz İstanbul, Çekmeköy ilçesi Alemdağ semtinde kurulmuş olup; 200 Dönüm (200.000) metrekare alanda siz ziyaretçilerimize her anınızı dolu dolu yaşayabileceğiniz hizmetler sunmaktadır.

Her yaştan ziyaretçimize hitap eden alanımız, İstanbul'un en Büyük Hayvanat Bahçesini içerisinde barındırmakta.

Hayvanat Bahçesi'nde 60 farklı Tür (çeşit)'den 400'ün üzerinde ev sahibi samimi bir ortam ve iletişim kurabileceğiniz harika dakikalar geçirmenize olanak sağlayacaktır.

Çocuklarınız için Pony Club Binicilik alanımızda at binme coşkusunu yaşayıp onların bu güzel ve sevimli dostlarla samimi arkadaşlık kurmalarına vesile olabileceğiniz gibi, tamamen yeşillikler içerisinde dinlenip keyifle çayınızı yudumlayacağını Çay Bahçemiz (Büfe)'de vakit geçirebilir adrenalin ve heyecan tutkusunu zirvede yaşayabileceğiniz.

Macera Parkurumuzda ağaçlar arasından ipler üzerinden geçiş yaparken nefesinizi tutacağınız ve kalp ritimlerinizi en yüksek seviyede hissedeceğiniz, heyecanlı aktivitelerimizde gününüzü değerlendirebilir, Mesire Alanımızda size açık hava restoran konseptinde sunulan masalarımızda barbekünüzü yakıp keyifle doğanın ve yeşilliklerin tadını çıkarırken, Çocuklarınız Çocuk Parkımızda gönüllerince eğlenebilir,

Kafe ve Restoranlarımızda havuz başında ördekler ve kuş sesleri arasında dinlenip günün yorgunluğunu atabilir ve eşsiz menülerimizden yararlanabilirsiniz." deniyordu.

Bu cümleleri Salih Hocanın ufkunun ne kadar geniş olduğunu anlatmak için aldım. Ancak bu müthiş projesi son pandemi sürecinde kapalı olduğu için çok zarar etmişti. Çünkü gelir olmadığı bir yana masrafları aynen sürüyordu. Ancak sabırla pandeminin sona ermesini, ortalığın düzelmesini bekliyordu. Fakat sonunu da burada yaşayacaktı. Acımasız bir katil bir hiç uğruna Hocayı burada katledecekti.

HATAY YETİMLER OKULU

Salih Hoca çok cömert ve yardımsever insandı. Hatay'da Suriyeli şehitlerin yetim çocuklarına yönelik yurt ve okul işletiyordu. Yüzlerce yetimin yediği içtiği, giydirildiği, okuduğu bu müessesenin masraflarını büyük ölçüde Hocamız üstlenmişti. Bu yüzden sık sık Suriye'ye ve başka yerlere ziyaretlere gider, yardım götürürdü. Salih Memişoğlu hocamız yakın zamanda Suriye'de savaşa ve göçlere sahne olan İdlib'e ziyaret gerçekleştirmişti. Kendisine orada neler gördüğünü sorduğumda dalgın, düşünceli bir hal alarak ağlamaklı oldu ve şunları anlatmıştı:

🔸 Yerleşim yerlerinde 20 cm'ye varan su mevcuttu. Çadır genelde yoktu. Olanlar da dayanıksız ve su alıyordu. Bir yandan da yağmur yağıyordu.

🔸 Hava soğuk ve yerler su birikintileri içinde iken kadının biri suyun içinde bebeğini doğurdu. Şeker hastasıydı ve insülin de olmadığı için şeker komasına girdi.

🔸 Bir başka kadın böbrek yetmezliği çekiyordu. Ancak 3 gün geçmesine rağmen diyaliz olamadığı için gözümüzün önünde vefat etti.

🔸 Çadırda ufak bir soba ve toplam 5-6 odun vardı. Çadıra sığınan aile sobanın demirine tutunup hep beraber ısınmaya çalışıyorlardı.

🔸 Ekmek bulan şanslıydı. Ekmeğin yanında soğanı iştahla yediklerini gördüm.

🔸 Kamp yerine bir kasa domates geldi. Alabilmek için kavga edenlere rastladım.

🔸 Yeterli kıyafetleri yoktu. Islandılar mı daha bir üşüyorlardı.

🔸 Bir battaniyeye 4 kişi sarılmıştı.

🔸 Özellikle çocukların ayağında çizmeler gördüm. Ayakları üşümesin diye içi pamuklu olanlarından verilmişti. İster istemez içlerine su giriyor, pamuk kısmı ıslanıyordu. Ayakları ısınmak yerine daha bir soğuk hale geliyor, daha çok üşüyorlardı.

🔸 Yataklarının altından sular fışkırıyordu.

Anlattıkları dayanılacak gibi değildi. Kendisinin de gördüklerinden etkilendiği belliydi.

GÜVENLİĞE YARDIM

Bir başka yönü de devletimize ve emniyet güçlerine yardımda çok gayretliydi. Bazı devlet büyüklerimizle görüşür, onlara sır olabilecek bilgiler verirdi. Birçok polisiye olayın çözülmesine katkıda bulunmuştu. Bu yüzden terör örgütlerinin hedefi durumundaydı.

Bunları yazarken Bursa'dan bir hanımefendi aradı. Hıçkırarak ağlıyorken şunları söyledi: "Allah ona rahmet etsin. Baba insandı. Bizlere, herkese yardımcı oldu. Ondan çok memnunduk."

Salih Hoca her zaman mütevazı, her zaman güler yüzlü, her zaman hoş sohbet ve cana yakındı. İbadetlerine çok dikkat ederdi. İstikamet üzereydi. Sevecen, merhametli ve iyi insandı. Sıra dışı, nadir bulunan biri idi. Ölümüyle büyük bir boşluk bıraktı. Yeri dolacak gibi görünmüyor.

Mekânı cennet olsun.

Salih Memişoğlu kimdir?

"1967 Trabzon'da dünyaya geldi. Aslen Of'lu olan Salih Memişoğlu, dünya çapında bir biyoenerji ve metafizik uzmanıydı. Metafizik unsurlara bağlı olarak ortaya çıkan; ruhsal bozukluklar, bayılma, bunalım gibi konularda aralarında ünlü isimlerin de olduğu kişilere hizmet veriyordu.

Biyoenerji ve metafizik alanda yurtiçi ve yurtdışında yapmış olduğu çalışmalarla dünya çapında ismini duyurmuştu. Metafizik unsurlarının da bilimin bir konusu olduğunu ve çözülemeyen pek çok rahatsızlığın altında, yanlış teşhis ve metafizik unsurların göz ardı edilmesi olduğunu savunmaktaydı." (İnternet sitesinden alınmıştır.)

Bazı sözleri

🔸 "ONLARDAN (CİNLERDEN) KORKMAMAK, KORUNMANIN YARISIDIR. ALLAH (C.C), BİZLERİ KORUYACAĞINI VAADETMİŞTİR!"

🔸 "Vazgeçemediğin şeyin bağımlısı olursun. Bağımlılık ise derttir, hayatı gereksiz yere zorlaştırır."

🔸 "Günümüzde insanların dinden uzaklaşmasıyla samimiyetin kaybolması; zikirden, tefekkürden, ibadetlerden insanların uzaklaşması; Allah'ın kullarına ihsan ettiğine haset etmek, bir maşallah demekten dahi aciz olmak ve farklı arayışlar içinde yer aldıklarını görmekteyiz. Çok üzücü olan bu gafletin günden güne artmasıdır.

🔸 İnsanların doğru bilgi edinememesinden kaynaklanıp sahte bir hocaya gidip çare araması, sonra hem madden hem manen kandırılması ve sahte hocanın birçok yalan uydurarak elleyip onu okuması ve bunun gibi her çeşit sahtekârlık asla dinimizde caiz olmayan şeylerdir."

🔸 "Makam koltukları berber koltuğuna benzer. Oraya oturan bir süre sonra kalkacaktır. Ölüm ise bazen inmeye fırsat vermeden o berber koltuğunda bile yakalar insanı. Bu yüzden her gün en az üç defa ölümü hatırlayalım. Acaba bugün ölsem ben ne cevap vereceğim sorusunu aklımızdan çıkarmayalım. İyilikleriniz çok olsun."

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN