BAYRAM FAVORİSİ
Çoğumuz için muhtemelen aynıdır. Ramazan ve Kurban Bayramlarında doğup büyüdüğün mekanda olmanın maneviyatı başkadır. Farklı bir mutluluktur. Bu yüzden her seferinde İstanbul'dan, Ankara'dan ve diğer büyükşehirlerden çevreye doğru bir akın başlar. Bayramlaşmak için yola çıkılır. Kimi çocukluğuna doğru kimi anılarına doğru gider. Arayış aslında bayramın bayram olarak hissedildiği ilk zamanlara yöneliktir. Bunun en güzel göstergesi ise Bayram Namazını o hafızalardaki camide kılmak ve sonrasında bayramlaşma halkasında yerini almaktır. Yani bayram gibi bayram için favorilerin başında bayramda o mekanda ve namaz için o camide olabilmek gelir.
NET
Müslümanlar olarak Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (SAV) Kurban kesiyordu. Allah'ın elçisi kurban kestiği için Müminler o günden bu yana kurban ibadetini büyük bir huşu içinde yerine getiriyor. Çok şükür. Bundan sonra da yoluna devam edecekler.
Tüm kariyerlerini İslam karşıtlığı üzerine kurmuş olan içimizdeki kibir abidesi İslamofobiklerin hakaretleri ve saldırıları kendi çelişkilerinin ve kötü niyetlerinin tezahürü. Fakat bunların var olması ve bazı zamanlarda seslerinin çok çıkıyor olması vız gelir tırıs gider. Net.
KURBANI KES DOĞRUYU TAVSİYE ET
Kurban Bayramı'nda kurban kesen Müslümanlara, Ramazan Ayı'nda oruç tutan Müslümanlara ve diğer zamanlarda namaz kılanlara yapılan karalama kampanyasında aslında benzer tonlar var. Bir çeşit ibadetsiz din üretme çabası.
İslam dininin pratiklerini "çağdaşlık" safsatası adı altında yok etmeye çalışıyorlar.
Bir taraftan da sureti haktan görünme kibrini eksik etmiyorlar.
Karalama argümanlarının başında da bir ibadeti yerine getiren insanları diğer eksiklikleri, hataları veya günahlarını vurgulayarak "bu ibadetin seni kurtarmaz, önce şunu bırak" türünden üstenci cümlelerle köşeye sıkıştırma çabasındalar.
Bu kafası karışık tiplere şunu hatırlatmak lazım: Yapılan ibadet her zaman çok değerlidir. Bu ibadeti yapmadan önce şunu yap demek yerine "bu ibadetini Allah kabul etsin, inşallah diğer eksiklerini de tamamlarsın" demek gerekir.
Diğerlerinin bir hükmü yok, hepsi laf salatası.
O AFİŞ
UEFA süper kupa maçı İstanbul'da oynanıyor. Bu akşam iki İngiliz takımından biri kupayı alacak. Bu yüzden süper maç öncesinde İstanbul'un çeşitli yerlerine bu maça dair bir bilgilendirme afişi asıldı. Tüm afişlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun imzası var. Belediyenin afişleri.
Buraya kadar her şey normal. Anormal olan kısım afişteki "zaman" ifadesinin yazılışında tercih edilen karakterle ilgili. Afişi tasarlayanlar karakter olarak FETÖ'nün yayın organı Zaman gazetesinin yazılış biçimini kullanmışlar.
Pek çok karakter varken bunun tercih edilmesinin tesadüf olduğunu düşünmek saflık olur. Birileri FETÖ'yü hatırlatan göstergeleri gözümüzün içine sokma arayışında. Hem de bunu İBB Başkanı'nın imzasıyla yapmışlar. Bilgisi yoksa çok kötü. Bilgisi varsa çok daha kötü.
Bunun nasıl bu şekilde kamusal alana çıktığının aydınlatılması önemli.
İlgili ajans ve denetlemesi gerekenler açıklasalar da kamuoyu öğrense bu tasarımın nasıl olup da İstanbul sokaklarını süsleyebildiğini.
YILDA EN AZ BİR KEZ YAYLA...
Trabzon yaylaları meşhurdur. Bilen bilir. Bilmeyenlerin de en kısa sürede tecrübe etmesi kesinlikle özel hissettirecektir.
Şehirden köylere ve köylerden yaylalara doğru yapılan yayla yolculuğu dağların bittiği zirvede yepyeni bir hayat olarak karşılıyor insanı.
Bazen dumanların arasından yapılan bir risk yolculuğudur. Bazen bir bulut denizi ile karşılaştıran dinginliktir.
Yaylaya yakın yerlerde kurulan hanlarda verilen molalar, buz gibi içilen soğuk sular ve yaylaya has nimetlerden yiyebilmek...
Bu yüzden yılda en az bir kere dağların zirvelerine yaylara çıkmak iyi geliyor.
Size de iyi gelecektir.
