Arama

Şimdi reklamlar!

Basit bir metin ve çocuksu melodileriyle bir devrin dilinden düşmeyen sloganlarıydı onlar. Reklamın kötüsü olmaz deseler de inanmamak lazım. Çünkü kimi üç günde unutulur gider, kimi hatırlanır yıllarca. İşte unutulmayan reklamlar...

Şimdi reklamlar!

CHP 1947 yılında Marshall yardımı dümenine elini ABD'ye kaptırdı. Adamlar bizi dizayna kalktılar. Verdikleri beş on uyduruk vasıta, birkaç demode silah. Onları da margarinle geri aldılar.

Şu baskıya bakın hele, devletin radyosunda "Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman" diye saz çaldırdılar.

Ve uzman kılıklı çok bilmişler saçmalamaya başladı: Yok zeytinyağ ısıtılırsa şöyle olurmuş da filan...

TARİŞ, Komili, Kırlangıç, Kristal, Ekiz, Vakıf, Sezai Madran da reklam verirdi ama yabancılar çok ulusluydu, güçleri ortada.

Şimdi reklamlar!

Margarin hekimlerin tavsiye ettiği bir şey değildi oysa. Kalp damar hastalıklarının önde gelen sebeplerindendi, sarin gazı bile o kadar zarar vermemişti insan oğluna.

Düzce'den tütün kolonyası alınırdı, Beyoğlu'ndan Lavanta. Balıkesir'den Beyaz Zambak, Altın Damla. Garaj vitrinlerinde höşmerim kâseleri ile Bengi, Esmen şişeleri yan yana.

Hasan Kolonyaları, Eyüp Sabri Tuncer, Rebül, Pe-re-ja…

Necip Bey, Pertev kremleri, Şampuan Cemil, Şükûfe Losyon neyimize yetmiyordu da…

Tokalon, Cire Aseptin, Havilland, Ponds, Blendax, Elidor, Rexona.

Bebelere Fredo pudra, babalara Aqua Velva…

Şimdi reklamlar!

Puro, Fay, Pop da yerliydi ve hayli tutuluyordu piyasada. Nizipli Necip Akar diş macunu işine de girdi ve Radyolin'le yer aldı raflarda. Hem "Radyolin kullananlar dişlerini en ucuz şeraitte (şartlarda) sigorta ettiriyorlar"dı. Ne istersin daha?

Opon, Gripin de Nizipli Necip'ten mirastı bize, bakkallarda satılırdı hatta. At çekmecede dursun, n'olur, n'olmaz.

"Bütün uşahlar güzeldir, sizinki ise hamidan. Uşağın derisi ıslak olanda özünü yaksi hissetmir. Körpenizin sakin ve rahat olmasiçün çok vacibdir ki derisini guru saklayasız" Anladınız sanırım çocuk bezi için girizgâh!

  • 10
  • 14
Şimdi reklamlar!

DUVARI BADANALAMALI MI...

ÇBS (Çavuşoğlu), DYO (Durmuş Yaşar Oğulları), İshakol (Süleyman İshakoğlu) reklam veren boyacılardı. Kireçten plastiğe yeni yeni geçiliyordu o sıra.

ECA, Elmor, aç kapa Artema…

Kapıcı! Yak şu kaloriferi donuyoruz. Kapıcı söndür kaloriferi pişiyoruz. Kapıcı n'apsın şimdi? Gidip İzocam döşettiriyor sonunda.

Mayi sabun, tuzruhu, çivit, kola, çamaşır tozu imal eden mahalli müteşebbisler donuk kaldılar, deterjancılar ise aldı yürüdü kısa zamanda.

Kamyon deyince şimdikiler değil, daha ziyade Bussing, Henschel, Commer, Morris, Bedford çıkardı reklamlara.

Murat 124, Renault 12, Anadol STV 1600.

  • 11
  • 14
Şimdi reklamlar!

Yabancı otomobiller gümrük duvarlarının ardındaydı, reklamı olmaz, alacaksan Alamancıdan.

Ve asrın keşfi GırGır. İt çek büyük kolaylık vatandaşa.

Devrin anlayışı farklı tabii, "evde kalmış bir kızdım, filanca kremden sürdüm kocaya vardım" yazabiliyorlardı mecmualara.

Bir sürü gülen çocuk içinde biri mahzun. Niye? Kumbarası yok da ondan.

"Ne tatlı dil, ne iltifat, ne kompliman. Muhteşem ve mahdumlarından yarım kilo mercimek alın tamam."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN